Hibe destekleri vergiye tabi mi?
Devletin yurttaşlarına yaptığı mali transferlerdir ve karşılıksızdırlar. Dolayısıyla bu yardımların vergiye tabi olmaması gerektiği değerlendirilmektedir. Vergiye tabi tutulması amaçla da bağdaşmayacaktır.
COVID-19’un insan sağlığına olumsuz etkileri yanında ülke ekonomilerine verdiği zararların da önlenmeye çalışılması, devletlerin son dönem önemli uğraş alanlarından birisi. Bunun için vergiler ve kamu harcamaları gibi maliye politikası araçları ile devletler ekonomiye müdahale ederek bu olumsuzlukların etkilerini gidermeye çalışıyorlar.
Vergi oranlarında indirim ya da vergilerin vadelerinin ertelenmesi gibi yöntemlerle işletmelerin ve kişilerin kullanılabilir gelirleri arttırılmaya çalışılırken, diğer bir yöntem olan kamu harcamalarında artış yoluyla da aynı hedefe ulaşmaya çalışıyorlar. Bunun için de özellikle transfer harcamaları yoluyla bir mal ve hizmet karşılığı olmaksızın kişilere doğrudan gelir aktarımı gerçekleştiriliyor. Sosyal devlet anlayışı, devletlerin pandemi ortamından olumsuz etkilenen, işlerini kaybeden ya da işyerleri kapanan yurttaşlarına bu transferleri zorunlu kılıyor. Bu kapsamda Türkiye’de de ilk vaka tespiti yapıldıktan sonra, bu konuda önlemler alınmaya çalışıldı. Son olarak 23 Aralık 2020 tarihinde yayımlanan 3323 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile Koronavirüs (COVID-19) salgınından işleri ve/veya işletmeleri zarar gören esnaf ve sanatkarlar ile gerçek kişi tacirlere hibe desteği ve kira yardımı verilmesine ilişkin yasal bir düzenleme yapıldı.
Buna göre; Ticaret Bakanlığı bütçesine konulacak ödenekten karşılanacak ve doğrudan verilecek olan hibe desteği, üç ay ödenmek üzere aylık 1.000 TL olarak belirlendi. Bu destekten 14 Aralık 2020 tarihi itibariyle;
a) Esnaf ve sanatkar siciline kayıtlı olan vergiden muaf esnaf ve sanatkarlar,
b) Faal olan ve ticari kazançları basit usulde tespit edilenler,
c) COVID-19 salgınıyla mücadele kapsamında alınan tedbirlerden etkilenen ve Bakanlık tarafından tespit edilen sektörlerde faaliyet gösteren esnaf ve sanatkarlar, faydalanabilecektir.
Ayrıca 14 Aralık 2020 tarihi itibariyle COVID-19 salgınıyla mücadele kapsamında alınan tedbirlerden etkilenen ve Ticaret Bakanlığı tarafından tespit edilen sektörlerde faaliyet gösteren gerçek kişi tacirlerde bu kapsamda destekten yararlanabilecektir.
Destekten yararlananlardan işyerleri kira olanlara, üç ay ödenmek üzere, büyükşehir olan illerde aylık 750 TL, diğer illerde ise aylık 500 TL kira desteği verilecek olup; işyeri kira bedelini kira desteği tutarının altında olması durumunda, işyeri kira bedeli kadar kira desteği verilecektir. 24 Aralık 2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Tebliğ düzenlemesinde ise söz konusu düzenlemenin usul ve esasları hakkında açıklamalarda bulunuldu. Bu kapsamda destek programı kapsamında hibe desteği; gelir kaybı desteği ve kira desteği olmak üzere iki şekilde sağlanacak. Destek programının süresi, Ticaret Bakanlığı internet sitesinden yapılan duyuruda belirtilen sürede başvuruların yapılması kaydıyla 2021 yılının Ocak, Şubat ve Mart ayları olmak üzere üç aydır. Tebliğe göre destek programı başvuru süresi, on günden az olmamak üzere Bakanlık tarafından belirlenecektir.
DESTEK PROGRAMINDAN YARARLANMA KOŞULLARI
Bu destek programından, 14 Aralık 2020 tarihinden önce (bu tarih dâhil) vergi mükellefiyetini tesis ettirmiş, kazançları basit usulde tespit edilenler, Bakanlık tarafından belirlenen sektörlerde faaliyet gösteren esnaf ve sanatkârlar ve gerçek kişi tacirler ile yine bu tarih itibarıyla esnaf ve sanatkârlar siciline kayıtlı vergiden muaf esnaflar faydalanabilecektir.
Destek programına başvurabilecek esnaf ve sanatkârlar ile gerçek kişi tacirlerin ekonomik faaliyet tanımları başvuru tarihinden önce Bakanlık internet sitesinden duyurulacak olup, ayrıca yazılı duyuru yapılmayacaktır. Bakanlıkça yapılan duyurudan sonra ticari faaliyetine yönelik ekonomik faaliyet tanım değişikliği yapanlar ise hibe desteğinden yararlanamayacaklardır.
Ticari kazançları basit usulde tespit edilenler, esnaf ve sanatkârlar ve gerçek kişi tacirler, hibe desteğinden vergi sicil kayıtlarındaki esas faaliyet konusu üzerinden bir kez faydalanabilir. Destek başvurusunda bulunanların faaliyetlerini sürdürdükleri ve kira ödemesi yaptığı birden fazla iş yeri bulunması halinde, başvuruda bulunanlar bir iş yeri için kira desteğinden faydalanabilecektir. Ticaret Bakanlığı internet sayfasında yapılan duyuruda, kırtasiye ürünleri toptan ticareti ile uğraşanlar, kuaför ve berberler, taksi ile taşımacılık yapanlar, alkollü ya da alkolsüz lokallerde içecek sunum faaliyeti ile uğraşanlar, internet kafe faaliyetleri ile uğraşanlar, muhasebe eğitimi kurslarının faaliyetleri, mankenlik faaliyetleri ile uğraşanlar, bilgisayar, yabancı dil kursları gibi faaliyetler, desteklenecek ekonomik faaliyetler olarak belirtilmiştir. Bu konuda faaliyetlerin tam listesi, Bakanlığın sayfasında yer almaktadır. Önemli noktalardan birisi ise hibe desteğinden faydalanılan dönemlerde vergi mükellefiyeti faal olarak devam etmelidir. Destek başvurusunda bulunanın gayri faal olduğunun anlaşılması durumunda bu kişilere destek ödemesi yapılmayacaktır. Örneğin, bu dönemde kiralarını ödeyemediği için faaliyetlerini sürdüremeyen ve kapanmak zorunda kalan işletmeler, bu destek hizmetinden yararlanamayacaktır.
Diğer kamu kurum ve kuruluşlarınca uygulanan benzer nitelikteki desteklerden faydalanılması, bu destek programından faydalanılmasına engel teşkil etmeyecektir. Destek başvuruları ve itirazlar elektronik ortamda e-Devlet üzerinden, www.turkiye.gov.tr internet adresi üzerinden yapılacaktır. Destek başvurusunun uygun bulunması halinde ilgilinin banka hesabına destek ödemesi gerçekleştirilecektir.
Hemen belirtelim başvuruda bulunana fazla veya yersiz ödeme yapıldığının tespit edilmesi halinde söz konusu fazla veya yersiz ödemeler, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uyarınca vergi daireleri tarafından tahsil edilecektir.
Gelir kaybı desteği ve kira desteği vergi matrahına dahil edilmeli mi?
Gerek 3323 sayılı Cumhurbaşkanı Kararında gerekse usul ve esasların belirlendiği Tebliğ düzenlemesinde verilecek olan yardımların gelir vergisinden istisna olduğuna ya da vergi matrahının tespitinde dikkate alınıp alınmayacağına yönelik bir düzenlemeye yer verilmemiş olması ileride çeşitli sorunlara yol açabilir.
Kanaatimizce yapılan yardımlar, sosyal devlet anlayışı içerisinde Devletin yurttaşlarına yaptığı mali transferlerdir ve karşılıksızdırlar. Dolayısıyla bu yardımların vergiye tabi olmaması gerektiği değerlendirilmektedir. Vergiye tabi tutulması amaçla da bağdaşmayacaktır. Ancak yasal düzenleme eksikliği söz konusu yardımları alacak olanların da bu yardımları vergi matrahına dahil edip etmeme konusunda tereddüt etmelerine neden olacaktır. İdarenin yaklaşımını da şimdiden tahmin etmek mümkün değildir. Dolayısıyla yapılan yardımların vergiden müstesna olduğu yönünde bir yasal düzenleme yapılmasının uygun olacağı değerlendirilmektedir.
Öte yandan yapılacak olan hibe desteği ödemelerinin şirketleri de içine alacak şekilde genişletilmesi düşünülebilir. Tek kişilik pek çok sermaye şirketi mevcut ve bunların çoğu pratikte şahıs işletmesi niteliğindedir. Ayrıca, bu işletmeler de gerçek kişiler gibi pandemiden olumsuz etkilenmektedir. Bu yaklaşımın uzun vadede kurumsallaşmanın teşviki yönünde de olumlu etkisi olacağı değerlendirilmektedir.