Hisse senedi piyasasında yeni normale uyum sancıları

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin tamamlanması ve yeni ekonomi ile Merkez Bankası yönetiminin göreve gelmesiyle coşkulu bir yükseliş yaşayan ardından İsrail Hamas çatışması öncesi 8500 puanın üzerine çıkarak tarihi rekorunu kıran borsada işler iyi gitmiyor. Yükselen mevduat ve kredili işlem faizleri, düşük likidite, yoğun halka arzlar ile boğuşan borsada bu hafta da negatif seyir sürdü. Erdemoğlu Holding’in SASA’da hisse satışı haberi ile taban olan hisse de dün negatif seyre tuz biber olurken yabancı kurumların raporlarıyla bankacılık endeksi gün içinde pozitif ayrıştı ancak negatif kapandı.           

Halka arz endeksinde kayıp yüzde 4,68

Borsa İstanbul BİST100 endeksi dün güne yüzde 0,39 düşüşle başlarken bankacılık endeksi pozitif bir açılış gerçekleştirdi. Günün ilk yarısında tüm endeksler negatife dönerken en büyük kayıplar halka arz, madencilik, iletişim ve sigorta endekslerinde yaşandı. BİST100 endeksini en fazla negatif etkileyen hisseler ise SASA, THY, Turkcell, BİM ve Tüpraş oldu. Bank of America’nın olumlu raporu sonrasında sankacılık endeksi önceki günkü yüzde 4’ün üzerindeki yükselişin ardından dün de öğleden sonra toparladı kapanışa doğru hızlanan satışlarla yüzde 0,93 kayıp yaşadı.          

BİST100 endeksi günü yüzde 2,83 düşüşle 7529,31 puandan kapattı. BİST100 endeksi seçim öncesi 26 Mayıs'a göre dün itibariyle hala yüzde 64,4 getiri sağlamış olsa da 3 Ekim'deki zirvesine göre yüzde 11,6, geçen hafta kapanışa göre de yüzde 4,86 kayıp yaşadı. Türkiye’nin 5 yıllık ifl as risk primi CDS’leri de 350 baz puanın altındaki seyrini sürdürdü. BİST100 endeksinin dolar karşılığı ise yine 3 Ekim’deki 313 seviyesinden dün 260 seviyelerine geriledi. Endeks bu yıl TL bazında yüzde 36,7 yükseliş sağladı.

Fonlardan 5.2 milyar liralık çıkış yaşandı

Öte yandan hisse senedi yatırım fonlarında da portföy değişiklikleri hisse senedi piyasalarında satışları etkiliyor. Yapılan hesaplamalara göre BİST100’ün zirveyi gördüğü 3 Ekim’den bu yana hisse senedi yatırım fonlarından çıkış gerçekleşiyor. Hisse senedinden 2.5 milyar lira, endeks hisse senedi fonlarından 0.8 milyar lira, katılım hisse senedi fonlarında ise 0.9 milyar lira olmak üzere toplam 5.2 milyar liralık çıkış yaşandı. Serbest pisse senedi fonlarına ise giriş gözleniyor.         

Deniz Yatırım Strateji ve Araştırma Genel Müdür Yardımcısı Orkun Gödek, Türk varlıklarının “kolay para kazanma dönemi” olarak tanımladıkları düşük faiz ortamı, uygun kredi koşulları ve likiditeye erişimin kolay olduğu bir süreçten olması gereken şekilde ve her anlamda normalleşmenin artık kaçınılmaz olduğu farklı bir faza geçiş yaptığını vurguladı.

Varlıklar ve dağılım oranları değiştiriliyor

Gödek şunları söyledi: “Üstelik burada geçişin tek tarafı fiyatlamalar değil; aynı zamanda yatırımcılar da. Hem yerli hem de yabancı yatırımcı kesiminde son 5 yıllık sürecin ezberlerinde değişim yaşadığımız ve muhtemelen de devam edeceğine inandığımız farklı bir ortam söz konusu. Denklemdeki en önemli faktör de kuşkusuz faiz. Maliyetlerdeki artışın yanında bizim özelimizde en önemli değişiklik, alternatif getirilerin çoğalması. Artık Türk yatırımcısı için getiride tek adres hisse senetleri değil. En azından kısa vadeli işlem yapanlar için. Şu an içinden geçtiğimiz yüksek volatilite ortamını beklemiyor değildik. Ancak, biz, bu süreci, yeni yıl başlangıcı ile bahar ayları arasında öngörüyorduk. Mevcutta olup biten en net ifade ile portföy varlıkları arasındaki geçiş. Yani, varlıklar ve dağılım oranları değiştiriliyor. Sanayi sektöründen bankaya, hisse senetlerinden mevduat ve tahvile yeniden organize edilen bir durum söz konusu. Gayet normal ve sağlıklı bir geçiş. Olması gerektiği şekilde. Kısa vadede net bir dönüş ve düzelme beklemiyoruz. Ayrıca, fiyatlama dinamikleri uzun zamandır bozuk. Likiditenin azaldığı ortamda halka arz süreçleri devam ediyor. Portföyler arası geçişlerin olduğu böylesi dönemlerde oynaklık da artıyor. Orta vadede Türkiye’nin risk primini azaltmak için attığı adımları doğru buluyoruz. Yabancı girişi de sınırlı düzeyde başladı. 2024’te devamını öngörüyoruz. İhtiyacımız olan tek şey her anlamda sabır.”             

Daha fazla halka arz gelmemeli

Perform Portföy Fon Yöneticisi Altan Aydın, üçüncü çeyrek bilanço döneminin ardından borsada fiyatlanacak çok bir faktörün kalmadığını dile getirerek şöyle konuştu: “Zaten ekimden bu yana Ortadoğu’daki savaşın etkisiyle zayıfl ama görülmüştü. Bunun üzerine 1-2 aylık yatay hareket yüksek kredi hacmi ve yüksek kredi maliyeti sebebiyle piyasa üzerindeki baskıyı artırdı. Politika faizi ile beraber finansman maliyetleri artıyor, bu da ister istemez şirketler üzerinde baskı yaratıyor. Öte yandan mevduat faizleri de iştah kabartıyor ancak ben açıkçası hisse senetleri için hala iyimserim. Öngörülebilir para politikası, düşen CDS, yurtdışındaki faiz artırım sürecinin sonuna gelinmesi Türkiye için önemli bir hikaye sunuyor bence, bu da yabancılar açısından re-rating (yeniden değerlendirme) anlamına geliyor. Fakat kısa vadede endeks üzerindeki en büyük riski devam eden halka arzlar olarak görüyorum ve kesinlikle daha fazla arz gelmemesi gerektiği düşüncesindeyim.”

SASA’da 200 milyon dolarlık satış sonrası hisseler sert geriledi    

Holding, SASA Polyester'de sahip olduğu, şirket sermayesinin yüzde 2,5'ine denk gelen 135 milyon adet payın, hızlandırılmış talep toplama yöntemiyle kurumsal yatırımcılara 5.82 milyar liraya yaklaşık 200 milyon dolara, önceki günkü kapanış fi yatının yüzde 9,8 altında sattı. Dün SASA hissesi günü kayıpla tamamladı. Yapılan açıklamada, satışın pay başına 43.1 TL'den gerçekleştiği belirtildi. Açıklamada işleme yabancı kurumsal yatırımcılardan 4.2 kat talep geldiği kaydedilirken Erdemoğlu'nun SASA'daki hakim pay sahibi pozisyonunu koruma ve bununla ilgili etkin risk yönetimi amacıyla, satış işleminin uluslararası koordinatörü JP Morgan ile bir türev işlem de gerçekleştirildiği açıklandı. Açıklamada, JP Morgan'ın Erdemoğlu'ndan, 43.1 liradan 32.7 milyon adet SASA payı satın aldığı ifade edildi. Satış sonrası, Erdemoğlu’nun SASA'da payı yüzde 75,94’e gerileyecek.         

Moody’s’in kredi notu kararı bekleniyor   

Bu haftanın son iki işlem günü oldukça yoğun geçecek. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile Merkez Bankası Başkanı Hafi ze Gaye Erkan İspanya’da uluslararası yatırımcılarla bir araya gelecek. Ayrıca haftanın son işlem günü piyasaların kapanmasının ardından uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s’in Türkiye kredi notu kararı açıklanacak. S&P ve Fitch’e göre Türkiye’yi bir basamak daha kötü seviyede değerlendiren Moody’s’in görünümde değişiklik yapmasına kesin gözüyle bakılırken kredi notu artışı gelmesi de piyasayı şaşırtmayacak.        

Dolar/TL 29 seviyesinin üzerinde kalıyor    

Dolar/TL, dün bu hafta başında gördüğü yeni zirvesi 29 seviyesinde hareketine devam etti. Eylül başından bu yana günlük sınırlı yükseliş içeren bir eğilimde ilerleyen kurdaki yükseliş yabancı fon akışının başlamasının desteğiyle aralık ayı başında birkaç gün yavaşlasa da devam etti. Kurda yeni zirve 29.0525 oldu. TL, dolar karşısında yıl başından beri yüzde 35,6 değer kaybetti. Kur üzerinde kamu kontrolünün gevşediği haziran ayından bugüne TL'deki değer kaybı ise yüzde 28,7 oldu. Euro/TL ise 31.30’un üzerinde rekor seviyesine yakın hareket etti. Gösterge tahvil faizlerinde ise uzun vadelerde gerileme devam etti. 2 yıl vadeli gösterge tahvil faizi yüzde 38,7, 5 yıl vadeli gösterge tahvil faizi yüzde 29,79, 10 yıl vadeli gösterge tahvil faizi ise yüzde 26,73 seviyelerinden işlem gördü.