Enflasyon düşmeden büyüme ve istihdam sürdürülebilir olmaz

Tekfen Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mehmet N. Erten, enflasyon düşmeden büyüme ve istihdamın sürdürülebilir olamayacağını söyledi. Son küresel gelişmeleri de değerlendiren Erten, “Dış sorunlar yeni modelin şanssızlığı oldu dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Enflasyon düşmeden büyüme ve istihdam sürdürülebilir olmaz

Osman KILIÇ/İSTANBUL

Tekfen Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mehmet N. Erten ekonomi politikaları, enerji sorunu ve finansman problemleri ile ilgili DÜNYA Gazetesi’ne açıklamalarda bulundu. Yeni ekonomi modelini değerlendiren Erten, “Türkiye Ekonomi Modeli olarak yeni bir model deneniyor. Ben konvansiyonel politikalara inanan biri olarak bu modelin özellikle enflasyon mücadelesinde, kalıcı, sürdürülebilir büyüme ve istihdam sağlamada zorlanacağını düşünüyorum. Bana göre enflasyon sürdürülebilir tek hanelere inmeden büyüme ve istihdam gibi diğer kazanımlar çok sürdürülebilir değil” açıklamasında bulundu. “Burada verilen öncelikle istihdam ve büyüme olduğu için, enfl asyon ikinci plana bırakıldığı için ben orta vadede zorlanacak bir program gibi görüyorum” diyen Erten, bu programın daha önce başka bir yerde denenmediğini de hatırlattı. Erten şöyle devam etti: “İnşallah başarılır, hem büyümeyi, hem istihdamı hem de zaman içinde bu enflasyon dengelemesini sağlayabiliriz. Ama ben yeni programda bazı düzeltmeler gerekecek diye düşünüyorum zaman içinde…” Şirketlerin de vatandaş gibi bu yeni modelle zorlandığını dile getiren Erten, “Bazı eksiklerimiz olduğunu düşünüyorum” dedi.

“Dış sorunlar yeni modelin şanssızlığı oldu”

Yatırım yapmak için ülkenin ekonomik olarak iç talebinin ve dış talebinin nereye gideceğini daha iyi tahmin etmek gerektiğini aktaran Erten, “Öngörülebilir olması lazım. Şu anda Türkiye’de bu öngörülebilirlik biraz sekteye uğradı diye düşünüyorum. Çünkü değerler biraz dağıldı” diye konuştu. Önümüzdeki dönemde ‘enflasyon ne olacak, dış talep ne olacak?’ gibi soruların yanıtının zor olduğunu belirten Erten şunları söyledi, “Bizim dışımızda gelişen şeyler de var tabii, bunu da kabul ediyorum. Avrupa’nın içinde bulunduğu resesyon durumu ve enerji tarafında yaşanan meseleler bizim dışımızda gelişti ama sonuçlarına katlanmak zorundayız. Bu kurgulanan modelin şanssızlığı da biraz oradan oldu. Çünkü ihracat önceliklendirilmişti ama enerjide böyle bir patlama ve fiyat artışı beklenmiyordu” değerlendirmesinde bulundu. Bu senenin enerji faturasının 100 milyar doları geçtiğinin konuşulduğunu aktaran Erten, “Bu hiç beklenmeyen bir cari açığa sebep oluyor ve o da modelin başarısını sekteye uğratan bir şey.”

“Ucuz krediye erişim yatırım kararı için yeterli değil”

İş dünyasında tek bir kıstas olarak ucuz krediye erişimin yatırım kararı için yeterli olmadığını bildiren Erten, “Şu anda bankacılık sisteminde krediye erişimde bir problem var. Daha ziyade iş dünyası ucuz krediye erişimden şikayetçi. Çünkü bankalar da öngöremiyorlar, kullandıkları sendikasyonları yenileyebilecekler mi? Yenilerlerse hangi fiyattan yenileyecekler? Dolayısıyla kredilerdeki vade yapısı da çok kısaldı. Kredi var şu fiyat deniyor ama vade 3 ay, bu kadar vade ile yatırım yapılmaz” yorumunda bulundu.

Buralarda öngörülebilirliği düzeltmek gerektiğini ve bunun biraz zaman alacağını kaydeden Erten, “Dolayısıyla modelin başarılı olması için çevre şartlarının da iyileşmesi lazım. Bu modeli hazırlayanlar buna inanarak hazırladır ama ben o kadar kuvvetli bir inanca sahip değilim. Risklerinin muhtemel başarı ihtimalinden daha yüksek olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.

"Avrupalı'nın yapamadığı üretimi buraya çekmeliyiz"

Türkiye’nin enerji üreten bir ülke olmadığına vurgu yapan Erten, “Avrupa’nın karşı karşıya olduğu enerji krizinde daha az tabiyiz. Çünkü belirli uzun vadeli kontratlarımız var. Ama enerjiyi ithal ediyoruz” dedi. Sübvanse yapılarak destek olunduğunun da altını çizen Erten şu açıklamayı yaptı, “Konutlarda daha fazla sübvanse ediliyor, sanayide daha az sübvanse ediliyor ama yine de girdinin kaynağı bizde olmadığı için bu uzun vadeli bir rekabet avantajı getirmez endişesini taşıyorum. Bizim yapmamız gereken Avrupalı’nın yapamadığı üretimi buraya çekmek, yoksa onun gelip burada yatırım yapması, o sübvansiyonlardan faydalanması daha uzun vadeli bir şey” ifadesinde bulundu. Avrupa’nın da yaşayacağı enerji probleminin uzun vadede devam edeceğini düşünmediğini de söyleyen Erten, “Rusya’dan yaptıkları doğal gaz ithalatını ve petrol ithalatını çok ciddi ölçüde düşürdüler, alternatifler yaratacaklar. Bağımlılıklarını azaltacaklar. O zaman dengeler tekrar oluşacak.”

“Başarılı bir turizm sezonu geçirdiğimize inanıyorum”

Avrupalıların kışın üşümemek için daha sıcak bir iklime veya enerji problemi daha düşük bir iklime ve ortama göçün beklenen bir şey olduğunu aktaran Erten, “Bu bizim kış turizmimize de olumlu etki ve bu sene başarılı bir turizm geçirdiğimize inanıyorum” dedi.

İhracat rakamını yukarı çıkarmak gerektiğini söyledi

İş dünyasına iyi bildikleri işi yapmaya devam etmesini tavsiye eden “Katma değeri yüksek ürünlere teveccüh etmemiz ve buralarda uzmanlaşmamız lazım. Halen başı 1 dolara varan ihracatı biraz yukarı çıkarmamız lazım ki ülkenin kaynaklarına ve refahına katkı veren bir ihracat haline gelsin” açıklamasında bulundu.

Ekonomi
Bu konularda ilginizi çekebilir