En güvenli sigorta: Altın

Son 9 yılın zirvesini gören altın için yazılan yükseliş senaryosunda en kritik gösterge analistlere göre Amerikan tahvil faizlerinin seyri. Altın tahvil getirisinin düşmesinden nemalanıyor. Çünkü altın şu an sadece güvenli bir liman aracı değil, aynı zamanda enflasyondan korunma aracı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
En güvenli sigorta: Altın

EVRİM KÜÇÜK

Emtia piyasasında bu yılın ilk yarısında yatırımcısına en çok kazandıran araç yüzde 17.3’lük performansıyla altın oldu. Sarı metal yıllık bazda da yüzde 27 getirisiyle yatırımcısını güldürdü. Analistler ‘yükselişe devam’ diyor. Altın için yazılan yükseliş senaryosunda en kritik gösterge ise uzmanlara göre Amerikan tahvil faizlerinin seyri. Çünkü altın şu an sadece güvenli bir liman aracı değil, aynı zamanda enflasyondan korunma aracı.

Yılın ikinci çeyreğinde piyasalar bugüne kadar yaşadığı en volatil çeyreği de geride bırakmış oldu. Altın ise bu volatiliteden pozitif yönlü nasibini aldı ve nisan-haziran dönemini yüzde 12.8 kazançla tamamladı. Çin ve ABD arasında artan tansiyonla piyasalardaki risk iştahı bir miktar zayıflık gösterdi. Böylece ons altın fiyatlarında 2011 yılından bu yana en yüksek seviye test edilerek 1818 seviyesine varan oranda yükseliş hareketi gerçekleşti.

ABD tahviline göre yön bulacak

Altında kısa ve orta vadede Amerikan Doları değil ABD tahvili belirleyici olacak. Geleneksel olarak altın ve dolar ters orantılı olarak hareket ediyor. Son aylarda ise ikisi aynı yöne doğru gitti. Bunun nedeni güvenli liman arayışındaki yatırımcının altın, dolar ve ABD Hazine kağıtlarına yatırım yapmasıydı. Doların bundan sonra ise sert bir iniş çıkış yerine istikrarlı hareket etmesi beklentisi var. Bu nedenle altın asıl olarak Amerikan tahviline göre yön bulacak.

Altın ve ABD tahvillerinin getirisi birbirine zıt hareket ediyor. Örneğin, ons altın son olarak 1.700 doların gerisine çekildiğinde 10 yıllık ABD tahvilinin getirisi yüzde 0.95 seviyesine yükselmişti. Son üç ayda altın fiyatları 1.450 dolar/ons seviyesinden 1.789 dolara yükselirken, ABD 10 yıllıklarının reel getirisi yüzde 0.60’tan yüzde -0.73’e geriledi. Reel faiz oranı ne kadar yüksek ise altının elde tutma maliyeti o kadar yüksek olup, reel faiz oranının düşük seyrettiği zaman diliminde ise altın taşıma maliyeti o kadar düşük oluyor. Bunun en iyi örneklerinden biri özellikle 2008 krizi sonrası ABD’de reel faiz oranlarının düştüğü ve altın önemli ölçüde yükseliş kaydettiği dönemde yaşanmıştı.

Enflasyona karşı koruma

Negatif faiz oranları enflasyona ve satın alma gücünde azalmaya işaret ediyor. Bu da enflasyona karşı kendini sigortalamak isteyen yatırımcının altın talebini artırıyor. Bu nedenle piyasalarda son haftalarda sıkça konuşulduğu gibi ABD Merkez Bankası’nın (Fed) eylülde getiri eğrisi kontrolünü gündeme getirmesi altını güçlendirecek bir faktör. Bankacılık grubu Natixis’in değerli metaller bölüm başkanı Bernard Dahdah, getiri eğrisi kontrolüne gidilmesinin altın fiyatlarını 2021’in ilk yarısına kadar yukarı yönlü destekleyeceği tahmininde bulunuyor. Dahdah getiri eğrisi kontrolünün, reel faiz oranlarını negatif bölgeye itebileceğini ve altının güvenli liman olarak cazibesini artırabileceğini savunuyor. Natixis’in beklentisi altın fiyatlarının 2021’in ikinci çeyreğinin sonunda 1.950 dolara çıkacağı şeklinde.

UBS Yatırım Bankacılığı Birimi Değerli Metal Stratejisti Joni Teves, ABD’nin eylülde getiri eğrisi kontrolüne gitmesini bekleyenlerden. Teves, ABD’de 5 yıllık ve 10 yıllık tahvil getirisinin haziran başından bu yana 40 puandan fazla düştüğünü hatırlatarak yatırımcıların ‘hedge’ olarak portföylerine daha fazla altın eklemeyi tercih edeceğini düşünüyor.

Getiri eğrisi kontrolü nedir?

ABD’de İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana kullanılmayan getiri eğrisi kontrolü geçtiğimiz ay bazı Fed üyeleri tarafından gündeme taşındı. Getiri eğrisi kontrolünde belirli bir vade veya vadelerdeki tahvil için belirli bir faiz hedefi oluşturuluyor. Merkez bankaları, belirledikleri bu faiz oranını tutturmak için tahvil piyasasından belirlenen vadeli tahvilden hedeflenen faiz oranı yakalanana kadar alım yapıyor. Getiri eğrisi kontrolüyle piyasadaki borçlanma maliyetleri istenilen seviyede tutuluyor. Böylece hükümetle birlikte şirketler ve tüketiciler için de faiz oranlarının düşük seviyede tutulması amaçlanıyor.

2 bin dolar ne zaman olur ?

Altın nereye gider?’ son zamanlarda herkesin cevap aradığı bir soru. Analistlere göre piyasalardaki risk faktörleri altında yeni rekorlar getirecek. Hatta altın için artık “2 bin dolar olur mu olmaz mı’ değil, ‘ne zaman olur’ tartışması yapılıyor. 2 bin dolar için verilen tarih ise 2021 yılı. COVID-19 salgınında ikinci dalga endişelerinin artarak devam etmesinin piyasalardaki güvenli liman talebini tetiklemeye devam ettiği görülüyor.

Ons altın fiyatlarında 1800 eşiğinin korunması ile yükseliş ivmesi kademeli olarak 1830 ve 1850 direnç seviyelerine yönelik atakları sıklaştırabilir. Bu iki seviye ile beraber alım potansiyelinin altını tarihi zirvesi olan 1921 dolara taşıyabileceği belirtiliyor. Saxo Bank emtia stratejileri bölüm başkanı Ole S. Hansen, gelecek yıl altında rekor beklenebileceğini söylüyor. Citigroup da altın fiyatlarının 2 bin dolar bandını aşarak yeni zirve arayışına geçeceğini düşünüyor. Banka analistlerine göre altın fiyatları özellikle ticari savaş ortamında nemalanıyor. Citi, altın fiyatlarının 2021 yılında 2 bin doların üzerine çıkacağını ve bu seviyeden dengelenme sağlayarak yeni zirvelere ulaşacağını tahmin ediyor.

Sarı metal neden yılın zirvesini gördü?

Talep tarafında yaşanacak canlanmanın altını daha da güçlendireceği beklentisiyle sarı maden geçtiğimiz hafta son 9 yılın zirvesine çıktı. ,

- COVID-19 karşısında dünyanın önde gelen merkez bankalarının attığı genişlemeci adımlar ve salgında ikinci dalga endişeleri altını özellikle yılın ikinci çeyreğinde besledi.

- Salgının olası ekonomik ve sosyal etkileri altına talep getirdi.

- ABD ile Çin arasındaki gerginlik risk iştahını azalttı ve güvenli liman alımı getirdi.

- ABD iş gücü piyasasının sıkıntılı durumu da altının ons fiyatını destekleyen unsurlardan oldu.

- Risk iştahındaki toparlanma çabalarına rağmen, merkez bankalarının devasa boyutlara ulaşan parasal teşvikleri sonrasında dolardaki değer kaybına bağlı olarak altın alımları güçlendi.

- Kasım ayında ABD’de gerçekleştirilecek başkanlık seçimleri piyasalarda önemli risk faktörü olarak öne çıkmaya başladı ve altına talep getirdi.

Ekonomi