Ekonomistler hesapladı: Boykot çağrılarının ekonomik etkisi ne olur?

Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınması ve “yolsuzluk” suçlamasıyla tutuklanması sonrasında başlayan protestolarda gösteriler sona erdi. Ancak CHP, 2 Nisan’da ülke genelinde yapılan boykot çağrısına destek vereceğini açıkladı. Boykot çağrısı yapanlara soruşturma açılırken, çağırıya karşı hükümet yetkilileri ve iş dünyasından açıklamalar birbirini izledi. Peki, boykotun etkisi ne olur? Ekonomistler hesapladı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Ekonomistler hesapladı: Boykot çağrılarının ekonomik etkisi ne olur?

İstanbul Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere CHP’li belediyeler ve yetkililerin; cumhurbaşkanlığı adaylığını açıklayan Ekrem İmamoğlu ile birlikte 19 Mart’ta gözaltına alınıp, sonrasında da tutuklanmasıyla gösteriler yapılmıştı.

Birçok gencin ve öğrencinin de tutuklandığı Saraçhane gösterilerini sonlandırdıklarını açıklayan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 2 Nisan’da yapılan boykot çağırılarına destek vereceğini açıkladı.

Özel, yaptığı paylaşımda, "Öğrencilere, annelere, babalara, kardeşlere yapılan bu zulme karşı gençlerin başlattığı tüketim boykotunu gönülden destekliyorum. Herkesi bu boykota katılarak tüketimden gelen güçlerini kullanmaya davet ediyorum" dedi.

İstanbul ve büyükşehirler başta olmak üzere birçok iş yeri de 2 Nisan'da dükkanlarını açmayacaklarını ya da satış yapmayacaklarını duyurdu.

Yetkililer harekete geçti

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, sosyal medyada hızla yayılan boykot çağırıları üzerine, "boykot çağrısı yapanlar" hakkında, "nefret ve ayrımcılık" ve "halkı kin ve düşmanlığa tahrik" suçlarından soruşturma başlattı. Savcılıktan yapılan açıklamada çağrılar "ayrıştırıcı söylemler" olarak nitelendirildi.

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, "Boykot çağrısı yapanlara karşı ticaretinde maddi kaybı olanların tazminat davası açabileceğini" söylerken, 2 Nisan’da da alışverişe çıktı.

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya da "Bu çağrı ekonomik bağımsızlığımıza yönelik bir sabotajdır. Ekonomimize bir darbe girişimidir" açıklamasını yaptı.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Özgür Özel'in çağrıya destek vermesini "siyasi tarihimizdeki en büyük siyasi fanatizm ve sosyal bölücülük" olarak değerlendirirken, RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin 2 Nisan'da yaptığı paylaşımda boykot çağrısını eleştirerek "Türkiye'nin değerleri ve kazanımları sarsılmaya çalışılmaktadır" ifadelerini kullandı.

TRT’de yayınlanan dizilerin oyuncuları içinde “boykot” çağrısı yapanlarla yollar ayrıldı.

İş dünyası boykota hızlı tepki verdi

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Orhan Aydın, Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Mahmut Asmalı, İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan başta olmak üzere birçok şehrin sanayi, ticaret odası başkanları ve sektör temsilcileriyle iş dünyası STK’larından da açıklama yağdı.

Peki boykotun etkisi ne olabilir?

Bir gün alışveriş yapmamanın ekonomiye nasıl bir etkisi olabilir?

BBC Türkçe’nin haberine göre, Bankalararası Kart Merkezi (BKM) verilerine göre, Türkiye'deki bankalar tarafından verilen kartlarla yurt içinde yapılan harcamalar şubat ayında 1 trilyon 472 milyar TL oldu. Bu da günlük 52 milyar TL civarı bir harcamaya denk geliyor.

Küresel ödeme şirketi World Pay Global'ın raporuna göre Türkiye'deki harcamaların yüzde 27'si de nakit olarak yapılıyor. Bu da eklendiğinde günlük alışverişler kaba bir hesapla yaklaşık 65 milyar TL'ye ulaşıyor.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, gayrisafi yurt içi hasılanın (GSYH) neredeyse yüzde 60'ı hanehalkı harcamalarından oluşuyor.

Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Hayri Kozanoğlu, 2 Nisan'daki tüketimi durdurmanın sembolik bir anlam taşıyacağı görüşünde olurken, bunun tüketicinin gücünü bir günlüğüne gösterecek fakat uzun vadede sürdürülemeyecek bir eylem tarzı olduğunu söylüyor.

Prof. Kozanoğlu, özellikle yoksul insanların çok fazla seçim yapma gücü olmadığını eklerken, öte yandan bu çağrının etkisiz kalmasını isteyen kişilerin alışverişlerini 2 Nisan'da yapma ihtimalini de hatırlatıyor.

Markalara boykotların etkisi ne olur?

Prof. Hayri Kozanoğlu, bir günlük harcama kesintisi yerine spesifik hedefi olan boykotların daha başarılı olduğunu belirtiyor. CHP’nin hazırladığı boykot listelerinde yer alan ve beyaz yakalı, orta sınıf insanların alışveriş yaptığı yerlerin boykotun etkisini hissetme ihtimalinin daha yüksek olduğunu belirten akademisyen, sattığı ürünlerin maliyetinden çok personel ve kira gideri yüksek olan zincirlerin ciro düşüşlerinden daha sert etkilendiğini söylüyor.

Son yıllarda bu tip şirket odaklı boykotların bazılarının etkili olduğu görüldü. Örneğin İsrail'in Gazze'ye saldırıları nedeniyle boykot edilen bazı küresel şirketlerin büyüme tahminleri veya satışları düştü.

McDonald's İsrail-Gazze savaşının bazı pazarlardaki performanslarını "anlamlı bir biçimde etkilediğini" açıklamış, 2024'ün ilk çeyreğinde dört yıl aradan sonra ilk defa satış hedefini kaçırmış, bunun "yanlış bilgiler" nedeniyle olduğunu söylemişti. Şirketin hisseleri de bunun üzerine yüzde 4 değer kaybetmişti.

Starbucks'ın satışları da pek çok ülkede İsrail'i protesto amacıyla boykot edilmesinin ardından umulduğu gibi gitmemiş, hisseleri yüzde 7 değer kaybetmişti. Ağustos 2024'te, şirketin CEO'sunun değişeceği açıklandı.

Prof. Kozanoğlu dünya genelinde çevreye zarar veren veya hayvan haklarını gözetmeyen bazı şirketlerin de boykotların ardından politikalarında değişikliğe gittiğini ekliyor.

Türkiye'de ise boykot listesine eklendikten sonra açıklama yapan tek şirket kahve zinciri Espressolab oldu. Şirket, markalarının arkasında görünmeyen ortaklar veya gizli destekçiler olmadığını belirtti ve "Biz neden boykot edildiğimizi anlamadık!" ifadelerini kullandı.

Boykotun ekonomik boyutu

DW Türkçe’den Pelin Ünker haberine göre, boykotun ekonomik boyutu katılım oranına göre belli olacak. Buna ilişkin iktisatçılar şimdiye dek iki tür hesaplama yaptı.

İlki Merkez Bankası'nın yayımladığı Banka ve Kredi Kartı Sektörel Harcama İstatistikleri üzerinden yapılan hesaplama; buna göre kredi kartlarıyla son üç ayda sırasıyla günlük ortalama 49,47 milyar TL (şubat), 54,42 milyar TL (ocak) ve 43,82 milyar TL (aralık) harcama yapıldı.

Son 3 ayın günlük ortalama harcama hacmi 49,23 milyar TL olurken, bu rakam dolar bazında 1,38 milyar dolara denk geliyor. Bu da toplam harcamanın yaklaşık yüzde 70'ini oluşturuyor. Harcamaların kabaca yüzde 30'u nakit olarak yapılıyor.

İkinci hesaplama ise BKM verileri üzerinden oldu. BKM verilerine göre de şubat ayında kredi kartı harcamaları 1 trilyon 330 milyon TL olurken günlük ortalama kredi kartı harcaması 47,5 milyar TL.

İktisatçılar her iki veriye göre de Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) gibi zorunlu harcamalar da dikkate alındığında boykotun ekonomik hacminin minimum 100 milyon dolar olacağı tahmin ediyor.

Türkiye'de resmi verilere göre GSYH'nin neredeyse yüzde 60'ı hanehalkı harcamalarından oluşuyor.

Büyümenin itici gücünün tüketim olduğu, üretimden kaynaklanmayan büyümenin sürdürülebilir olmadığı uzun süredir tartışılıyor. TÜİK’e göre 2024'te büyümeye en yüksek katkıyı 2,4 puanla hanehalkı tüketimi verdi. Bu nedenle ekonomik boykotun etkisinin hükümet kanadında endişeye yol açtığı yorumları oldukça fazla olurken, ekonomi yönetimi de talepten kaynaklanan enflasyondaki yüksek seyrin talepte azalma olmasını savunuyordu.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?
Yorum yapmak için tıklayınız
Ekonomi