Faiz artırmanın piyasalara etkisi enflasyonun nedenine bağlı!
Fed araştırmacılarının yayınladığı bir makalede faiz artışlarının yarattığı finansal stres, enflasyonun arz ya da talep kaynaklı olmasına göre değişiyor.
San Francisco Fed için Aralık 2023’te yapılan bir çalışmada araştırmacılar, Frederic Boissay, Fabrice Collard, Cristina Manea ve Adam Shapiro, “Parasal sıkılaştırma, enflasyon etkenleri ve finansal stres” başlıklı çalışmalarında faiz artışının finansal stres üzerindeki etkileri ölçtüler.
Aralık 2023’te yapılan araştırmada enflasyonun arz ya da talep kaynaklı olmasına bağlı olarak finansal stresin faiz artışıyla farklı etkilendiği ortaya çıktı.
Parasal sıkılaştırmanın finansal stres üzerindeki koşulsuz etkisine bakıldığında ilk dönemde finansal stresi azalttığı yaklaşık 1 yıl sonrasında ise artırdığı 2 yılın ardından ise yeniden düşüşe geçtiği görüldü.
Parasal sıkılaştırmanın yani temelde faiz artırımlarının, enflasyon kaynağına göre finansal stres etkisi yarattığı da dikkat çekti.
“Parasal sıkılaştırmanın finansal stres üzerindeki ek asimetrik etkisi” olarak bakıldığında pembe alana sahip olan grafik enflasyonun arz şoku nedenli yükselişi olurken, Türkiye’de de kısılmaya çalışılan talep nedenli enflasyonda da yeşil alana sahip olan sağdaki grafikte gösteriliyor.
Parasal sıkılaşmanın etkileri enflasyonun nedenine bağlı
Arz enflasyonunda (sosyal medyada da ekonomistlerin sıklıkla tartıştığı greedflasyon gibi) parasal sıkılaştırma, finansal stresi direkt yükseltirken, piyasalarda etkisi de yaklaşık 2 yıl sürüyor.
Talep enflasyonunda ise finansal stres düşük düzeyde seyrederken, yeniden yükselişi de sınırlı kalıyor.
Özetle, kıtlık, üretim, tedarik gibi arz sorunları nedeniyle fiyatlar yükseldiğinde, faiz oranlarını yükseltmek borçlanmayı daha maliyetli hale getirdiğinden finansal stresi artıran bir etken oluyor.
Ancak yüksek talep nedeniyle fiyatlardaki yükselişin oluşturduğu enflasyon ortamında, faiz oranlarını yükseltmek harcamaları yavaşlatarak stres yaratmıyor.