Ekonomist Ahmet Akarlı: 2025 öncesi faiz indirimi beklemiyorum

Ekonomist Dr. Ahmet Akarlı, "Önümüzdeki seneye kadar da merkez bankasının kolay kolay faiz indirebileceğini düşünmüyorum" derken, Türkiye'nin enflasyon konusunda sicili o kadar bozuk ki Merkez Bankası'nın son derece ihtiyatlı olmasında fayda var" değerlendirmesini yaptı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Ekonomist Ahmet Akarlı: 2025 öncesi faiz indirimi beklemiyorum

Ekonomist Dr. Ahmet Akarlı, haberler/ekonomist-ahmet-akarli-onumuzdeki-seneye-kadar-merkezin-faiz-indirecegini-dusunmuyorum-h3343">CNBC-e'de katıldığı canlı yayında, Berfu Güven'in sorularını yanıtlarken, Türkiye ekonomisi ve piyasaları değerlendirdi.

Fed'in bir sonraki toplantısında faiz indirimine ilişkin Akarlı, 25 baz puan indirimi daha muhtemel gördüğünü belirtirken, 50 puan indirimin panik izlenimi vereceğini söyledi. Akarlı, 25 baz puan ile Fed’in faiz indirimine başlayarak “sözel uyarıları” vermesini ve güvercin olmasını beklediğini söylerken, şunları da iletti:

"Son veriler daha derin bir yavaşlamanın başladığını gösteriyor. Faiz indirimleriyle birlikte olumsuz büyüme haberleri de alacağız. Gelişen piyasa ekonomileri için kur ve hisse senetleri açısından olumlu bir zaman değil.”

Fed’in faiz indirimi Türkiye'ye yarar mı?

Fed’in faiz indiriminin Türkiye’ye etkisi için Ahmet Akarlı şunları söyledi:

“Yarama kısmını biraz daha 2025'te göreceğiz. Büyüme stresinin piyasadan çıkması lazım. ABD'de de yavaşlama derinleşiyor. O yüzden ihtiyatlı olmak lazım. Büyüme rahatlamadan gelişen piyasalara olan akınların daha ihtiyatlı olacağını düşünüyorum. Biraz sabretmekte fayda var. Genelde faiz indirimleri yüksek dış borçlu olan ülkeler ve finansman ihtiyacı olan ülkeler için olumludur. Türkiye de bu sınıfta olduğu için bundan istifade edecektir. Fonlama maliyetleri rahatlayacaktır ama tabii seçici ortamda Türkiye'nin de üzerine düşeni yapması lazım.”

“Maliye politikasında ne gerekli güçte ne gerekli kalitede önlemler alınabiliyor”

Türkiye ekonomisine yönelik değerlendirmelerinde Akarlı, para politikasında “biraz gecikmeli de olsa doğru işler” olduğunu söylerken, faiz oranının gerekli yere çekilmesinin başarıldığını söyledi.

Akarlı, faizlerdeki artışın etkisinin ekonomi üzerinde göründüğünü söylerken, değerlendirmesine şöyle devam etti:

“Enflasyonda da derinleşen bir yavaşlama olacak. Dolayısıyla ekonomiyi yavaşlatma konusunda başarılı olunduğunu görüyoruz ama eksik olduğu unsurlar çok bariz. Maliye politikasında ne gerekli güçte ne gerekli kalitede önlemler alınabiliyor.”

“Şahin faiz indirimlerinde büyük fayda var”

Enflasyonda maliye politikalarına dikkat çeken Akarlı, “Türkiye için dört bacaklı bir çıpa gerekiyor derken, “Vergi reformu, kamu ihale yasası değişmeli, bağımsız kurumlar güçlenmeli, bankacılığa stres testi gerekiyor" diye de ekledi.

Dr. Ahmet Akarlı, 6 Eylül’de Fitch'in ve 1 Kasım’da S&P’nin Türkiye kredi notu değerlendirmeleri için gözler beklentilerini de şu şekilde paylaştı:

"Türkiye'nin CDS primleri azaldı. Bir iki not artırma belki etkili olabilir ama esas önemli olan yatırım yapılabilir seviyesinin bir iki not altıdır. Oraya henüz gelmedik. Oraya gelmemiz için programın yapısal, sosyal ve mali bacağının güçlendirilmesi gerekiyor. 

Türkiye'nin enflasyon konusunda sicili o kadar bozuk ki Merkez Bankası'nın son derece ihtiyatlı olmasında fayda var. Sabırlı davranması, faiz indirimini beklenenden geç ve zamanı geldiğinde de beklenenden daha aşamalı yapmasında fayda var. Şahin faiz indirimlerine gitmesinde büyük fayda var. Çünkü bir politika hatası yapmanın maliyeti o kadar büyük ki onu yapmamak daha rasyonel. Merkez'in açıklamalarında da böyle bir eğilim görüyorum. Son PPK bildirisi biraz daha güvercin bir ton taşıyordu. O da haklı. Ekonomideki yavaşlama derinleşiyor. Önümüzdeki seneye kadar da merkez bankasının kolay kolay faiz indirebileceğini düşünmüyorum. Piyasa 100 bekliyorsa 50 yapacaksınız ki süreci yönetmek daha kolay oldu.”

"TL'nin zayıflamasına izin vermek lazım "

Akarlı, Türk Lirası’ndaki oynaklık için, “TL'nin çok uzun süre iki yönlü volatilitesi öldürüldü” hatırlatmasını yaparken, dünya ekonomisinde muazzam dalgalanmalar olduğuna vurgu yaparken, şu ifadeleri de kullandı:

“Öyle günlerde TL'nin zayıflamasına izin vermek lazım. Döviz rezerviyle bunu absorbe etmeye gerek yok. Türkler alım mı yapıyor, herhangi bir sebepten, o dönemde TL'nin dalgalanmasına imkân vermek lazım. Ekonominin resesyona girdiği yerde kurun zayıflamasının enflasyon üzerindeki etkisi daha az olacaktır. Resesyondayken ekonomi, kurda biraz daha volatilite tolere edilebilir.”

 

Ekonomi