Elektrik ve elektronikçilerden 17,5 milyar dolarlık ihracat hedefi
Türkiye elektronik ve elektronik sektörü, yeni yıla dair ihracat hedefini belirledi. 2023’ü 16 milyar dolarlık ihracatla tamamlayan sektör, 2024’te 17,5 milyar değerinde dış satım hedefliyor.
Elektrik ve Elektronik İhracatçıları Birliği (TET), sektörün ihracat yıldızlarını ödüllendirdi. 2023 yılında ihracat performanslarına dayalı olarak yapılan değerlendirme sonucunda birlik üyesi olup birlik üzerinden en çok ihracatı gerçekleştiren firmaların ödüllerini aldığı organizasyonda yüksek katma değerli fikirlerin hayata geçirilmesi ve yüksek teknolojili ürünlerin ihracattaki payının artması hedefine katkı sağlamak amacıyla düzenlenen ve son iki yılda 9 projenin ticarileştiği TET Proje Pazarı etkinliğinin finalistlerine de ödülleri takdim edildi.
Törende konuşan Ticaret Bakan Yardımcısı Özgür Volkan Ağar, “2023 yılı itibarıyla orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürün ihracatımız 2022 yılına kıyasla yüzde 9,7 artarak 97,2 milyar dolara ulaştı. Orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürün ihracatımızın toplam imalat sanayi ihracatımız içindeki payı ise yüzde 36,9’dan, yüzde 40,3’e yükseldi. Bu başarıda elektrik-elektronik sektörümüzün kritik rol oynadığını söylemeliyiz.” dedi.
Türkiye’nin pek çok sektörde küresel çapta önde gelen üretici ve ihracatçı konumunda olduğunu kaydeden Ağar, “Avrupa pazarı başta olmak üzere, birçok pazarda elektrik-elektronik sektörümüz ülkemizin gurur kaynağı konumunda. Elektrik-Elektronik sektörü; ekonomik ve teknolojik özellikleri itibarıyla diğer sanayi kollarını yakından etkileyen, dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de stratejik sektörlerin başında geliyor. Ülke ihracatının yüzde 7,3’ünü gerçekleştirmiş olması da sektörün önemini gösteriyor. Sektör ihracatı, 2023 yılında bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 7 büyüyerek 16,2 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. 2024 ihracat hedefimiz kapsamında elektrik-elektronik sektörü için inovasyon ve Ar-Ge faaliyetlerine, markalaşmaya önem vermenin ve teknoloji üzerinde yoğunlaşmanın çok büyük önem arz ettiği görüşündeyim.” diye konuştu.
TİM Başkanı Gültepe’den Ar-Ge ve inovasyon vurgusu
Türkiye’nin ihracatının geleceğe dönük yüzünün elektrik-elektronik sektörü olduğunu belirten Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe Mustafa ise, son 50 yıllık süreçte, dünyada teknolojik ilerlemelerin öncülüğünü elektrik-elektronik sektörünün yaptığını kaydetti. Elektrik ve elektronik ürünlerinin Türkiye için son derece önemli bir ihraç kalemi olduğuna vurgu yapan Gültepe, “Ülkemizde geçen yıl 24 bine yakın firmamız elektrik ve elektronik ürünü ihraç etti. Neredeyse her beş ihracatçı firmamızdan birinin ürünleri arasında elektrik-elektronik bulunuyor. Elbette bu veri ihracatımıza pozitif yansıyor. Küresel ticaretin yaklaşık 2 trilyon dolar daraldığı 2023’te sektörel ihracatımız yüzde 7 artışla 16 milyar doların üzerine çıktı. Bu yıl sektörümüzün 17,5 milyar dolarlık bir ihracat hedefi var. İnanıyorum ki yılı bu hedefin de üzerinde tamamlayacağız. Ar-Ge ve inovasyonu ürünlerimize ne kadar uygularsak, tasarıma ne kadar önem verirsek, küresel çapta ne kadar marka yaratabilirsek ihracat gelirimiz de o kadar artıyor.” ifadelerini kullandı.
“5 yıllık destek süreci yetersiz kalıyor”
Türkiye’nin 2023 yılı geneli sanayi sektörü kilogram başına birim fiyatı 1,9 dolar iken; elektrik ve elektronik sektörünün ortalamasının 6,1 dolar olduğunu kaydeden TET Başkanı Güven Uçkan, elektronik kategorisinde yer alan ve yüksek teknolojili TV alıcıları (LCD) ürün grubunda birim fiyatın 19,3 dolar seviyelerinde gerçekleştiğini bildirdi.
Kaliteli ihracat artışını sağlamak için 2 yöntemin öne çıktığının altını çizen Uçkan, devamında şunları kaydetti: “Birincisi ihracatın yapısını, yüksek teknoloji ürünleri lehine artırmak, ikincisi markalı satış karakteri olan sektörlerde marka bilinirliğini artırmaktır. İlk konuda yatırım teşvik mevzuatımızda yapılan düzenlemeler aracılığıyla olumlu sonuçlara orta vadede ulaşacağımıza inanıyoruz. Markalaşma konusunda uygulamakta olduğumuz Turquality programı sayesinde belli başarılar sağlanmıştır. Ancak hala yapılabilecekler vardır. Temel pazarımız AB ülkelerinde markayı var etmek için 5 yıl destek yetersiz kalmaktadır. Teknolojinin satış pazarlama yöntemlerinin çok süratle değiştiği günümüzde bu süreç yeterli değildir. Ayrıca Avrupa Birliği, devamlı olarak pazarını yeni geliştirmekte olan ülkelere açmaktadır. Bu, bizim kazanımlarımızı tehdit ederken pazarda rekabeti devamlı olarak teşvik etmektedir. Bu nedenle AB ülkelerinde 5 yıllık süre bittiğinde 3 yıl aradan sonra aynı ülkeye 5 yıl daha destek sağlamak uygun olacaktır.”