İhracat yükü askıya alındı, marketlere ilk zam yansıdı
Husilerin Kızıldeniz’de ticari gemilere yönelik saldırılarının Türkiye ekonomisine etkisi giderek belirginleşiyor. Hammadde ithalatında sıkıntıların artması iç piyasada fiyatları yükseltirken, bazı ihracat siparişleri de yurt dışındaki alıcısı tarafından askıya alınmaya başladı.
Aysel YÜCEL / SEYİR DEFTERİ
Küresel ticarette Kızıldeniz'de yaşanan kaos ortamı nedeniyle hammadde ve ara mamul ithalatında bir ayı aşan gecikme yaşayan ve lojistik maliyeti katlanan ihracatçıya, ikinci bir darbe de yurt dışından gelen siparişlerin beklemeye alınmasıyla geldi. Öte yandan, yaşanan sıkıntılar iç piyasada bazı ürünlerin fiyatını yukarı çekti.
İsrail-Hamas savaşına bağlı olarak Kızıldeniz’de İran destekli Husiler, aralık başından bu yana Süveyş Kanalı’ndan geçen bazı gemilere saldırı düzenliyor. Gemiler rotalarını Ümit Burnu’na çevirirken, uzayan mesafe konteyner navlununun kısa sürede 3-4 kat artmasına neden olmuştu. Bu gelişmeler, kısa sürede Türkiye’nin dış ticaretine de yansımaya başlamış, ilk etkilenenler kimya ve otomotiv yan sanayii sektörleri olmuştu. Aralıkta yapılması beklenen ara mamul ve hammadde teslimatları, ocak sonuna ötelenirken, üretimde aksamalara neden olabileceğinden endişe ediliyordu. ABD savaş gemilerinin devreye girmesine rağmen Husilerin saldırılara devam etmesi bölgede tansiyonu yükseltirken, krizin Türkiye’nin dış ticaretine etkisi de derinleşiyor. İthalat yüklerinden sonra ihracat siparişleri de sıkıntıya girdi.
TİM Başkan Vekili Başaran Bayrak, Süveyş geçişli taşımacılık maliyetinin Yemen’deki saldırılar nedeniyle 3-4 kat arttığını belirterek, "Suudi Arabistan’ın Cidde Limanı’na giden bir konteyner navlunu 700 dolardan 4000 dolara çıktı. Özellikle un gibi ucuz ürünlerde bu seviyedeki navlunun bedeli çok yüksek kalıyor. Kızıldeniz’e giren gemiler devam etmeyip geri döndükleri için boş dönüş navlunu da fiyatlara ekliyorlar. Şu anda Gaziantep’te 700 konteyner Suudi Arabistan’a gitmek üzere bekliyor" dedi.
ARTAN NAVLUN ALICININ HESABINI BOZDU
Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) Denizyolu Çalışma Grubu Başkanı Yüksel Kahraman, lojistikte yaşanan sıkıntılar nedeniyle bazı ihracat yüklerinin ötelenmeye başladığını söyledi. EKONOMİ’ye konuşan Yüksel Kahraman, “Gemi yükleme hacimlerine baktığımızda özellikle Körfez ülkelerinden gelen ihracat siparişlerinde azalma olduğunu gözlemliyoruz. Navlunun yükselmesi bölgede alıcıların da hesabını bozdu. 500 dolara taşıttıkları yük için şimdi 4 bin dolardan fazla navlun isteniyor. Bir de zaten servisle ilgili sıkıntılar var. Her ne kadar olaylar Yemen’de olsa da Suudi Arabistan’ın Cidde bölgesinden Türkiye’ye gelen direkt bir servis olmadığı için sıkıntılar o bölge ile yapılan ticarete de yansıyor. Navlunun bir anda 3-4 katına çıkması o bölgeye yönelik ihracat talebini azalttı” diye konuştu.
RAF ÖMRÜ KISA ÜRÜNLER BEKLETİLİYOR
Yurt dışındaki alıcıların, bekleme moduna geçtiğini ifade eden Kahraman, “Alıcılar piyasayı gözlemliyor. Navlunun eski seviyeye gelip gelmeyeceğini görmek istiyorlar” dedi. Özellikle gıda sektöründe siparişlerde bir öteleme olduğunu ifade eden Kahraman, bazı firmalar da mesafeler uzadığı için özellikle raf ömrü kısıtlı olan ürünleri göndermek istemiyor” dedi. Kahraman ayrıca, krizin uzamasının pandemide olduğu gibi yeni bir konteyner krizine neden olabileceğine işaret ederek, bu hattaki navlun artışının arz-talep dengesizliğinden dolayı diğer bölgelere de sırlayabileceğini söyledi.
“KRİZ UZARSA, TEDARİK TÜRKİYE’YE KAYABİLİR”
Öte yandan, EKONOMİ’ye konuşan sektör temsilcileri Kızıldeniz’deki krizin uzaması durumunda pandemide olduğu gibi Türkiye için fırsatlar yaratabileceğini ifade etti. Geçen hafta da bazı sektör temsilcileri gazetemize benzer açıklamalarda bulunmuştu. Uzakdoğu-Avrupa ticaret hattında navlunun katlanması ve sevkiyat mesafesinin yüzde 40’a yakın artmasının bazı siparişlerin Türkiye’ye kaymasını sağlayabileceği düşünülüyor. Avrupalı firmaların pandemideki gibi tedariki yakın coğrafyalara kaydırabileceği öngörülüyor. Ancak bu konuda henüz somut bir gelişme olmadığı ifade ediliyor.
Küresel uzamanlar konteyner taşımacılığında spot fiyatların son bir yılın en yüksek seviyeye geldiğini belirtirken, Drewry'nin Dünya Konteyner Endeksi bu hafta da yükselişini sürdürdü. Geçen hafta olduğu gibi bu hafta da endeks yüzde 9 arttı ve 40ft konteyner başına 1.661 dolara yükseldi. Drewry WCI bileşik endeksi olan 40'lık konteyner başına 1.661 dolara çıktı. Yılbaşından bu yana ortalama bileşik endeks 40'lık konteyner başına 1.674 dolar oldu. Şanghay'dan Rotterdam'a navlun oranları yüzde 16 artışla feu başına 1.667dolar'a yükselirken, Şanghay'dan Cenova'ya navlun oranları yüzde 15 artışla 40'lık konteyner başına 1.956 dolara çıktı. Aynı şekilde, Şanghay'dan New York'a navlun oranları da yüzde 8 arttı. 40'lık konteyner başına 3.074 dolara yükseldi.
"İTHALAT AKSADI, İÇ PİYASADA FİYATLAR %9 ARTTI"
İstanbul Tüccarlar Kulübü Derneği Yönetim Kurulu Başkanı İlker Önel, ithalatta yurt dışındaki satıcıdan fiyat alamadıklarını, bu durumun iç piyasada fiyatların artmasına neden olduğunu belirterek, şu açıklamayı yaptı. “Özellikle hammadde kullanan işletmeler bu konuda sıkıntı yaşıyor. İşlenmemiş gıdaların ithalatında sıkıntı var. Çeşitli bakliyat ürünlerinde şubat-mart yüklemeleri yurt dışındaki firmalar fiyat oluşturamıyor. Bu nedenle ithalat yükünde de askıya alınma söz konusu. Navlunun yükselmesi yeni yılda emtia fiyatlarındaki artışla birleşince piyasada ciddi bir boşluk oluşacağını görüyoruz. Susam ve bazı bakliyat ürünlerinde iç piyasada fiyat artışı gündeme geldi. Mesela susam fiyatı ton başına 1700 dolar bandından 1850 dolar bandına kadar çıktı. Bu pirinç gibi bazı paketli ürünlerin fiyatına da yansıdı. Buradaki temel sıkıntı yurt dışındaki satıcının fiyat vermemesinden kaynaklanıyor. Bu durum uzarsa iç piyasada enflasyon daha da artacak.”
Tekirdağ’ın lüks un yüklemeleri beklemede
Türkiye’de faaliyet gösteren Çinli bir lojistik şirketinin Türkiye yöneticisi, EKONOMİ’ye yaptığı açıklamada Tekirdağ’dan Güney Amerika, Yeni Zelanda ve Güney Asya’ya Tekirdağ’dan düzenli olarak gerçekleştirdikleri lüks un sevkiyatının Kızıldeniz’deki sıkıntılar nedeniyle beklemeye alındığını ifa etti. Yetkili, “Yurt dışındaki alıcılar navlunun düşmesini bekliyor. Talep az olduğu için ilk günlerde hızla yükselen navlun günlük olarak yaklaşık 100 dolar aşağı inmeye başladı çünkü talep yok” dedi. Çin-Türkiye hattında kriz öncesi 2 bin dolar olan navlun 6 bin dolara kadar çıkmıştı. Dün bazı 4.900’e indirdi bazı firmalar. Ben rakamın 4 bin dolara kadar ineceğini düşünüyorum çünkü talep yok. Şu anda sadece Kızıldeniz’deki durum değil, bir de Noel sonrası için ayağını gazdan çekti herkes. Bizim işlerde de görüyoruz. Çin, Asya’dan Avrupa’ya olan talep yavaşladı” açıklamasını yaptı.
Otomobil teslimatlarına rötar
Uzakdoğulu otomotiv devi Honda’nın Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Bülent Kılıçer, Kızıldeniz’deki gelişmelerin ithal otomobillerin teslimatında gecikmelere neden olacağını belirterek, "Gemi seferlerinin rotayı değiştirmesi nedeniyle sefer süreleri 20-25 gün arasında uzadı. Bu gecikmenin fiyatlara etkisi olmaz ama teslimatlar bir miktar gecikir” dedi.
Uzakdoğulu armatörlerden Türk firmalara “kamikaze” teklifi
Uzakdoğu-Avrupa hattında konteyner navlununun katlanarak artması, Çinli armatörleri hareke geçirdi. Edindiğimiz bilgiye göre, bazı Uzakdoğulu armatörler 3-5 bin TEU’luk gemilerle Doğu Akdeniz ve Türkiye limanlarına charter sefer koymaya hazırlanıyor. Türk firmalara da mail atan bu şirketler, Maersk, CMA CGM gibi armatörlerin 5.500 dolara taşıdığı malı, Uzakdoğu’dan Türkiye’ye 4 bin doların altında taşımayı teklif ediyor. Bu armatörlerin, Husilerin saldırılarına rağmen Kızıldeniz’den geçerek adeta “Kamikaze” olmaya soyunduğu ifade ediliyor. Ancak talep nedeniyle Uzakdoğu-Türkiye hattında navlunun düşmesi beklendiği için bu firmaların geri adım atabileceği öngörülüyor.