‘Dijitalleşme geleceğimizi şekillendiriyor’

Vodafone Türkiye CEO’su Colman Deegan DÜNYA için kaleme aldı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
‘Dijitalleşme geleceğimizi şekillendiriyor’

Tarihte büyük salgınlar çoğunlukla önemli değişimlerin hazırlayıcısı ve hızlandırıcısı olmuştur. Örneğin 1347-1351 yılları arasında Avrupa’da yaşanan veba salgını, o zaman için bu kıtadaki nüfusun çok önemli bir kısmını oluşturan 25 milyon insanın ölümüne neden oldu. Bu kadar can kaybı yaşanınca feodal serflik sistemi adeta çöktü. İnsan kaynağının değeri arttı. Çalışan insanlar daha fazla seyahat edebilir ve daha iyi koşullarla iş bulabilir hale geldiler. Feodalizmin temelleri sarsılırken, kapitalizmin tohumları ekildi. Dönüşüm kültür boyutunda da yaşandı. Felsefede, kültürde yeni bir çağ başladı ve Rönesans’ın yolu açıldı.

Neyse ki, insani ve ekonomik maliyeti ağır olmakla beraber COVID- 19 salgını bu kadar büyük bir can kaybına neden olmadı. Devam eden ilaç ve aşı çalışmaları, giderek etkinleşen tedaviler, salgını o boyutlara ulaşmadan kontrol altına alacak gibi görünüyor. Bu dönemde akıllardaki en büyük sorular: Ne zaman ve nasıl bir normale döneceğiz? Salgının ekonomide etkisi ne olacak ve nasıl bir toparlanma gerçekleşecek?

Destek paketlerinin hacmi küresel düzeyde 10 trilyonu geçti!

COVID-19 Orta Çağ’ın veba salgını kadar can almadı ama yine de çok ciddi bir dönüşümün tetikleyicisi olacağı anlaşılıyor. Salgından sonra bir restoranda, bir uçak koltuğunda veya bir berber koltuğunda içimiz rahat bir şekilde tekrar oturmamız kolay olmayacak. Ama olacak.

Geleceğimiz açısından bundan daha önemli bir konu ise ekonomik hayatın tekrar canlanması. Dünya Bankası haziran ayında yayımladığı “Küresel Ekonomik Görünümler” raporunda küresel ekonominin İkinci Dünya Savaşı’ndan sonraki en büyük durgunluğu yaşayacağını ve bu yıl %5,2 oranında küçüleceğini öngörüyor. Rapora göre, gelişmiş ekonomiler ortalama %7, yükselen pazarlar ve gelişmekte olan ekonomiler ise %2,5 düzeyinde küçülme yaşayacaklar. 2021’de ise küresel ekonominin %4,2 büyüyeceği tahmin ediliyor. (1)

McKinsey tarafından dünya gayrisafi milli hasılasının %93’ünü oluşturan 54 büyük ekonomi üzerinde yapılan araştırmaya göre bu ülkelerde ekonomiyi canlandırmak için hazırlanan destek paketlerinin toplam hacmi 10 trilyon ABD Doları’nı aştı. Bu 2008 krizi ile mücadele etmek için harcanan miktarın üç katını oluşturuyor. (2)

İki anahtar sözcük: Dijitalleşme ve telekom

Yeni dönemi şekillendiren dinamiklerin başında teknoloji geliyor. COVID-19 kişisel, sosyal ve iş yaşamlarımızın dijitalleşmesine büyük ivme kattı. Evlerine kapanmak zorunda kalan yüz milyonlarca insanın bir anda uzaktan çalışma sistemine geçmesi en önemli değişim oldu. Binlerce kişiyi istihdam eden şirketler bundan birkaç yıl önce hayal bile edemeyeceğimiz bir şekilde uzaktan çalışma sistemlerini uygulamaya koyabildiler. Doğru teknoloji, iş kültürü ve beklentilerin bir araya gelmesiyle evden çalışmanın da gayet verimli olabileceği görüldü. Yeni dönemde uzaktan çalışma sistemi kalıcı olacak, hibrid çalışma ve iş modelleri göreceğiz. Gelişen teknolojiyle birlikte uzaktan çalışma olanakları daha da mükemmelleşecek.

Dijitalleşmenin kazandığı güçlü ivme sadece iş yapma şekillerine değil eğitime ve tüketime de yansıdı. Okullarına gidemeyen öğrenciler internet ve televizyon üzerinden eğitimlerine devam ederken, şirketlerin kendi içlerindeki kurumsal eğitimler de tamamen online ortama taşındı. İş yerlerini kapamak zorunda kalan pek çok küçük iş yeri ve esnaf dijital kanallar üzerinden müşterilerine ulaşmaya çalışırken, e-ticaret ve tüketicinin online alışverişi de arttı.

İnternet bu zor dönemde bizi birbirimize bağladı ve hayatlarımızı sürdürmemize yardım etti. Hepimizi internete bağlı tutan ise telekomünikasyon altyapısı oldu. COVID-19 salgını sonucunda mobil iletişim teknolojilerinin önemi çok arttı. 22-27 Nisan 2020 tarihleri arasında 17 ülkede yürütülen bir çalışmada 16-64 yaş arasındaki katılımcıların %76’sı eskiye göre bu dönemde akıllı telefonlarıyla daha fazla vakit geçirdiklerini belirtti. (3)

Yeni teknolojilerin tutkalı telekom sektörü! İçinde bulunduğumuz döneme nesnelerin interneti, büyük veri ve onun desteğiyle hızlı bir gelişme içinde olan yapay zekâ, herhangi bir yerden herhangi bir akıllı cihazla veriye ve bilgiye erişimi mümkün kılan Bulut gibi teknolojiler damgasını vuruyor. Bu teknolojiler içinde bulunduğumuz COVID-19 salgınında dünyanın tam bir kaosa gömülmesini engellediler, günlük hayatlarımızın ve ekonomik işleyişin korunmasına destek verdiler. Zoom, Teams veya Google’un benzer uygulamaları üzerinden şirketler iş toplantıları, bireyler sosyal etkinlikler yaptı. İnsanlık tarihinde görülmemiş boyutlara ulaşan veriler bulutta saklanarak şirketlerin, bireylerin hizmetine sunuldu. Büyük Veri ile desteklenen algoritmalar yapay zekâ uygulamalarında çığır açtı.

Yapay zekâ aşı veya ilaç geliştirmek için koronavirüs üzerinde yapılan araştırmaları hızlandırıyor. Büyük veri teknolojisi insan hareketleri ve malzeme dağıtımı ile ilgili gelişmeleri önceden tahmin etmek ve gerekli önlemleri almak için hükümetlere güçlü bir araç sağladı. Verilere dayalı mobil uygulamalar bireylere de kamu yönetimlerine de avantajlar sağlıyor. Bilgiyi güvenli bir şekilde saklamaya ve herhangi bir akıllı cihaz üzerinden ona erişime olanak veren Bulut teknolojisi sadece bu yönüyle değil, bulut tabanlı video konferans ve online öğrenim programlarına olan talebin artışıyla da bu döneme damgasını vurdu.

Yüzyılın bu en büyük krizinde sağlık hizmetleri, eğitim sektörü, perakende gıda sektörü, dağıtım kanalları özveriyle çalışıyor ve başarılı oluyor. Dijitalleşme hayatımızı değiştiriyor. Ama, bu tablonun tutkalı telekomünikasyon teknolojisi. Günlük hayatımızı sürdürmek için telekom teknolojilerinden, özellikle de mobil iletişim teknolojilerinden bugüne kadar görülmemiş ölçülerde yararlanıyoruz.

Telekom sektörü insanları, kurumları ve nesneleri birbirlerine bağlı tuttu. Fiber bağlantılar, mobil geniş bant ve mobil uygulamalar sayesinde insanlar evlerinden işlerine, sağlık ve eğitim hizmetlerine, alışveriş olanaklarına erişebiliyorlar. Sağlık çalışanları uzaktan bilgi ve uzman desteği alabiliyor. Hükümetler virüsün yayılmasını önlemeye yönelik, verilere dayalı sağlık politikaları oluşturmak ve bu politikaların sonuçlarını değerlendirerek gerekli uyarlamaları yapmak için telekom şebekelerinden yararlanıyorlar. 4.5G ve 5G teknolojilerine sahip şebekeler inanılmaz boyutlarda artan kullanıma rağmen bu ağır yükün altından başarıyla kalkıyor, fonksiyonlarını yerine getiriyorlar. Tüm dünyada telekom şirketleri özveriyle çalışarak kapasitelerini artırdılar, şebekelerini çalışır durumda tuttular ve saha hizmetlerini aksatmadan sürdürdüler.

Türkiye salgında dijitalleşmenin avantajlarını gördü

Türkiye özellikle kamu kurumlarını ve kamu hizmetlerinin dijitalleşmesi alanında çok önemli mesafeler kat ederek uluslararası standartlara ulaştı. Bunun en iyi örneğini e-Devlet uygulaması sunuyor. Bugün nüfusun yüzde 66’sı e-Devlet kapısında sunulan 5 bin 180 hizmeti kullanıyor. Salgın süresince e-Devlet’te ayda yaklaşık 500 milyon işlem yapıldı.Maske dağıtımından sosyal yardım başvurusuna, şehirlerarası seyahat için belgelerin güncellenmesinden HES kodunun alınmasına kadar pek çok işlemde e-Devlet başarıyla kullanılıyor. Telekom operatörleri bu süreçte altyapıya binen yüke rağmen hizmeti aksatmadan verdikleri gibi COVID-19 karşısında önemli destekler de sağladılar.

Geleceğin reçetesi dijital dönüşüm

Türkiye’nin dijitalleşme alanında kamuda ulaştığı başarıyı özel sektöre de taşıması gerekiyor. Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD) tarafından hazırlanan “Türkiye’nin Dijitalleşme Endeksi Raporu” na göre ülkemizin dijitalleşme notu 2019’da 5 üzerinden 2.94 iken 2020’de 3.06’ya yükseldi. Ama bu not hâlâ “ortalama” kategorisinde bulunuyor. Türkiye’nin notunu yükseltmek için gereken adımları atması, gerekli yatırımları yapması şart. Çünkü COVID-19 sonrası ekonomide dijitalleşme seviyeniz rekabet gücünüzü belirleyecek. Türkiye de eğer ortaya çıkacak fırsat penceresini kullanacaksa dijital dönüşümünü hızlandırmak zorunda. Bir teknoloji şirketi olarak Vodafone bu süreçte başta kamu yönetimi olmak üzere bütün paydaşlarıyla iş birliği içinde çalışmaya ve payına sorumlulukları yerine getirmeye hazırdır.

Telekom operatörleri bu sürecin çok önemli, hatta temel önemdeki unsurlarıdır. Çünkü operatörlerin ağları, altyapıları yetersizse dijital teknolojiler hayata geçemez. Bu bakımdan, düzenleyici kurum ve yetkililerin sektörümüzdeki yaklaşımları ve politikaları büyük önem taşıyor. Telekom şirketlerinin altyapı ve teknoloji yatırımlarını teşvik eden bir iş ortamının sağlanması, dijitalleşmeyi ve bulut gibi teknolojileri destekleyen politikaların uygulanması gerekiyor. Yatırım ortamını iyileştirme sürecine devam etmek Türkiye’nin geleceğini güvence altına alacak.

Bu kapsamda geçtiğimiz günlerde Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda kabul edilerek, elektronik ortamda abonelik tesisi ve feshini mümkün kılan kanun değişikliğini çok olumlu karşıladığımı vurgulamak isterim. Hedefimiz sektörümüzdeki abonelik süreçlerinin uçtan uca dijitalleşmesi olmalıdır.

Tablonun merkezinde telekom sektörü var!

Bugün COVID-19 karşısında dünyayı ayakta tutan nesnelerin interneti, büyük veri, yapay zekâ ve bulut gibi teknolojiler yarın dünya ekonomisinin tekrar toparlanmasının, işlerimizin tekrar yoluna girmesinin de mimarları olacaklar. Bütün sektör ve segmentlerde iş modelleri daha fazla dijitalleşecek ve şirketlerin her ölçeğe uyarlanabilen teknik çözümlere ihtiyacı olacak. Alışverişte, satış ve pazarlamada dijital kanalların ağırlığı artmaya devam edecek.

Ve bu tablonun merkezinde, farklı teknolojilerin kesişme noktasında telekom sektörü, sabit ve mobil iletişim ağları yer alıyor. Tarihin bu kritik dönemecinde telekom sektörü son derece hayati bir hizmeti sundu.

Türkiye telekomünikasyon sektörü olarak herkese hızlı ve etkin internet erişimi sunma hedefiyle topluma, kurumlara ve bireylere özveriyle hizmet etmeye, onların günlük hayatlarının tutkalı olmaya devam edeceğiz.

[1] https://www.worldbank.org/en/news/ press-release/2020/06/08/covid-19- to-plunge-global-economy-into-worstrecession- since-world-war-ii

[2] https://www.mckinsey.com/industries/ public-sector/our-insights/the-10-trilliondollar- rescue-how-governments-candeliver- impact

[3] https://wearesocial.com/blog/2020/04/ digital-around-the-world-in-april-2020

[2] https://www.aa.com.tr/tr/ sirkethaberleri/bilisim/salgina-karsidijital- altyapi-ve-operatorler-kendilerinikanitladi/ 657767

Ekonomi