Hazır giyim ve konfeksiyon sektörü destek bekliyor
İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Mustafa Gültepe, "Rekabet gücümüzü olumsuz etkileyecek ilave vergilerin kaldırılmasını, daha önce uygulanan oranların da sektörün elini güçlendirecek şekilde gözden geçirilmesini bekliyoruz." dedi.
İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Mustafa Gültepe, sektörün ihracatının 1 Ocak-28 Temmuz 2020'degeçen yılın aynı dönemine göre yüzde 16,5 ekside olduğunu belirterek, rekabet gücünü olumsuz etkileyecek ilave vergilerin kaldırılması, kamu alacakları ile kredi taahhütlerinin 1 yıl ötelenmesi konusunda destek beklediklerini söyledi.
Birlik olarak her yeni yıla ihracatlarını yüzde 10 artırma hedefiyle başladıklarını, küresel pazarlardaki daralma nedeniyle 2020'ye girerken biraz daha temkinli davrandıklarını söyleyen Gültepe, bu nedenle bu yıl için ihracatta yüzde 6-7 büyüme hedefi koyduklarını açıkladı. İlk iki ayın sektör adına çok başarılı geçtiğini belirten Gültepe, ancak daha sonra yeni tip koronavirüs salgınının etkilerini çok şiddetli bir biçimde hissettiklerini vurguladı.
Gültepe, siparişlerin iptal edildiğini, üretimi tamamlanmış ürünlerin depolarda kaldığını aktararak, "İhracatımız, 3 ay boyunca dramatik bir şekilde geriledi. Martta yüzde 27,4, nisanda yüzde 61,6, mayısta yüzde 48,2 daralan ihracatımız, ilk 5 ayda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 26,1 gerilemiş oldu. Mağazaların kapanmasıyla sektör iç pazarda da daraldı." diye konuştu.
AB pazarı yeniden hareketlendi
Sektörün hazirandan itibaren yönünü yeniden yukarı çevirdiğine işaret eden Mustafa Gültepe, şunları kaydetti: "Haziranda AB pazarları yeniden hareketlendi. Avrupa merkezli hazır giyim markalarının depolarımızda bekleyen siparişlerinin büyük bölümünü çekmeleri haziran ihracatımıza pozitif yansıdı. Haziranı yüzde 25 ihracat artışıyla kapattık. Son göstergeler temmuz ayını da başa baş kapatacağımızı gösteriyor. Haziran ve temmuzdaki performansımıza rağmen 1 Ocak-28 Temmuz döneminde hala yüzde 16,5 eksideyiz. Geçen yıl 10 milyar 240 milyon dolar olan ihracatımız, bu yılın aynı döneminde 8 milyar 550 milyon dolara geriledi. Söz konusu dönemde ilk 10 ihracat pazarımızdan sadece ikisine, ABD ve Hollanda'ya artış görünüyor. İhracatımız ABD'ye yüzde 17,6, Hollanda'ya ise yüzde 1,5 arttı. Yılın 7 ayında en büyük 10 pazarımız arasında en büyük daralma ise İspanya, İngiltere ve Irak'ta yaşandı. İhracat Irak'a yüzde 31,9, İtalya'ya yüzde 31,1, İngiltere'ye ise yüzde 26,5 daraldı."
"Salgın sonrası Türkiye'ye bir yönelim olacağını öngörüyoruz"
Mustafa Gültepe, salgın sürecinde firmaların büyük bölümünün geçici olarak üretime ara verdiğini ancak maske ve koruyucu giysi üretimiyle hem Türkiye hem de birçok ülke için koruma kalkanı oluşturduklarını söyledi.
İlk yarıda 144,7 milyon doları tıbbi ve kumaş maske, 428,7 milyon doları da koruyucu giysi olmak üzere 573,4 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdiklerini aktaran Gültepe, "Maske ve koruyucu giysi ihracatımızda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 986'lık rekor artış elde ettik. Salgının bütün olumsuzluklarına rağmen ikinci yarıdaki baz etkisiyle bu yılı yüzde 15, hatta belki biraz daha altında bir daralmayla kapatacağımızı tahmin ediyoruz." dedi.
Gültepe, salgın sonrası küresel tedarik zincirindeki değişimlerin sektöre yansımalarına da değinerek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Salgın sonrasında tedarik zinciri yeniden şekilleniyor. Bu süreçte küresel markaların tedariklerini yakın coğrafyalardan karşılamayı tercih edeceklerini öngörüyoruz. Bu durum, hazır giyim ihracatımızın yüzde 70'e yakın bölümünü gerçekleştirdiğimiz AB ve İngiltere pazarında Türkiye'yi avantajlı konuma getiriyor. Öte yandan, hedef pazarlarımız arasında yer alan ve yılda 100 milyar doların üzerinde hazır giyim ithal eden ABD'nin Çin ile ticaret savaşı nedeniyle Türkiye'ye bir yönelim olacağını öngörüyoruz. Hazır giyim ihracatımız yılın 7 ayında yüzde 16,5 azalırken, aynı dönemde ABD'ye ihracatımızda 17,6 artış gerçekleştirdik. Aylık olarak baktığımızda da haziranda yüzde 213, temmuzda yüzde 44 civarında bir artış görünüyor. Veriler, ABD'ye yıllık ihracatımızı en kısa sürede 1,5 milyar dolara çıkarabileceğimizi gösteriyor. Biz orta ve uzun vadede ABD pazarından 5 milyar dolar pay alabileceğimize inanıyoruz ve hazırlıklarımızı bu hedef doğrultusunda yapıyoruz."
"Gümrük Birliği hızla güncellenmeli, İngiltere ile STA imzalamalıyız"
İHKİB Başkanı Gültepe, salgın sonrası küresel markaların beklentilerinin Türkiye'nin rekabet gücünü artırdığını ancak risklerin olduğunun da unutulmaması gerektiğini vurguladı.
AB'nin Vietnam ile imzaladığı serbest ticaret anlaşmasının (STA) sektör adına ciddi bir risk unsuru barındırdığına işaret eden Gültepe, "Türkiye'nin de AB ile Gümrük Birliği'ni hızla güncellemesi gerekiyor. AB'den ayrılan İngiltere ile STA imzalamalıyız. Bu konudaki çalışmaların olumlu gittiğini biliyoruz. ABD ile de özel bir anlaşma imzalanması halinde sektörün ihracatına çok ciddi katkı yapacağına inanıyorum." dedi.
Gültepe, salgın sonrasının parametreleri ve küresel tedarik zincirinin yeniden yapılanmasının Türkiye'nin küresel rekabetteki şansını arttırdığını vurguladı.
Çin'in hazır giyimde açık ara birinci küresel oyuncu olduğuna işaret eden Gültepe, "Yıllık 170 milyar doların üzerinde hazır giyim ihracatı bulunan Çin'e bugünden yarına alternatif olacağımızı söylemek çok iddialı olur. Devletimizin de desteğiyle Çin'in pastasından pay alabilir, 2019'da 17,7 milyar dolar olan ihracatımızı birkaç yılda 2 katına çıkarabiliriz." diye konuştu.
"Firmalarımız için finansman hayati önem kazanıyor"
Sektörde yaşanan sorunlara değinen Gültepe, çözüm önerilerinde bulundu.
Yurt dışından tedarik edilen fermuar, düğme ve çıtçıt gibi aksesuar ürünlerinin ithalatına eylüle kadar geçerli olmak üzere ilave gümrük vergisi getirildiğini anımsatan Gültepe, şunları kaydetti:
"Kumaş ve iplikte de gümrük vergisi yükseltildi. Biz rekabet gücümüzü olumsuz etkileyecek ilave vergilerin kaldırılmasını, daha önce uygulanan oranların da sektörün elini güçlendirecek şekilde gözden geçirilmesini bekliyoruz. Unutulmamalı ki bu zorlu süreçte firmalarımız için finansman hayati önem kazanıyor. Biz SGK primi ve vergi ödemeleri gibi kamu alacakları ile kredi taahhütlerinin 1 yıl ötelenmesini sektör adına en ideal çözüm olarak görüyoruz. Beklentimizi tam olarak karşılamamakla birlikte kredi ödemelerinin 3 ay ötelenmesini olumlu bir adım olarak değerlendiriyoruz. Ayrıca kısa çalışma ödeneğinden çıkan firmaların sigortalı ve işveren paylarının 3 ay süreyle İşsizlik Sigortası Fonu'ndan karşılanmasını öngören düzenlemeyi de sektöre destek adına çok önemsiyor ve emeği geçenlere teşekkür ediyoruz."