GSYH hesabına revizyon yolda
Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, “Stok değişimi uzun bir süredir GSYH büyümesine yüksek oranda negatif katkı vermekte. GSYH hesaplamasında stok değişimine ilişkin hesap geliştirilmesi çalışılacak. Ürün detayında uygun deflatörlerin sağlanması durumunda, yıllık bazda stok değişimi ile istatistiki hata katkıları ayrıştırılacak” açıklamasını yaptı.
CANAN SAKARYA/ANKARA
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, milli gelir hesaplarını büyük oranda etkileyen stok değişikleri ile istatistiki hatanın birbirinden ayrılması konusunda 2025 yılı Eylül ayını işaret etti. Stok değişimi hesabının ayrıca yapılabilmesi ve ilave olarak stok değişimi için ürün detayında uygun deflatörlerin sağlanabilmesi durumunda, yıllık bazda stok değişimi ile istatistiki hata katkılarının ayrıştırılması mümkün olabileceğini kaydeden Şimşek, 2025 yılı eylül ayında yapılması planlanan ana revizyon kapsamında, dijitalleşme ile birlikte gelişen veri kaynaklarıyla bağımsız yıllık GSYH hesaplamalarında yıllık bazda stok değişimine ilişkin bir hesap geliştirilmesi yönünde çalışmalar planlandığını açıkladı.
Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, CHP Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak’ın “Milli gelir hesaplarını büyük oranda etkileyen ‘Stoktaki Değişiklikler’ kaleminde stok değişikleri ile istatistiki hatanın birbirinden ayrılması düşünülmekte midir? Böyle bir düşünce var ise stok değişimlerinin ayıklanmasının ardından cari fiyatlardan sabit fiyatlara dönüşüm nasıl yapılacaktır? Bu konuda bir çalışma yürütülmekte midir?“ şeklindeki soru önergesine yanıt verdi.
Fiyat hareketleri çok değişken
Şimşek, dönemsel GSYH hesabında stok değişimleri kalemine ilişkin ayrı bir hesap yapılamadığını belirterek, GSYH büyümesinde temel alınan yöntemin üretim yöntemi olduğunu, üretim yöntemi ile harcama yönteminin dengelenmesinde stok değişimi kaleminin dengeleme bileşeni olarak kullanıldığını kaydetti. Stok değişiminin uzun bir süredir GSYH büyümesine yüksek oranda negatif katkı verdiğini belirten Şimşek’in, soru önergesine verdiği yanıt şöyle: “Bunun en temel nedeni üretim yönteminde kullanılan ÜFE, İnşaat Maliyet Endeksi, Konut Fiyat Endeksi (TCMB), Hizmet ÜFE gibi deflatörlerin artışlarının, harcama yönteminde kullanılan TÜFE, YD-ÜFE ve ithalat birim değer endeksi gibi deflatörlerin artışlarına göre daha farklı olmasından kaynaklanmaktadır. Fiyat hareketlerinin çok değişken olduğu, harcama ve üretim yöntemlerine göre kullanılan deflatörlerin değişim olarak birbirlerinden ayrıştığı duruklarda stok değişiminin katkısı da negatif veya pozitif anlamda yüksek olabilmektedir. Bu durum sadece ülkemiz özelinde olmayıp, özellikle salgın sürecinden sonra bir çok ülkede de ÜFE ve TÜFE endekslerinde ayrışmanın olduğu gözlenmiştir.
2025 yılı eylül ayında yapılması planlanan ana revizyon kapsamında, dijitalleşme ile birlikte gelişen veri kaynaklarıyla bağımsız yıllık GSYH hesaplamalarında yıllık bazda stok değişimine ilişkin bir hesap geliştirilmesi yönünde çalışmalar planlanmaktadır. Kullanılabilecek alternatif veri kaynaklarının kalitesine ve güvenirliliğine bağlı olarak stok değişimi hesabının ayrıca yapılabilmesi ve yıllık bazda stok değişimi ile istatistiki hata katkılarının ayrıştırılması mümkün olabilecektir.”
Maliye, kayıt dışı sevkiyatların peşine düştü
Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB), kayıt dışı ekonomi ile mücadele kapsamında saha denetimlerini sanayi bölgeleri ile meyve, sebze ve balık hallerindeki ürün sevkiyatlarını kapsayacak şekilde genişletti.
Bakanlıktan edinilen bilgilere göre Başkanlık, kayıt dışı ekonomiyle mücadele kapsamında farklı sektör ve firmalara yönelik denetimlerini sürdürüyor. Bu kapsamda saha denetimlerini artıran Başkanlık, organize sanayi bölgeleri (OSB) ile meyve, sebze ve balık hallerindeki ürün ve mal trafiğine odaklandı. Gelir İdaresi, aralık ayının ilk 15 günlük döneminde OSB’ler ile mey ve, sebze ve balık halleri giriş ve çıkışlarında emtia sevkiyatı yapan mükellefleri ülke genelinde eş zamanlı denetledi.
Denetimlerde, sevkiyat yapan ticari araçlarda bulunan mallara ilişkin belgeler kontrol edildi. Bu araçlarda bulunması gereken taşıma ve sevk irsaliyesi ile irsaliyeli fatura gibi belgelerin düzenlenip düzenlenmediğine bakıldı. Başkanlık, 15 gün içinde İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere ülke genelinde 68 bin 975 mükellefi denetledi.
“Saha denetimleri aralıksız devam edecek”
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede, kayıt dışı ekonomi ile mücadele kapsamında Gelir İdaresi Başkanlığının saha denetimlerine aralıksız devam edeceğini belirterek, şunları kaydetti: “Ülke çapında yoğun ve yaygın saha denetimlerimizde hız kesmiyoruz. Tüm Türkiye’de aynı anda, aynı sektörde, aynı yöntem ve usullerle denetimler gerçekleştirerek vergi denetimlerinin etkinliğini ve verimliliğini artırıyoruz. Vergide adalet için kayıt dışı ekonomik faaliyette bulunan ve düşük vergi beyan edenleri takip etmeye devam edeceğiz.”
“Stok değişikliği ve istatistiki hata iç içe geçmiş durumda”
Faik Öztrak, “Milli Gelirde de ayar “stok değişiklikleri” kalemi üzerinden yapılıyor. GSYH verilerinde stok değişiklikleri kalemi ve istatistiki hata iç içe geçmiş durumda. Bu nedenle büyümeyle ilgili doğru bir analiz yapmak imkansızlaşıyor. 16 çeyrektir azalan stoklarla ilgili soru önergeme Bakanlık tarafından verilen yanıtta, stok kaleminin istatistiki hatayı içerdiği ifade ediliyor, “Ürün detayında uygun deflatör sağlayabilirsek, inşallah bir sene sonraki revizyona stokları ayrıştırabiliriz” deniyor. Devlet yönetimi ciddi bir iştir. Bu verilen yanıt, maalesef Hükümetin elinde doğru veri olmadan ekonomi yönetmeye kalkmanın ağır sonuçları olacağını bilmediğini gösteriyor. Bunun dünyada örnekleri çoktur. Ve fatura her zaman vatandaşların üstünde kalır” açıklamasını yaptı.
"Büyüme ile ilgili doğru analiz yapmak imkansızlaşıyor"
Soru önergesine gelen yanıtı değerlendiren CHP Tekirdağ Milletvekili Öztrak, GSYH verilerinde stok değişiklikleri kalemi ve istatistiki hatanın iç içe geçmiş olması nedeniyle büyüme ile ilgili doğru analiz yapılamadığını belirtti. Öztrak, şunları söyledi: “TÜİK’in temel verilerinde, Sarayın nabzına göre şerbet vermek için ayar vidası olarak kullandığı bazı hesaplar var. İşsizlik verilerinde “zamana bağlı eksik istihdam” hesabı bunlardan biri… Bir ay 1 milyon kişinin üzerinde artıyor, ertesi ay 750 bin kişi azalıyor. Sonuçta gerçek işsiz sayısı 11 milyon kişiyi aşarken, bu hesaplarla resmi işsiz sayısı 3 milyon kişide kalıyor. Enflasyon hesabında “madde sepeti” bir diğeri… Tabelaya yazılan enflasyonla vatandaşın yaşadığı enflasyon arasındaki uçurum derinleşiyor. Bu enflasyon hesabı hangi fiyatlar üzerinden yapılıyor derseniz, bunu göremiyorsunuz, çünkü mahkeme kararlarına rağmen TÜİK bunu yayımlamıyor.”