Ekonomi yönetiminden OVP değerlendirmesi

Ekonomi yönetimi, Orta Vadeli Program'a ilişkin değerlendirme toplantısı yaptı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, "Büyüme kompozisyonu enflasyonu artırıcı değil, dezenflasyona katkı verici yönde" derken, Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, programın dış kaynak ayağının çok güçlü olacağını vurguladı.

AA
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Ekonomi yönetiminden OVP değerlendirmesi

Ekonomi yönetimi, Orta Vadeli Program'a (OVP) ilişkin yerli ve yabancı ajansların temsilcileriyle bir araya geldi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleştirilen toplantıya; Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı İbrahim Şenel de katıldı.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz:
Büyüme, enflasyon hedefimizle tutarlı

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Orta Vadeli Program'a (OVP) ilişkin "Cumhurbaşkanımızın bizzat bu programı ilan etmesi ve 'hükümet olarak arkasındayız, destekliyoruz' demesi bu planın en büyük gücü. Siyasi iradeyle o planda yazan politikalar, reformlar, birer birer hayata geçirilecek" dedi.

Yılmaz, büyüme kompozisyonunun değiştiğine dikkati çekerek, plandaki büyümede yatırımların, dış talebin ve ihracat katkısının daha yüksek olduğunu belirtti. Daha farklı kaynaklardan gelen bir büyümeden bahsettiklerini aktaran Yılmaz, "Bu anlamda da enflasyon hedefimizle tutarlı. Büyümenin kompozisyonu enflasyonu artırıcı değil tam aksine enflasyonla mücadeleye katkı verici bir çerçeve içinde şekillendirilmiş durumda." ifadelerini kullandı.

Bir gazetecinin "OVP'lerdeki sapmalar burada da olur mu?" sorusuna Yılmaz, "Bütün planlar, programlar belli oranda, belli marjlar dahilinde sapmalar gösterebilir. Bu, Türkiye'ye özgü bir durum değil. Dünyanın hangi ülkesine giderseniz gidin hayat bütün planlardan daha dinamik. Bugün hiç tahmin etmediğiniz bir gelişme olur, bütün dünyayı etkiler, bizi de etkileyebilir. Şu anda bizim yaptığımız program, mevcut şartlarda ve mevcut veriler ışığında en gerçekçi şekilde yaptığımız tahminler. Bu planda şu anda görmediğimiz, dünyada çevremizde bir olumlu veya olumsuz bir gelişme olursa bu elbette gerçekleşmeleri etkileyecektir, bunda hiçbir şüphe yok." yanıtını verdi.

Yılmaz, serbest kur rejiminin devam edeceğinin programda çok açık bir şekilde ifade edildiğini aktararak, "Dolayısıyla, hiç kimsenin kurla ilgili hedef koyması mümkün değil. Kurdaki gelişmeler serbest piyasa ortamı içinde döviz arzı ve talebini etkileyen birçok unsur çerçevesinde şekillenecek." dedi.

"Cari açık, yatırımlar azaltılarak değil, tasarruflar artırılarak düşecek"

Dönem boyunca kademeli bir şekilde bu cari açığın düşmesini ve yüzde 2'ler civarına inmesini beklediklerinin altını çizen Yılmaz, şunları kaydetti:

"Aynı süreçte tabii iç tasarruf oranlarımızın 1,6 altı puan, toplam iç tasarruflarımızın artmasını öngörüyoruz. Bunun anlamı şu. Türkiye kendi içinde daha fazla tasarruf yapacak. Yatırımlarını daha çok iç tasarruflarla karşılayacak. Dolayısıyla dış tasarrufa daha az ihtiyaç duyduğu bir dönem olacak. Dışarıdan gelen tasarruflarda daha çok rezervimizi artıracak inşallah."

Belli bir düzeyin üstüne çıktığında cari açığın kalkınma sürecini sekteye uğratıcı bir hale geldiğine dikkati çeken Yılmaz, şu ifadeleri kullandı:

"Ama belli bir düzeye, aşağıya çektiğiniz zaman daha yönetilebilir. İşte dış sağlıklı, dış uzun vadeli dış finanslarla rahatlıkla finanse edilebilir bir noktada olduğu zaman kalkınma sürecinin önünde bir kısıt olmaktan çıkmış oluyor. Yüzde 2'ler civarında bir cari açık kesinlikle bir kısıt olmaktan çıkıyor. Yani büyüme sürecinde sürdürülebilir bir kısıt oluşturacak bir oran değil. Ama biz yine de iddiamızı koruyoruz. Cari fazlaya uzun vadede geçme yönünde politikalarımızı da devam ettireceğiz."

Yılmaz, "Cari açığı düşürmek için yatırımınızı da azaltabilirsiniz, tasarrufunuzu da artırabilirsiniz, iki yolu var. Biz, yatırımları azaltarak değil, tasarruflarımızı arttırarak bu dengeyi iyileştiriyoruz. Dolayısıyla büyürken hem de cari açığımızı düşürmüş oluyoruz" ifadesini kullandı.

Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek:
Erdoğan’ın desteği tam, en ufak tereddüt yok

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dezenflasyon programı ve maliye politikasına desteğinin tam olduğunu belirterek, "Bunu sadece hissetmiyoruz, görüyoruz. Buradan mesajı net olarak vermek istiyorum. En ufak bir tereddüt yok. Bu programın gereği neyse, onu yapacağız" dedi.

Sürecin "yeniden dengelenme" olarak görülmesi gerektiğini belirten Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Her dönemin koşulları farklı olabilir. Ama biz Türkiye'nin 2024'ün ikinci yarısından itibaren bu olumlu döngüyü çok güçlü bir şekilde yakalayabileceğine inanıyoruz. Küresel koşulların da buna elverişli olacağına inanıyoruz. Öncelikle şunu söyleyeyim, bizim hiçbir zaman bir kur hedefimiz olmaz. Yani ne programda ne başka türlü kur hedefimiz yok. Ama işin doğası bir tahmin olması gerekiyor. Siz tabii bu ortalama kurlardan kurun yıl boyunca lineer seyredeceğini varsayıyorsanız, yanlış varsayıyorsunuz. O zaman tahlilleriniz de yanlış olabilir. Burada esas itibarıyla biz bir hedefe sahip değiliz. Dolayısıyla kur rejiminde herhangi bir değişiklik yok."

"Programı yatırımcılara anlatacağız"

Şimşek, yatırımcı toplantılarını çok güçlü şekilde başlatacaklarına işaret ederek, yarın G20 toplantılarına katılacaklarını, ardından kendisinin Almanya'ya ve sonrasında da Cumhurbaşkanı Erdoğan'la BM toplantıları için New York'a gideceğini anlattı. New York'ta şu anda programlanan çok sayıda yatırımcı etkinliği olduğunu bildiren Şimşek, bu temaslarının ardından da Londra'da görüşmelerinin olabileceğini söyledi.

Bakan Şimşek, temaslarının süreceğine dikkati çekerek, "Asya, Orta Doğu... Yani hemen hemen erişilmeyen, diyalog kurulmayan bir yatırımcı düşünemiyoruz. Yani yılın sonuna kadar aşağı yukarı reyting kuruluşlarından, kredi derecelendirme kuruluşlarına ve doğrudan yatırımcılara kadar diyaloğumuz güçlü olacak. Japonya'dan başlayıp, Türkiye'de yatırımı olan belli başlı ülkelerin yatırımcılarıyla bir araya gelmeye başladım. Burada ciddi yatırımı olan ülkelerin büyükelçilerinin de ev sahipliğinde birçok yatırımcıyla bir araya geleceğiz ve programı anlatacağız. Akabinde de dışarıda anlatacağız. Mesela benim Almanya'da katılacağım etkinlik özel bir etkinlik. Almanya'nın en büyük 50 firmasının CEO'su ve CFO'sunun olduğu üç günlük bir etkinlik, Türkiye'yi anlatıp döneceğiz. Dolayısıyla yatırımcı diyaloglarımız çok hızlı ve çok güçlü şekilde olacak." diye konuştu.

"Önce rezervleri güçlendireceğiz sonra KKM'den çıkış stratejimizi paylaşacağız"

Bütçe disiplini noktasında gereken adımları attıklarını da belirten Şimşek, "Tabii bu dinamik bir süreçtir. Burada durulacağı anlamına gelmiyor. Para politikasında bir süreç başladı. Yapısal reform gündemi çok net takvimlendirilmiş. Şimdi bunun bir ayağı kalıyor, o da dış kaynak ayağı. Ben dış kaynak ayağının oldukça güçlü olacağına inanıyorum. O konuda arka planda yaptığımız bir takım çalışmalar var. İkili ülkelerle olan bir kısmı yansıdı gibi. Daha sonraki evrede de doğrudan yatırımlar var. Bunlar hep aşama aşama gidecek. Dolayısıyla yatırımcılarla diyaloğumuz güçlü olacak." ifadesini kullandı.

Şimşek, cari açığı ve enflasyonist baskıyı artıran tüketim kalemlerinde bir yeniden dengelemeye gideceklerini belirterek, bunun için bütün enstrümanları kullanmaya başladıklarını söyledi.

Otomotivden ikinci konuta ve tüketici kredilerine kadar pek çok husus bulunduğuna işaret eden Şimşek, "Kur korumalı mevduat (KKM) konusunda kafamızda tabii ki bir plan var. Önce rezervlerimizi güçlendireceğiz. Sonra çıkış stratejisini kamuoyuyla paylaşacağız." dedi.

"Vergi reformu yapacağız"

Gelecek yıla ilişkin gelir tahminine ilişkin de bilgi veren Şimşek, "Ayrıca vergi denetimini de çok güçlü şekilde sürdüreceğiz. Yani sahada olacağız. Dolayısıyla 2024 yılı için öngördüğümüz gelir tahminlerinin gerçekçi ve tutarlı olduğunu çok net şekilde söyleyebilirim. Önümüzdeki dönemde denetim, tahsilat ve istisnalar üzerine çalışmalar yapacağız. Vergi reformu yapacağız. Yıl sonundan önce kendi içimizdeki taslak çalışmaları bir noktaya getireceğiz. Önümüzdeki yılın başından itibaren de bunların Meclise gönderilmesi inşallah mümkün olur ama verilen takvim üçüncü çeyrek." ifadelerini kullandı.

TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan
Dezenflasyonun tesisi için ne gerekiyorsa yapmaya hazırız

TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan da kur artışının geçişkenliğinin, enflasyon beklentilerinin çıpalanmadığı dönemlerde daha yüksek olduğunu belirtirken, "Şu anda da böyle bir geçiş döneminden geçiyoruz. Fakat kararlı şekilde sürdürdüğümüz sıkılaştırıcı para politikasının 2024 yılında meyvelerini vermesiyle, iç talebin arza daha yakın seviyeye geleceğini ve enflasyon beklentilerini kontrol altına alacağını öngörmekteyiz." değerlendirmesinde bulundu.

Enflasyon tahmininin resmi olarak değişmediğini de aktaran Erkan, "Bununla birlikte fiyatlama davranışlarında ağustosta ölçülen bozulma, petrol piyasasından kaynaklanan baskıların daha güçlü ve uzun süreli etkili olacağının belirginleşmesi, enflasyonun üst bandının da üstünde seyretme ihtimalini artırdı. Sonuç olarak OVP için yukarı yönlü riskleri dikkate alan bir tahminle çıkmanın daha doğru olacağına karar verdik." dedi.

Erkan, parasal sıkılaşma sürecinin devam edip etmeyeceğine ilişkin sorular üzerine de sözlerini şöyle sürdürdü:

"Son dönemde sıkça altını çizdiğimiz gibi TCMB olarak tüm araçlarımızla parasal sıkılaştırma sürecine enflasyonda belirgin bir iyileşme sağlanana kadar devam edeceğiz. Bir taraftan da sadeleştirme sürecini devam ettirerek Türk lirasını güçlendirecek adımları atmaktayız. 2024 yılında dezenflasyonun tesisi için ne gerekiyorsa yapmaya hazırız. Bu bağlamda, fiyat ve miktar ayarlamalarının tümü zamanında ve etki analizleri ışığında devreye sokulacaktır. Bütüncül bir yaklaşımla parasal sıkılaştırmaya gerektiği ölçüde gerektiği zaman devam edeceğiz."

Rezerv biriktirmeyi sürdürdüklerine de işaret eden Erkan, "KKM düzenlemesi, aslında sadeleştirme sürecinde hedefimizin Türk lirasına güç kazandırmak olduğunun göstergesi. Yani daha çok Türk lirasına geçişi sağlamaktır ve onun enflasyon beklentilerine daha uyumlu hale gelmesini sağlamak için atılmış bir adımdır. Mevduat faizlerinin de bu adımla yukarı çıktığını gözlemliyoruz, Sakin ama kararlı bir strateji ilerleyeceğiz KKM'de. Geçiş sürecindeyiz. Burada hepimizin Türk lirasına sahip çıkması, bu geçiş hızını artırmamıza yardımcı olacaktır. Türkiye'ye olan iştahın yüksek olduğunu ve tahvil piyasasında yabancı yatırımcı artışını aşikar bir şekilde beklediğimizi öngörmek doğru olur." değerlendirmesinde bulundu.

Erkan, dezenflasyonun birinci öncelikleri olduğunu ve bundan taviz vermeyeceklerini belirterek, "Sistemin de Türk lirasına dönme hızını sert düzeltmelere yol açmadan, sakin, kararlı, kademeli bir şekilde yapacağız. Türk lirası enstrümanlarını tasarruf aracı olarak benimsemek, Türk lirasına sahip çıkmaktır. Bu da hepimizin görevidir. Sizin de burada etkiniz fazladır." dedi.

Strateji ve Bütçe Başkanı İbrahim Şenel
2024 bütçesini 17 Ekim'e kadar Meclis'e sevk edeceğiz

Strateji ve Bütçe Başkanı İbrahim Şenel de OVP metninde yer alan kur değerlerinin bir politika hedefi ya da ulaşılması hedeflenen bir seviye olarak değerlendirilmemesi gerektiğini belirterek, "Öte yandan döviz kurları zaten ülkemizde serbest piyasa ekonomisinde arz ve talep koşullarına göre şekillenmekte. Türkiye'de 20 yılı aşkın süredir dalgalı döviz kur rejimi uygulanmakta. Kısa vadeli, yani 2023 yıl sonuna kadar olan kur tahmininde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından yayınlanan Piyasa Katılımcıları Anketi'nde yer alan değerler göz önüne alındı. Sonraki yıllar içinse kurda değer kaybı ya da artışı olmasında temel unsur olarak gösterilen ülkelerin enflasyon düzeylerindeki olası farklılıklar dikkate alındı." diye konuştu. Şenel, 2024 yılı bütçesini 17 Ekim'e kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın imzasıyla Meclise sevk edeceklerini ifade ederek, bununla birlikte Cumhurbaşkanlığı Programı'nı da yayımlayacaklarını söyledi.

 

Ekonomi