“Eskişehir iş dünyasının en büyük problemi belirsizlik”

Eskişehir Sanayi Odası, düzenlediği iki panelde iş dünyası temsilcileri ile EKONOMİ gazetesi yöneticilerini buluşturdu.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
“Eskişehir iş dünyasının en büyük problemi belirsizlik”

ABDULLAH SÖNMEZ / ESKİŞEHİR

Eskişehir Sanayi Odası (ESO), düzenlediği iki panelle iş dünyasını EKONOMİ gazetesi yöneticileriyle buluşturdu. Eskişehir iş dünyasının yaşadığı problemlerin gözler önüne serildiği panellerde, yaşanan birçok sorunun çözümüne yönelik inovasyonun şart olduğunun altı çizildi. Konuşmacılar, ekonomik açıdan zor günler geçiren sanayicilerin atması gereken adımlarla ilgili bir yol haritası çizdi. 

ESO Başkanı Celalettin Kesikbaş, iş dünyasının sorun alanlarıyla ilgili birçok rapor hazırlayarak sanayicinin sesi olduklarını belirerek, üreticilerin en büyük sorunun belirsizlik olduğuna dikkat çekti. Kurumsallaşamayan firmaların sürdürülebilir olmayacağına vurgu yapan Kesikbaş, problemlerinden kurtulan bir Türkiye’nin en üst seviyelere ulaşacağı günleri hayal ettiklerini söyledi.

Eskişehir iş dünyası, Eskişehir Sanayi Odası’nın (ESO) katkılarıyla EKONOMİ gazetesi yöneticileriyle buluştu. Etkinlik kapsamında “Eskişehir Sanayisinin Sorun Alanları ve Çözüm Önerileri” ile “İş Dünyasının 2024 Ekonomik Beklentileri” başlıklı iki panel düzenlendi. EKONOMİ Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ, Yayın Kurulu Başkanı Şeref Oğuz ve Ekonomist Ali Ağaoğlu’nun katıldığı panellerde Türkiye ve dünya ekonomisindeki güncel gelişmeler değerlendirildi. Eskişehir iş dünyasının son dönemde yaşadığı problemlerin gözler önüne serildiği ilk panelde, birçok sorunun çözümüne yönelik inovasyonun şart olduğunun altı çizilerek, ekonomik açıdan zor günler geçiren sanayicilere atması gereken adımlarla ilgili yol haritası çizildi.

“Finansmana erişim, insan kaynağı ve vize sorunları sanayiciyi bezdirdi”

ESO’nun 16 meslek komitesinin temsilcilerinin de katıldığı “Eskişehir Sanayisinin Sorun Alanları ve Çözüm Önerileri” başlıklı ilk panelde konuşan ESO Başkanı Celalettin Kesikbaş, Eskişehir iş dünyasının problem ve önerilerinin raporlaştırılarak ilgili kurum ve kuruluşlarla paylaşılacağının altını çizdi. Kesikbaş, “Her yıl düzenli olarak gerçekleştirdiğimiz Genişletilmiş Meslek Komitesi’nde tüm sektörler bir araya gelerek ortak sorunlarımızı konuşmak ve çözüm önerilerini üretmek istiyoruz. Sanayicinin en büyük problemi öngörülebilirlik. Ekonomi, alt yapı, ihracatın artırılması, nitelikli insan kaynağı, finansmana erişim, vize problemleri gibi sanayiciyi bezdiren sıkıntılar var. Hepimiz çalışıyoruz, üretiyoruz, Ar-Ge ve inovasyon yapıyoruz ama dertlerimiz maksimum seviyede. Bu bağlamda sorunlarımızı çözmek için hep birlikte hareket etmeliyiz” diye konuştu. Döviz kurunun düşük olmasının rekabetçiliği engellediğine dikkat çeken Kesikbaş, yeni sübvansiyonlar gerektiğini belirterek sanayicinin en büyük korkusunun ithalatın artması olduğunu ifade etti. Son 20 yılda talep edilen insan kaynağının yetişmediğine vurgu yapan Kesikbaş, ileriki yıllarda inovasyon için gerekli insan kaynağına erişmekte de sıkıntı yaşanacağını düşündüğünü söyledi.

“Yeniden şekillenen dünyaya ayak uydurmak gerekiyor”

Türkiye’nin bölgedeki imalat sanayi ihracatının üçte birini tek başına gerçekleştirdiğinin altını çizen Hakan Güldağ, bu gücün yeni zamanın ruhuna uygun olarak dönüşmesi gerektiğine vurgu yaptı. Yeniden şekillenen dünyaya ayak uydurmak gerektiğini anlatan Güldağ, “Yakın zamanda yaşanan birçok problem mevcut. Bunların çözümüne yönelik inovasyon olmazsa olmaz öneme sahip. Bunun yanı sıra kısa vadede üreticilerin bu zor dönemi atlatması için yapması gereken bazı şeyler var. Şirketlerimizin varlıklarının yüzde 63’ü dönen varlıklardır. Bunun yüzde 40’ı alacaklar ve stoklardan oluşur. Buralarda iyileşme yapılabilir. Ayrıca varlıklar tarafında mümkün olduğunca aktif temizliği de yapılabilir” dedi. “Krizlere alıştık ancak belirsizliği yönetmek çok zor” Önümüzdeki dönemde enfl asyonun baz etkisiyle düşeceğini ancak ürün fiyatlarında gerilemenin yaşanmayacağını aktaran Şeref Oğuz, “Krizlere alıştık ancak belirsizliği yönetmek çok zor. Herkesin gelecek derdi var. Türkiye bir tereddüt döneminde. Sanayici mevcut sıkıntıların yarına uzanacağını düşünüyor. Bekleyip görmek yerine ileriye yönelik bir adım atmak gerekiyor. Geleceğini tahmin ederken daha iyi bir geleceği kendine layık görerek iş süreçlerini gözden geçirenler yarına daha önemli adımlarla gidiyor” ifadelerini kullandı.

“Güven tesis ederek ülkeye para girişi sağlanabilir”

Türkiye’nin kamu ve özel sektör toplamı itibarıyla dünyanın en düşük borçlu ülkelerinden biri olduğuna dikkat çeken Ali Ağaoğlu, “Gelişmiş ülkelerde kamu net borcu toplam yüzde 152 ile Japonya dünyanın en borçlu ülkesi. ABD’de yüzde 121, Almanya’da yüzde 115. Türkiye’de ise kamu artı özel sektör toplam net borç yüzde 70’ler seviyesinde. Kamu net borcu ise yüzde 37. Türkiye’ye son bir yıldır yavaş yavaş sıcak para girişi var. Bunun nedeni güven. Bu güveni tesis ettiğinizde ülkeye para girişini çok rahat sağlayabilirsiniz “ ifadelerini kullandı.

2024’ÜN EKONOMİK GELİŞMELERİ ESO’DA MERCEK ALTINA ALINDI

Günün ikinci paneli olan “İş Dünyasının 2024 Ekonomik Beklentileri” panelinde ise 2024 yılına ait ekonomik gelişmeler ve beklentiler mercek altına alındı. Moderatörlüğünü EKONOMİ Gazetesi Eskişehir Temsilcisi Ali Baş’in yaptığı, ESO üyelerinin katılımıyla gerçekleştirilen panelde, uzun zamandır aynı sorunları yaşadıklarını belirten Eskişehir iş dünyasının temsilcileri, vize, düşük dolar kuru ve yüksek faiz başta olmak üzere bu problemlerin çözüme kavuşturulmasını beklediklerinin altını çizdi. Eskişehir ekonomisinin de masaya yatırıldığı panelde, kentin üretiminin güçlenmesi için yapılması gerekenlerle ilgili açıklamalarda bulunuldu.

“İkinci ve üçüncü nesiller sanayiye girmeyebilir”

Panelin açılış konuşmasında sanayicilerin sesi olmaya çalıştıklarını aktaran Celalettin Kesikbaş, “Sorunlarımızın dillendirilmesi çok önemli. Hepimizin öngörülebilirlik ve sürdürülebilirlik sıkıntısı var. İleriki yıllarda kurumsallaşamayan firmalar çok da sürdürülebilir olmayacak gibi gözüküyor. İkinci ve üçüncü nesiller sanayiye girmeyebilir. Sıkıntılarımız belli ama biz yola devam ediyoruz. Daha az problemli bir Türkiye’nin en üst seviyelere geleceği günleri hayal ediyoruz” diye konuştu. Açılış konuşmasının ardından söz alan Hakan Güldağ, Eskişehir’in dinamik bir üretim merkezi olduğunu belirterek, “Eskişehir üretim alanında gelişecekse daha verimli çalışabilecek ortamları oluşturma ihtiyacı var. Türkiye’nin en iyi OSB’lerinden birine sahip. Hem içeride organik büyüyen sanayicileri var hem de dışarıdan gelen pek çok yatırım var. Kent bir yandan bu büyümeyi iyi yönetmek bir yandan da yol göstermek durumunda. Bunun yanı sıra Eskişehir yaratıcı endüstriler alanında bir merkez haline geldi. Ama ana omurga üretimde. Üretimi güçlendirecek her durumda yeni zamanın ruhunu kavramak lazım. Ona göre şekil almak şart” dedi. Son dönemde yaşanan vize sorununa da değinen Hakan Güldağ, Avrupa’da vize süresi dolmuş ve gezinen Türk pasaportlu 1.3 milyon kişi olduğunu belirterek bu problemin çok kolay çözülmeyeceğini ve ihracatı ciddi şekilde baltalayabileceğini açıkladı. Önümüzdeki döneme ait ekonomik beklentilere yönelik öngörülerini de paylaşan Güldağ, “Enfl asyonun Temmuzda yüzde 60’ın, Ağustosta yüzde 50’nin, Eylülde yüzde 45 altına ineceğini düşünüyorum. Buna paralel olarak bence 500 baz puanla faizleri indirmeye başlayacaklar. 2025’in ilk çeyreğinde yüzde 50 olan politika faizinin 30’lu rakamlarda olacağını öngörüyorum” ifadelerini kullandı.

Kent dönüşmeli ve teknolojik açıdan derinleşmeli

Panelde Eskişehir’in dışarıdan nasıl göründüğüyle ilgili açıklamalardan bulunan Şeref Oğuz, “Yerel kabiliyetlerde bir şeyin eksik olduğunu düşünüyorum. O da iyiler ittifakı yeterli değil bu kentte. Herkesin aynı sayfadan konuşması gerekiyor. Rekaberliğe ihtiyacı olan bir kent. Şehrin büyümeyi ivmesini artıracak olan kabiliyetlerin bir arada davranması konusunda eksiği var. Fazlalığı ise inanılmaz bir şekilde kafasını yukarıya doğru vermiş bir kent. Şehrin gelişmesi için her sektörün dönüştürmeye ve teknolojik derinleştirmeye ihtiyaç var” şeklinde konuştu. Bugünkü enfl asyon rakamlarıyla 2028 yılına gidileceğini düşünmediğini sözlerine ekleyen Oğuz, 2 yıl sonra her an erken seçime gidilebileceğini söyledi.

Eskişehir yaratıcı beyinleri ortaya çıkarmalı

Türkiye’nin en ciddi problemlerinden birinin yaratıcı sınıf eksikliği olduğuna vurgu yapan Ali Ağaoğlu, Eskişehir’in yaratıcı beyinleri ortaya çıkarıp kentte kalmasını sağlaması gerektiğini söyledi. Ağaoğlu bu kaynağın iyi kullanılmasının Eskişehir adına fark yaratacak konulardan biri olduğunu dile getirdi. Türk lirası maliyetinin 65 – 70 liralara çıkması nedeniyle artık sanayicinin kredi tercihini Türk lirasından yana değil döviz kredisinden yana kullandığının altını çizen Ali Ağaoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Sanayicinin döviz pozisyonu açılıyor kamunun döviz pozisyonu kapanıyor. O yüzden Merkez Bankası’nın net rezervleri eksi 24 milyar dolara kadar geldi. Seçimden önce döviz satan Merkez bankası döviz almaya başladı. Eğer almasaydı döviz kuru 30 liranın altını görürdü.”

ESO YÖNETİM KURULU BAŞKAN YARDIMCISI SİNAN ÖZEÇOĞLU:

Vize problemi acil çözülmeli

● Türkiye’de faizlerin kısa süre içerisinde düşeceğini sanmıyorum. Yatırım planlarımızı buna göre yapmalıyız. Ayrıca vize konusunda da problemler yaşıyoruz. İş insanları yurtdışında sadece fuarlara gitmek gibi acil durumlar için vize alabiliyor. Hepimiz gri pasaporta yükleniyoruz.

ESO YÖNETİM KURULU BAŞKAN YARDIMCISI FATİH DÜŞ:

Tasarruf tedbirlerinde şeff af davranılmalı

● Tasarruf tedbirlerinde şeff af davranılmalıydı çünkü şeff afl ık, kamu güveni oluşturmanın temel unsurlarından biridir. Toplum, ekonomik politikaların nasıl uygulandığını ve tasarrufl arın nereye yönlendirildiğini net bir şekilde görmelidir. Ayrıca, şeff afl ık ekonomik karar alma süreçlerini daha demokratik hale getirir ve halkın katılımını teşvik eder. Bu da uzun vadede daha sürdürülebilir ve istikrarlı bir ekonomi için hayati öneme sahiptir.

ESO MECLİS ÜYESİ SİNAN MUSUBEYLİ:

Vize konusunda art niyet yok

● Vize probleminde bize karşı art niyet olduğunu düşünmüyorum. Sadece hassas davranıyorlar. Üç elemanımızı göndermek için Fransa büyükelçiliğine yazı yazdık. Birine vize çıkmadı. Hemen ilgilenip sorunu çözdüler. Gerçekten samimi olup iş yapana 1 günde de vize veriyorlar.

 

Ekonomi