Eylülde faiz indirimi ihtimali dillendirilmeye başladı
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK), piyasa beklentileri paralelinde politika faizinde değişikliğe gitmedi. PPK metninde de bir önceki değerlendirmelere benzer vurgular yer aldı.
Şebnem TURHAN
Merkez Bankası PPK haziran toplantısı sonrası şahin metniyle piyasanın beklentilerini karşıladı, gerektiğinde tedbiri alacağını duyurdu. Faiz artışlarının sonunun geldiğine inanan piyasada artık faiz indirimleri dillendirilmeye başlandı. Eylül ihtimali öne çıkarken bazı uzmanlar bunu çok erken buluyor.
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, beklenildiği üzere haziran ayı toplantısında politika faizini yüzde 50’de sabit bıraktı. Son dönemlerin en beklentilere uygun ve sakin toplantısı olan haziran toplantısında kredi ve mevduat piyasalarında öngörülen dışında gelişmeler olması durumunda ilave makroihtiyati adımlar atılabileceği belirtildi. Merkez Bankası temmuz ve ağustos toplantı tarihleri ise Başkan Fatih Karahan’ın G20 ve Jackson Hole toplantılarına katılacağı için değiştirildi. Faiz artışlarının sona erdiğini vurgulayan piyasa uzmanları eylül enflasyonuyla birlikte gerçekleşen enflasyonla reel faiz döneminin başlayacağını belirterek faiz indirimi ihtimalinin arttığını dile getirdi. Ancak bazı uzmanlar eylülü erken buluyor ve indirim için aralık toplantısını işaret ediyor.
Merkez Bankası son üç PPK toplantısında politika faizini yüzde 50’de sabit bırakıyor. Haziran toplantısı sonrası açıklanan metinde aylık enflasyonun ana eğilimindeki zayıflamanın mayıs ayında geçici bir kesintiye uğradığı belirtilerek yakın döneme ilişkin göstergelerin yurt içi talebin, halen enflasyonist düzeyde olmakla birlikte, yavaşladığını teyit ettiği vurgulandı. Hizmet enflasyonundaki yüksek seyir ve katılığın, enflasyon beklentileri, jeopolitik riskler ve gıda fiyatlarının enflasyonist baskıları canlı tuttuğu dile getiren PPK metninde kurulun, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarının öngörüler ile uyumunu yakından takip ettiği belirtildi.
İlave makroihtiyati adımlarla desteklenecek
Mayıs PPK metniyle aynı şekilde Merkez Bankası’nın parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki etkilerini yakından izlediği, parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkileri gözönünde bulundurularak politika faizinin sabit bırakıldığı hatırlatılan PPK metninde enflasyon üzerindeki yukarı yönlü risklere karşı ihtiyatlı duruş yinelendi. Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşunun sürdürüleceği ifade edilen metinde “Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır. Para politikasındaki kararlı duruş; yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile aylık enflasyonun ana eğilimini düşürecek ve dezenflasyon yılın ikinci yarısında tesis edilecektir” denildi.
Kredi ve mevduat piyasalarında öngörülenin dışında gelişmeler olması durumunda parasal aktarım mekanizması ilave makroihtiyati adımlarla destekleneceğine işaret edilen PPK metninde likidite gelişmeleri yakından izlendiği, sterilizasyon araçlarının, gerektiğinde çeşitlendirilerek etkin şekilde kullanılacağı vurgulandı.
Bankacılık sektörü uzmanları en beklentisi olmayan PPK’nın geride kaldığını dile getirerek PPK metninin de Merkez Bankası’nın süreçten gayet memnun olduğunu ortaya koyduğunu belirtti. Likiditenin kontrol altında olduğunu, yeni durum olduğunda ise müdahale edeceğinin vurgulandığını ifade eden uzmanlar, şu an makroihtiyati tedbire Merkez Bankası’nın ihtiyaç duymadığını dile getirdi. Uzmanlar kararın piyasa üzerinde de anlamlı bir etkisinin olmadığını belirterek Türkiye’nin gerçekleşen enflasyon üzerinden reel faiz vermeye eylül ayından itibaren başlanacağını vurguladı. Bu durumun artık faiz indirimlerine kapı açacağını ifade eden uzmanlar eylül PPK’sında indirim ihtimalinin konuşulabileceğini belirtirken bazı uzmanlar ise böylesi şahin metinlerin bir anda ağustos toplantısında yumuşamayacağını ve en erken indirimin aralıkta gerçekleşeceği görüşünde.
EKONOMİSTLER TCMB PPK KARARINI DEĞERLENDİRDİ
EYLÜL İHTİMALİ BENCE ÇOK ERKEN
TOBB ETÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Atılım Murat:
Merkez Bankası piyasanın duymak isteyeceği mesajları verdi. PPK metni de geçen ayki gibi şahin bir metin olmuş, Merkez Bankası doğru noktalara parmak basmış. Gıda ve hizmet enflasyon, güçlü ve enflasyonist talep, TL likiditesiyle ilgili gelişmeler ve TL mevduat faizlerine vurgu yapılmış. Her noktaya dokunmuş Merkez Bankası, gerektiğinde de bunlarla ilgili hamle yapacağını farklı enstrümanları devreye alacağını da duyurmuş. Geçen ayki gibi hemen sonra hamle gelmeyecek, önümüzdeki günlerde bu tarafl ara bir dokunuş olabilir. En önemli noktalardan biri de artık faiz artırımlarının sonuna gelindiği anlaşılıyor. Şimdi indirimleri konuşmaya başlıyoruz. Eylül olasılığı konuşuluyor ama ben bunu çok prematüre görüyorum. Bu kadar güçlü ve şahin bir metin varken ağustos metninde birden indirim sinyali gelmesini çok olası görmüyorum. Çünkü bugüne kadar Merkez Bankası 8 aydır piyasayı çok doğru yönlendirdi. Bir sonraki karara hep piyasayı önceden hazırlamayı bildi. Zaten yüzde 50’nin altına düşmesi muhtemel olan eylül enflasyonunu da ekim başında göreceğiz. Enflasyonu görmeden eylül toplantısında faiz indirimi bana çok gerçekçi gelmiyor. Ben faiz indiriminin yılın son toplantısında yapılacağını düşünüyorum. Eylül çok erken geliyor ve enflasyonu tam kontrol altına alamamışken dışarısı da bu kadar karışıkken Merkez Bankası’nın o hamleyi yapacağına inanmıyorum. Eylül ayı çok erken.
İNDİRİME BAŞLAMA İHTİMALİ ARTTI
Virtus Glocal Yönetici Ortağı Dr. İnanç Sözer:
TCMB beklentilere paralel olarak politika faizini yüzde 50 ile değiştirmezken, karbon kopya tarzı bir açıklama ile bekle-gör politikasına geçerek likiditeyi de şimdilik ilave sıkılaştırmayacağı sinyalini verdi. Karar, TCMB’nin mevcut gidişattan gayet memnun olduğu anlaşılıyor. Haziran ayı enflasyon rakamlarının açıklanacağı önümüzdeki hafta enflasyonda çok sınırlı bir iyileşme görülse de, temmuzda enflasyon mayıstaki yüzde 75’ten yüzde 63’e kadar baz etkisiyle gerileyeceğini öngörüyoruz. (Baz etkisine bir örnek hatırlatmak gerekirse; haziranda TL’nin sepete karşı yıllık değer kaybı mayıstaki yüzde 63’ten yüzde 42’ye indi, temmuzda Dolar/TL’te 33,3’lük ortalama kur tahminimizle bile yıllık değer kaybı yüzde 25’e kadar inecek.) Süregelen politikalarla reel sektördeki sorunların tolere edilebilir düzeyde bozulmaya devam edeceğinden büyüme tahminleri yukarı yönlü revize edilirken, bankaların kredibilitesi iyi firmalara daha agresif bir şekilde kredi vermek isteyeceğini değerlendiriyorum. TCMB'nin basit yüzde 50, bileşik yüzde 64,5 olan politika faizine rağmen kredi faizlerinin dahi yüzde 50'nin altına gelmeye başladığı, mevduat faizlerinin son bir ayda yüzde 58'lerden yüzde 50'nin de altına gerilediği mevcut konjonktürde, TCMB’nin politika faizi ile mevcut piyasa faizleri arasındaki fark eylülde artık daha da açılacağından politika faizinde de indirime başlama ihtimalinin arttığını öngörüyorum.