Erdoğan: BAE, Türkiye’nin Körfez bölgesindeki başlıca ticaret ortağıdır
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Birleşik Arap Emirlikleri Türkiye’nin Körfez bölgesindeki başlıca ticaret ortağıdır." dedi. İlişkilerde duraksama yaşanan dönemde bile ticari ilişkilerin hacminin korunduğunu, özel sektörler arasındaki ortaklıkların canlılığını muhafaza ettiğini söyleyen Erdoğan, "Ortak hedefimiz, ikili ilişkilerimizi her alanda çok daha üst seviyelere taşımaktır." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, BAE’deki temasları kapsamında iş insanları ve yatırımcılar ile bir araya geldi.
Erdoğan yaptığı konuşmada, “Kasım ayındaki ziyareti ile Türkiye birleşik Arap Emirlikleri ilişkilerinde yeni bir dönemi başlattık. Ticari ilişkilerin geliştirilmesi yatırımların artırılması konusunda güçlü bir müşterek iradeye sahibiz.” dedi.
Dün gerçekleştirilen görüşmelerde karşılıklı anlayışın teyit edildiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Zira 13 anlaşma imzaladık. Birleşik Arap Emirlikleri Türkiye’nin Körfez bölgesindeki başlıca ticaret ortağıdır. İkili ilişkilerimizde duraksama yaşanan dönemde dahi ticari ilişkilerimiz hacmini korumuş, özel sektörlerimiz arasındaki ortaklıklar canlılığını muhafaza etmiştir. Bu durum ikili ekonomik ve beşeri ilişkilerimizi köklü bir geçmişe ve sağlam bir alt yapıya sahip olduğunun ispatıdır. Şimdiki ortak hedefimiz ikili ilişkilerimizi her alanda çok daha üst seviyelere taşımaktır. Dün sanayi ve ileri teknolojiler taşımacılığa, sağlıktan tarıma ve karşılıklı yatırımlara kadar çok geniş bir yelpazede imzalanan belgeler bu hedef doğrultusunda birlikte çalışma arzumuzu açıkça ortaya koymuştur.” ifadelerini kullandı.
“Kısa sürede önemli mesafe olacağımıza inanıyorum”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
“Birleşik Arap Emirlikleri, ileri teknoloji şirketlerine ve startuplara finansman desteği ve uygun yatırım fırsatları sunuyor. Türkiye ise dinamik ve genç nüfusu ile ileri teknoloji geliştiren küresel ölçekte isim sahibi yeni girişimlere öncülük ediyor. Ekonomik açıdan birbirini tamamlayan ülkeler olarak kısa sürede önemli mesafe olacağımıza inanıyorum. Karayolu, havayolu, bankacılık ve finansman başta olmak üzere her alandaki ekonomik bağlantılarımızı güçlendirilmesi için biz de gereken adımları atıyoruz. Türkiye 85 milyonluk nüfusu, yükselen sanayi üretimi nitelikli istihdam tam kapasitesi, fiziki altyapısı ve coğrafi konumuyla öne çıkan bir ülkedir. Korona virüs salgını sürecinde yaşananlar Türk ekonomisinin gücünü, dayanıklılığını ve son 20 yılda kat ettiği mesafe açıkça göstermiştir. Siyasi istikrarımız hızlı karar alma mekanizmalarımız ile üretimi, istihdamı yatırımı teşvik eden yönetim anlayışımızla salgın sürecini suhuletle yönettik. Küresel ekonominin yüzde 3,4 küçüldüğü 2020 senesinde biz 1,8’lik büyüme oranı yakaladık. Aynı dönemde G20’de sanayi üretimi en çok artan ülkelerden olduk. Geçen sene yüzde 33’lük artışla 225 milyar doları geçen rekor ihracat, ve 500 milyar dolara yaklaşan dış ticaret hacmi ile tamamladık. Çift haneli oranları bulacağına inandığımız 2021 yılı büyüme rakamları ile bu başarımızı taçlandırmış olacağız.”
“Türkiye yatırımcılar için çok önemli avantajlar sunuyor”
Dünya genelinde etkili olan salgının, Türkiye gibi üretim kapasitesi yüksek ülkelerin önünde yeni pencereler açtığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye özellikle Asya merkezli üretim ağına alternatif arayışında olan yatırımcılar için çok önemli avantajlar sunuyor. Nitekim uluslararası yatırımcıların ülkemize ilgisi giderek artıyor. Daha önce Türkiye’yi tercih etmiş şirketler de ülkemizi üretim, ihracat ve üretim ve yönetim merkezi olarak görmekte bu kapsamda yatırımlarını genişletmektirler. Biz 2003 yılından bu yana 239 milyar dolardan fazla doğrudan uluslararası yatırım çekmeyi başarmış bir ülkeyiz. Son 16 yılda orta ve doğu Avrupa’da en fazla uluslararası doğrudan yatırım alan ikinci ülke olmamız Türkiye’ye duyulan güvenin en somut işaretidir. Bunun yanında Türkiye iş kurma ve iş yapma fırsatları bakımından son derece cazip bir mevzuata ve uygulamaya sahiptir. Altyapı bu ortamını iyileştirmeye yönelik adımlarımız ve ulaştırma koridorlarını birleştiren hamlelerimiz, uluslararası yatırımcılara ilave fırsatlar sunuyor. birleşik Arap Emirlikleri özel sektörünün önde gelen temsilcileri olarak Türkiye ile ticari ortaklıklar ve yatırım iş birlikleri hissetmenin faydalarını tüm boyutlarıyla vakıf olduğunuza eminin. Denizbank ve Yarımca Limanı gibi başarılı örnekler hepinizin malumudur. Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri ilişkilerinin hak ettiği seviyeye ulaşmasında devlet adamlarının sergilediği irade, elbette çok önemli. Liderlerin görevi ticaretten savunmaya, turizmden enerji ve ulaşıma kadar her alanda işbirliğinin üzerinde yükseleceği ahdi zemini tesis etmektir. Ancak, iki ülkenin gerçek potansiyelini ticaret ve yatırımlarda hayata geçirecek olan iş dünyamızın kıymetli mensuplarıdır. Ticaret bakanlığımız, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Finansman ve Dönüşüm Ofislerimiz, diğer kurumlarımız yeni yatırım projelerinizde sizlere gereken her türlü desteği vermeye hazırdır.” açıklamasını yaptı.