HAK-İŞ, vergi ve sosyal politikalar raporunu yayımladı
HAK-İŞ Akademi tarafından hazırlanan "Refahın Adil Paylaşımında Vergi ve Sosyal Politikalar Raporu” kamuoyu ile paylaşıldı. Raporda, gelir, tüketim ya da servet dağılımındaki eşitsizliklerin bir sosyal sorun olmanın yanı sıra iktisadi riskler barındırdığı belirtildi.
HAK-İŞ Akademi tarafından hazırlanan "Refahın Adil Paylaşımında Vergi ve Sosyal Politikalar Raporu" konfederasyon genel merkezinde düzenlenen toplantıda kamuoyuyla paylaşıldı.
Toplantıda konuşan HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, raporun Türkiye'de mevcut gelir ve servet dağılımının ortaya konulması, oluşturulan milli gelirden farklı toplumsal grupların hak ettiği payı almaları, adil ve hakkaniyetli bir vergi sistemi ile sosyal politikaların ortaya konulması amacıyla dört farklı üniversiteden akademisyenlerin 6 aylık çalışmasıyla hazırlandığını belirtti.
Türkiye'de ekonomik anlamda büyüme olduğunu aktaran Arslan, "Büyümenin bütün toplum kesimlerine adil bir şekilde yansımadığını görüyoruz. Milli gelirdeki artışın ve makro ekonomik göstergelerin aynı oranda çalışanlar, emekçiler ve emekliler için yansımadığını görüyoruz." diye konuştu.
Asgari ücretle çalışanların milli gelirden aldığı payın giderek azaldığını dile getiren Arslan, kaynakların adil şekilde dağılımının yapılamadığını ifade etti. Arslan, verginin adil toplanması kadar adil dağıtılmasının da önemli olduğunun altını çizdi.
"Özellikle emeklilerin, mutlaka bir toplu sözleşme masasında olacak şekilde, yeni bir düzenlemeye ihtiyacı var. Emekliler masada olmalı, emeklilerin müzakere gücü olmalı." diyen Arslan, ülkesi için canla başla çalışan 15 milyon emeklinin yaşamını kolaylaştıracak düzenlemelerin hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi.
Sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılması için yoğun mücadele verdiklerini aktaran Arslan, sendikalaşma oranının düşüklüğü nedeniyle toplu sözleşmeden yararlanma oranının da daha az olduğunu dile getirdi.
Alım gücünün azaldığına dikkati çeken Arslan, "Tabii ki ihracat, üretim artsın, tabii ki ülkemiz daha fazla yatırım yapsın. Ama en azından bu zorlukları adil bir şekilde paylaşmamız gerekiyor. İşverenlerin de sermayenin de bu konuda elini taşın altına koyması gerekiyor. İstediğimiz bu." değerlendirmesinde bulundu.
Rapor 3 başlık altında ele alındı
"Refahın Adil Paylaşımında Vergi ve Sosyal Politikalar Raporu", "Dünyada ve Türkiye'de Gelir Eşitsizliği", "Türkiye'de Uygulanan Vergi Politikaları ve Öneriler", "Refahın Adil Paylaşımında Etkin Sosyal Politikalar" başlıklarından oluşuyor.
Gelir dağılımındaki bozulmaların sosyal ve toplumsal etkileri kadar ekonomik etkilerinin de yakıcı olabildiği aktarılan raporda, gelir, tüketim ya da servet dağılımındaki eşitsizliklerin bir sosyal sorun olmanın yanı sıra iktisadi riskler barındırdığı belirtildi.
Gelir dağılımı eşitsizliğinin ekonomik olarak daha düşük büyüme oranları, ulusal tasarruf açığı dolayısıyla düşük yatırım düzeyi ve inovasyon kapasitesinin düşmesi ile ilişkili olduğu değerlendirilen raporda, Türkiye'nin refahın adil paylaşıldığı ve hakkaniyetli bir vergi sistemine sahip olması için 4 farklı öneride bulunuldu.
Bu kapsamda, raporda yer alan öneriler şu şekilde sıralandı: "Birincisi, Türkiye'de son yıllarda çok hızlı büyüyen ve daha az vergilendirilen mali servetlerin cüzi vergi oranı ile Net Servet Vergisi'nin ihdas edilmesi, ikincisi 2024'te yükseltilen KDV ve diğer tüketim vergi oranlarının düşürülmesi gerekliliği, üçüncüsü de Türkiye'de vazgeçilen vergilerden oluşan ekonomik büyüklüğün vergi sisteminde kalmasını sağlayacak düzenlemelerin yapılması gerektiğidir. Son olarak da kayıt dışı ekonominin küçültülmesi için tüm harcamaların belgelendirilerek gelirden (vergi matrahından) mahsup edilmesinin sağlanması, vergi denetim oranının yükseltilmesi ve vergi aflarının azaltılması ile mümkün olabilecektir."