Gençler evlenemiyor: Nikah ücretleri 6 yılda yüzde 870 arttı!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gençlerin birbirini beğenmediğini ve evlenmediklerini söyledi ancak, evliliğin önündeki en büyük engellerden biri ekonomik sıkıntılar... Enflasyonun yıkıcı etkisiyle son yıllarda büyük artış gösteren evlilik maliyetleri, gençlerin evlenmesine en büyük engel olarak görülüyor. Peki evlilik maliyetleri 6 yılda ne kadar arttı?
ÖZDER ŞEYDA UYANIK
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmalarında sıklıkla dikkat çektiği evlilik ve çocuk konusunda son olarak şunları söylemişti:
“Bizim şu anda üzerinde durduğumuz bir konu, gençler nedense evlenmiyor. Boşanmalar da artıyor. Bunu aşmamız lazım. Maalesef kızlara erkek, erkeklere kız beğendiremiyoruz. Ben 25 yaşında evlendim. Ama şimdi bakıyoruz 30, 35, 40... Alıp başını gidiyor. Bir an önce evliliği yapmak lazım.”
Türkiye’de boşanma oranlarının artması, evlilik oranlarının düşmesi ve nüfus artış hızında da ileriye yönelik azalış görülmesiyle son dönemde siyasetin de konusu olan evlilik, ekonomik nedenlerle azalıyor. Veriler, evlenmenin zorlaştığını gösteriyor.
Evlenme ve boşanma
TÜİK verilerine göre Türkiye’de 1.000 kişi başına düşen evlenme sayısını ifade eden “kaba evlenme hızı” 2001 yılında 8,35 olurken, 2023 yılında 6,63’e geriledi. Yine 1.000 kişi başına düşen boşanma sayısını ifade eden “kaba boşanma hızı” da 2001 yılında 1,41 olurken, 2023 yılında binde 2,01 olarak gerçekleşti. Kısaca evlilik azaldı, boşanma arttı.
Evlilik süresine göre boşanmalar incelendiğinde ise 2023 yılında gerçekleşen boşanmaların yüzde 55,1’inin evliliğin ilk 10 yılında gerçekleştiği görüldü.
Çocuk
TÜİK’in Doğum İstatistikleri 2023 verilerine göre, toplam doğurganlık hızı, 2001 yılında 2,38 çocuk olurken, 2023 yılında 1,51 çocuk olarak gerçekleşti. Yani, bir kadının doğurgan olduğu dönem boyunca doğurabileceği ortalama çocuk sayısı gerilerken, bu durum, doğurganlığın nüfusun yenilenme düzeyi olan 2,10'un altında kaldığını gösterdi. 2023 yılında Türkiye’de doğan çocuk sayısı 1 milyonun altında kaldı.
2023-2100 Nüfus Projeksiyonları’na göre, demografik göstergelerdeki mevcut yapının devam edeceği varsayımıyla ana senaryoda, 2023 yılında 85 milyon 372 bin 377 kişi olan Türkiye nüfusunun, 2030 yılında 88 milyon 188 bin 221 kişiye, 2050 yılında ise 93 milyon 774 bin 618 kişiye ulaşması, 2050'li yılların ortasına kadar artması ve sonrasında azalışa geçerek, 2100 yılında 77 milyonun altına düşmesi bekleniyor.
Aileler küçüldü, gençler “evde kaldı”
2023 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre, Türkiye'de 2008 yılında 4 kişi olan ortalama hanehalkı büyüklüğü azalarak 2023 yılında 3,14 kişiye düştü.
OECD verilerine göre, 15-29 yaş aralığında ne eğitimde ne de istihdamda yer alan gençlerin oranı yüzde 27,93 ile en yüksek Türkiye’de oldu. Bu da 10 gençten neredeyse 3’ünün hiçbir alanda yer almadığını gösterdi.
Ev kurmak el yakıyor
Türkiye’de evlilik denildiğinde akla ilk her şeyin lüks ev sıfır olduğu yuvalar kurmak, gösterişli düğünler ve takılar geliyor. Gençler bunları karşılayamıyor.
Sade bir nikahla evlenmek isteyen gençler için 2018 yılında İstanbul’un en gözde ve merkezi nikah salonlarından olan Kadıköy Belediye’sinde nikah kıymak hafta içi 268,5 TL olurken, yüzde 870 oranında artışla 2024 yılında 2.605 TL oldu.
Avrupa Yakası’nda Şişli’de ise 150 TL’den 6 yılda yüzde 767 oranında artışla 1.300 TL’ye nikah kıyabiliyorsunuz. Düğün salonlarına bakılırsa fiyatlarda yükseliş katlanıyor.
2018 yılında yaklaşık 400 lira olan çeyrek altın fiyatı, günümüzde 5.000 TL'ye yakın olurken, düğüne gelenler de yuva kuranlara hediye almakta zorlanıyor.
Ev kurmanın maliyeti ne kadar arttı?
Endeksa verilerine göre, 2019 Ocak ayında Türkiye’de ortalama kira 1.810 TL olurken, 2024 Kasım ayında 19.705 TL olarak görülüyor. 2019’da asgari ücret 2.021 TL ile kirayı aşarken, 2024’te 17 bin 2 TL ile altında kalıyor.
TÜİK’in TÜFE verilerine bakıldığında son 5 yılda, yatak, yemek ve oturma odası mobilyalarında artış oranı yüzde 555 seviyesinde olurken, beyaz eşya ve küçük ev aletlerinde de ortalama yüzde 615 seviyelerinde oluyor.
Türkiye’de OECD verileri göre, 2006 yılında 20-29 yaş aralığında ailesiyle yaşayan gençlerin oranı yüzde 42 olurken, 2022 yılında bu oran yüzde 56’ya çıktı. Gençlerin aile evinden ayrılmakta zorlandığı gerçeği de hem kültürel hem de ekonomik olarak burada görülüyor.