Hatay'da mobilyacılar, üretime başladı

Kahramanmaraş merkezli depremlerde ağır yara alan Hatay'da, hafif hasar bulunan Antakya Mobilyacılar İhtisas Sanayi Sitesi'nde bazı işletmeler üretime başladı.

Hatay'da ekonomik ve ticari hayatın geçici olarak durduğunu belirten Antakya Mobilya Sanayici İş İnsanları Derneği Başkanı ve Kapan Mobilya Yönetim Kurulu Başkanı İsa Kapan, "Çok büyük bir yıkım var. Binalarımızın çoğu düştü. Çok ciddi kayıplarımız var. Ayakta kalan binalarımız da ağır hasarlı. Antakya'nın içi artık bir şantiye olacak. Devletimize güveniyoruz. Çok kısa sürede daha güzel bir Antakya inşa edileceğinden hiç şüphemiz yok." dedi.

Antakya Mobilyacılar İhtisas Sanayi Sitesi'nin, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı desteğiyle 3 yıl önce yapıldığını ifade eden Kapan, sitede ve tesislerinde hafif hasar oluştuğunu bildirdi.

Kapan, hızlı şekilde bunların tamiratını yapıp yola devam etmeye çalıştıklarına ve bazı işletmelerin faaliyetlerine başladığına dikkati çekerek, şöyle konuştu: “Hatay'da şehrin dışındaki işletmeler faaliyete başlamak istiyor. Tadilatlar ve ondan daha önemlisi iş gücü temini gibi kaygılar var. Soğukta başını sokacak bir yeri olmadığından birçok insan şehri terk etti, ilçelere, köylere, baba ocağına çekilenler oldu. İşletmelerimiz, bizim dışımızdaki sektörlerden işletmeler harekete geçmek istiyor. Bir an önce çalışanlarımızın, emekçilerimizin başını sokacak bir alana ihtiyacı var. Devletimiz bu konuda çok hızlı. Konteyner kentlerle ilgili çok hızlı bir çalışma yapılıyor, onu gözlemliyoruz. Birçok belediyemiz burada. Devletimiz bütün kollarıyla, bütün kurumlarıyla burada. Koordinatör valilerimiz, bakanlarımız burada. Bir an önce çalışanlarımızın geçici de olsa, çadır da olsa başlarını sokacak yeri olduğunda işletmeler de üretime geçip, ihracatına kaldığı yerden devam edecek." 

Hataylılara "Geri dönün" çağrısı

Böylesine zorlu zamanlarda işletmecilerin ya da toplumun bir adım önüne çıkmış insanların ayrı sorumlulukları bulunduğunu vurgulayan Kapan, şu değerlendirmede bulundu: "İşin bir ekonomik tarafı, bir psikolojik tarafı vardı. İş yerimizi açmak durumundayız. Bu sadece ekonomi, para meselesi değil. Bu, çalışanlarımıza aynı zamanda psikolojik destek. İnsanların umutları yeşeriyor. Buradan şehir dışına çıkan bütün hemşehrilerimi geri davet ediyorum. Şu an konfor zamanı değil. Bürokratıyla, işvereniyle, çalışanıyla hiçbirimizin evi yok. Bunların içinde ben de varım. Bugün memleketimize sahip çıkma, önümüze bakma günüdür. Çocuklarımızın, torunlarımızın geleceği için biz işletmelerimizi, şehrimizi ayakta tutmak zorundayız. Devletimiz elinden geldiği kadar hızla ve bütün imkanlarıyla burada ama tek başına yetmez, bizim de katkı yapmamız lazım. O yüzden şehirden çıkmak zorunda kalan hemşehrilerimi işvereniyle, emekçisiyle Antakya'mıza davet ediyorum. Antakya'mız çok hızlı inşa edilecek. Geçici bir süre barınma merkezlerinde kalacağız ama rızık kapılarımızı kaybetmeyeceğiz, açık tutmamız lazım."

İş gücü ve uygun maliyetli finansal destek ihtiyacı

İsa Kapan, şehirde üretim ve ticari hayatın devamlılığı için öncelikle iş gücünün geri gelmesi ve buna uygun olanakların sağlanması gerektiğini dile getirdi. Konteyner ve çadırlar için çok hızlı çalışıldığını ifade eden Kapan, ayrıca işletmelerin uygun maliyetli finansal desteğe ihtiyacı olduğunu bildirdi.

Antakya Mobilyacılar İhtisas Sanayi Sitesi'nin yüzde 100'e yakın ihracat yaptığına ve geçen yıl 150 milyon dolar dış satım rakamına ulaştığına dikkati çeken Kapan, "Gücümüze yeniden kavuşmak istiyoruz. Çünkü buna çok ihtiyacımız var. Çünkü yeniden kalkmak istiyoruz. Bunun yanında ihtisas sanayi sitemizin dışında da daha küçük çaplı, 'yeni sanayi' dediğimiz bölgede çok ağır yıkım var. Orada da devlet büyüklerimizin çabasını gözlemliyoruz, inşallah bir an önce devreye girecek. Çeşitli desteklere ihtiyaçları var. Zanaatkarımızı, esnafımızı kaybetmememiz lazım." dedi.

"Evlerimize kavuşma heyecanımız var, bir an önce istiyoruz ama bizim rızkımızı, çocuklarımızın ekmeğini kazandığımız yerlerin açık olması, bir an önce onlara kavuşmak daha önemli." diyen Kapan, "Konteynerde ya da çadırda 1-2 yıl kalmışız çok da önemli değil, yaşarız. İşimizi kaybedersek, evlerimize kavuşsak bile çok anlamı olmaz." ifadelerini kullandı.