DİR'de kısıtlama, ihracatın rekabetçiliğine darbe olur
Ticaret Bakanlığı’nın Dahilde İşleme Rejimi’nde (DİR) sınırlandırmaya gideceği bilgisi, ihracatçıyı endişelendirdi. Sektör temsilcileri, süreçte istişare talep ediyor.
MERVE YİĞİTCAN / İSTANBUL
Ticaret Bakanlığı’nın Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında birtakım önlemleri devreye almak üzere olduğu bilgisi ihracatçılar arasında endişeye yol açtı. DİR sürelerinin kısaltılması, bazı girdilerin yerli alıma yönlendirilmesi ve sektörel bazlı değerlendirmeler yapılarak DİR rejiminin yüksek teknoloji ürünler için kullanılması gibi hususların gözden geçirileceği belirtiliyor. Yanı sıra antidamping, gözetim ve kota gibi önlemlere DİR kapsamında getirilen muafiyetlerin kaldırılabileceği de iş çevrelerinde konuşuluyor. KDV gibi yurtiçi vergilerin de kesin suretle alınmasının söz konusu olabileceği gelen bilgiler arasında.
Bu noktada yerli hammadde ve ara mamul üreticileri DİR’in suistimal edildiği durumların önüne geçilmesi için sistemin disipline edilmesi gerektiğini savunurken, DİR kapsamında ithalat yapan, çoğunluğu bitmiş ürün imalatçısı birçok sektör uygulamanın zorlaştırılması halinde rekabet sorunu yaşayan yüzlerce firmanın üretim, ihracat ve istihdam kaybı yaşayacağı uyarısında bulunuyor.
GÜLTEPE: Tüm sektörlerle istişare edilmeli
Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, DİR’in Türkiye ihracatı için önemine vurgu yaparken bu tür düzenlemelere toptancı bir bakışla yaklaşılmaması ve sektör paydaşları ile istişare edilmesine işaret etti. Gültepe, “DİR ihracatçıyı rahatlatan bir uygulama. Umuyoruz yapılan çalışma ihracatı kolaylaştırıcı yönde olur. Yürürlüğe girmeden önce ihracatçılarla paylaşılmalı, tüm sektörlerle istişare edilmeli” diye konuştu.
EROLDU: Yatırımın çekiciliği azalacaktır
DİR’de bazı yapısal değişiklikler yapılmasının bir süredir gündemde olduğunu hatırlatan Otomotiv Sanayi Derneği (OSD) Başkanı Cengiz Eroldu da EKONOMİ’ye kamu yönetimi ile temasta oldukları ve otomotiv sanayisinin hassasiyetlerinin aktarıldığı bilgisini verdi. Türkiye’nin ihracat lideri olan otomotivin rekabetçiliği açısından DİR’in etkili şekilde kullanılan önemli bir araç ve kritik bir teşvik mekanizması olduğunu belirten Eroldu, “Küresel otomotiv sektöründeki hızlı teknolojik gelişim ve çetinleşen küresel ticaret ortamı göz önüne alındığında, DİR’in sınırlandırılması, sanayimizin ihracat rekabetçiliğini olumsuz etkiler. Orta vadede ülkemizin otomotivdeki yatırım çekiciliğini kaçınılmaz olarak azaltacaktır” görüşünü paylaştı. DİR’in kısıtlanması bir yana, daha da sadeleştirilerek sektörel bakış açısıyla rejimin iyileştirilmesinin otomotiv sanayisi için kritik öneme sahip olduğuna dikkat çeken Eroldu, “Otomotiv sanayisinin dinamiklerine ve ihtiyaçlarına kamu yönetimimiz hakim. Olası düzenlemenin ihracat rekabetçiliğini koruyacak şekilde yapılacağına inanıyoruz” diye konuştu.
Otomotiv İhracatçıları Birliği (OİB) Başkanı Baran Çelik de, “DİR'de kısıtlama büyük zorluklar altında ihracat yapmaya çalışan ihracatçının kötü etkilenmesine sebep olacağı kesindir” dedi.
ÖZKADI: Olası bir değişiklik maliyetleri yüzde 15-20 artırabilir
TÜRKBESD Başkan Yardımcısı Fatih Özkadı, DİR’in ihracata katkısına dikkat çekerek, yapılacak değişikliğin sektörü zorlayacağını ifade etti. Özkadı, “Pandemi sonrası Çin beyaz eşya üreticilerinin AB’de ciddi pazar payına ulaşmaları karşısında AB’deki rekabet çok çetin bir hal aldı. Özellikle çelik hammaddelerdeki DİR kullanımının kaldırılması veya kısıtlanması durumunda, çelik hammadde tedarikindeki maliyetlerin yüzde 15-20 civarında artmasına sebep olacağından özellikle AB başta olmak üzere uluslararası alanda rekabet edilebilirliğimiz çok ciddi sıkıntı ile karşılaşması mümkündür” diye konuştu.
Öksüz: Suistimallerin önüne geçilmesi için disipline edilmesi gerekiyor
İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı Ahmet Öksüz, DİR’e yönelik çalışmaları EKONOMİ’ye değerlendirdi. DİR’in ihracatçıların kullandığı önemli bir enstrüman olduğunu kaydeden Öksüz, buna karşın uygulamanın disiplin altına alınması gerektiğini de vurguladı. Uygulamanın bazı firmalarca suiistimal edildiğini, bunu ilgili bakanlıklarla yaptıkları görüşmelerde de dile getirdiklerini aktaran Öksüz, “DİR’in doğru ve kuralına uygun kullanılmasını önemli buluyoruz. Bu konuda çeşitli öneriler getirdik zaman içinde. Yapılan ithalattan şahit numune alınması bu önerilere bir örnek. Türkiye’de yeterli kapasiteye sahip ürünlerde DİR verilmemesi ya da yüzde 50-yüzde 50 verilmesi de sunduğumuz tekliflerden biriydi. Bakanlığın nasıl bir karar vereceği önemli. Bu karar alınırken düzgün çalışan ihracatçının önünü kapatmamak gerekiyor, ama diğer taraftan da suistimallere engel olunmalı” ifadelerini kullandı.
Fayat: Sektöre son toprak atılmış olur
Son iki yıldır sıkıntı yaşayan hazır giyim sektörü de tedirgin. TOBB Hazır Giyim ve Konfeksiyon Sanayi Meclis Başkanı Şeref Fayat, “İhracatçılar tamamen içerideki üretime mecbur bırakılmaya çalışılıyor” yorumunda bulunurken, “Fiyat tutturamadığımız, rekabet edemediğimiz, iş yapmanın hiç bu kadar zor olmadığı bir dönemdeyiz. Herkesin bu kadar bezgin olduğu bir süreçte bir de DİR de kısıtlanırsa, bu en basit tabirle sektörün üzerine son toprağın da atılması olur” dedi.
12. KALKINMA PLANI’NDA YER ALIYOR
İlk kez 12. Kalkınma Planı’nda gündeme gelen değişiklik, planın 361’inci maddesinde şöyle formüle edilmişti: “İhracatta yurtiçi katma değerin ve çıktı ürünün teknolojik seviyesini artırmak üzere Dâhilde İşleme Rejiminin öncelikli hedef ürün ve sektör kapsamına ilişkin düzenleme yapılacaktır.”