Finansal liderler yalnızca mali tabloların arkasındaki isimler değil
3.’sü gerçekleştirilen Dönüşen Liderler Zirvesi’nde düzenlenen "Finansal Riskleri Yönetmek" panelinde, Eksim Holding CFO’su Bora Çermikli finansal risk yönetiminin önemini vurgularken, döviz kuru dalgalanmalarına karşı stratejiler geliştirdiklerini belirtti. TOBB ETÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Özatay, enflasyonla mücadelede güvenin önemini ve bütüncül bir programın gerekliliğini ifade etti.
EKONOMİ Gazetesi ev sahipliğinde PwC Türkiye’nin içerik işbirliğinde ve Sabancı Holding Ana Sponsorluğu’nda 3.’sü gerçekleştirilen Dönüşen Liderler Zirvesi, Elite World Grand Sapanca’da, “Makronun Baskısında Mikroyu Yönetmek" temasıyla yapıldı.
‘Finansal Riskleri Yönetmek’ panelinde risk analiz parametrelerine ilişkin önemli değerlendirmeler yapıldı. Ekonomi Gazetesi Yazı işleri Müdürü Handan Sema Ceylan’ın yönettiği oturumda bu dönemde risk ve riske bağlı parametreleri iyi yöneten firmaların reel sektörde bir adım öne geçeceğine vurgu yapıldı.
"Günümüzde finansal liderler artık yalnızca mali tabloların arkasındaki isimler değil"
Eksim Holding CFO’su Bora Çermikli: Dünyamız, belirsizliklerle çevrili bir ekonomik düzende hızla değişiyor. İç savaşlar, bölgesel çatışmalar ve pandemi derken hem küresel hem de yerel düzeyde krizler bir birini takip ediyor. Belirsizliklerin boyutunu da tahmin etmenin güçleştiği günümüzde, finansal risk yönetiminin parametreleri de değişiyor. Bu noktada sürekli güncel bilgi ile stratejileri, risk planlarını güncel tutmak büyük önem arz ediyor. Malum, finansal belirsizlikler ve ekonomik dalgalanmalar, CFO’ların en büyük sınavlarından biridir. Risk senaryolarının ucu açık bir hikayeye dönüştüğü bu tür zamanlarda finansal liderler, karar mekanizmalarında daha kapsayıcı, diğer takım liderlerine yol gösterici nitelikte bir rol üstlenmek mecburiyetindeler. Yani günümüzde finansal liderler artık yalnızca mali tabloların arkasındaki isimler değil, aynı zamanda şirketin rotasını belirleyen stratejik vizyonerler olarak karşımıza çıkıyor. Günümüzde, döviz kuru dalgalanmaları, nakit akışı yönetimi, likidite sağlama ve maliyet optimizasyonu gibi konular, finansal sürdürülebilirlik açısından kilit unsurlar. Özellikle döviz kuru risklerine karşı aktif stratejiler geliştirerek kârlılığı olumsuz etkileyebilecek dalgalanmaların minimize edilmesine yönelik alternatif planlar belirlenmeli. Bu doğrultuda Eksim Holding olarak nakit akışımızı günlük projeksiyonlarla takip ederek likiditeyi her an erişilebilir kılmaya özen gösteriyoruz. Böylelikle veri odaklı karar alma kültürümüzü güçlendirerek hem öngörülebilirliği artırıyor hem de grup şirketlerimizin geleceğe daha sağlam adımlarla ilerlemesini sağlıyoruz.
"Gerekli öz kaynak ihtiyacını karşılamaya devam ettiğimiz sürece, yatırımlarımıza hız kesmeden devam etmeyi öngörüyoruz"
Finansal riskleri yönetirken, en büyük zorluklardan biri doğru karar alma esasen. Çünkü nakit akışı ve kaynak yönetimi arasındaki hassas dengeyi korumak, kriz dönemlerinde zorlaşıyor. Finansal risk yönetiminin doğru yönde, sahici şekilde ilerleyip ilerlemediği, stratejik kararların ne kadar sağlam bir zemine oturduğu sorusunun cevabından besleniyor. Eksim olarak zaten stratejik iş kollarında ‘enerji ve gıda’ alanında faaliyet gösteriyoruz. Her ikisi de yaşamın devam edebilmesi için olmazsa olmaz! Yani sadece finansal riskleri yönetirken değil işimizi uçtan uca yönetirken de risk senaryolarını geniş bir ölçekte ele alan stratejiler benimsiyoruz. Belirsizlik ne kadar büyük olursa olsun, güçlü bir finansal liderlik ve vizyoner bir bakış açısıyla krizlerin fırsata dönüşebileceğine inanıyorum. 2024 yılında olduğu gibi, 2025 yılında da şüphesiz enerji ve gıda fiyatlarındaki dalgalanmalar maliyetlerimizi etkileyecek ve planlamamız için son derece önemli bir konumda olacak. Yurtdışında artan enflasyon ve faiz oranları, global risk iştahını azaltarak sermayenin gelişmekte olan ülkelerden çıkmasına sebep olabilir ve dış finansmanı azaltıcı etki yaratabilir. Dolayısıyla tüm bu artan operasyonel ve finansal maliyetler karşısında hedeflerimizin en başında, her iş kolumuzda kârlılığın korunması yer alıyor. Eksim Holding olarak enerji üretim ve gıda tarafında önemli büyüklükte bir yatırım portföyünü yönetiyoruz. Kabul edilebilir finansman koşullarını koruduğumuz ve gerekli özkaynak ihtiyacını karşılamaya devam ettiğimiz sürece, yatırımlarımıza hız kesmeden devam etmeyi öngörüyoruz. Özellikle yenilenebilir enerji alanındaki güçlü konumumuzu daha da ileri taşımayı arzu ediyoruz.
Ekonomi Gazetesi Ankara Temsilcisi Maruf Buzcugil, TOBB ETÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Özatay ile oturumun gündemini ele aldı.
“Enflasyonla mücadelede başarı için program sorun çözmeli"
TOBB ETÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Özatay: Enflasyonla mücadele derken hep bir acı reçeteden bahsediliyor ama böyle olması gerekmiyor. 2001’de başlayan sürece bakabiliriz. Uygulanan yöntemlerde enflasyon 65 puan düştü. Bunlar hep programa bağlı sonuçlar.
Bugün bir takım maliye politikaları uygulanıyor. Kredi arzı kısıtlaması var, makro ihtiyati birtakım önlemler var. Enflasyonla mücadele için uygulanan programın doğru sonuç vermesi için sorunları çözüyor olması lazım. Enflasyonu düşürebilmek için önce güveni sağlamalıyız. Bütüncül bir program gerekiyor, hala da yapılabilir. Program uygulanmaya başladığında temel korku ne kadar süreceğiydi. Bir gece her şeyin değişilebileceği korkusunu ortadan kaldırmak lazım. Korkunun nereden kaynakladığına bakarak üzerine gitmek gerekiyor.
TÜİK’in verileri bir dolu rakamla karşılaştırıp farklı enflasyonlar çıkarılıyor. Merkez Bankası 2001’de bağımsız yapılmıştı, bunu da göstermişlerdi. Yani doğru bir iletişim ile neyin, nasıl yapıldığını da kamuoyuna iyi anlatabilmek gerekiyor. Ekonomi yönetiminin faiz indirimini enflasyona beklentilerine göre yapabilmesi için kamuoyunu ikna edici şekilde anlatması lazım.