"Depreme ve enflasyona rağmen belediye bütçeleri sağlıklı"

Uluslararası derecelendirme kuruluşu Fitch, Türkiye'de depreme ve yüksek enflasyona rağmen yerel ve bölgesel yönetim bütçelerinin dayanıklı olduğu bilgisini içeren bir rapor yayımladı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
"Depreme ve enflasyona rağmen belediye bütçeleri sağlıklı"

Uluslarası derecelendirme kuruluşu Fitch, enflasyon ve depremin Türkiye'deki yerel ve bölgesel yönetimlerin bütçelerine olan etkisi üzerine yeni bir rapor yayımladı.

Yayımlanan rapora göre yüksek enflasyon ve depremin yarattığı yıkıcı etkiye rağmen, yerel ve bölgesel yönetimlerin bütçelerinde bir sorun yaşanmayacak ve belediye bütçeleri deprem ve enflasyonun etkisine dayanabilecek durumda.

Türkiye'den 9 büyükşehir belediyesi için 2022 yılına ait beklenen bütçe sonuçlarının, kuruluşun tahminlerinden daha olumlu geldiğini belirten raporda, belediylerin olumlu bütçe görünümlerinin Türkiye'nin ülke notu (B/Negatif) ile sınırlandırıldığı bilgisi yer aldı.

Raporda konu hakkında şu ifadelere yer verildi:

Ortalama operasyonel dengesi %39 olan beklentimize karşı %42'ye yükselirken, ortalama borç-faaliyet dengesi 1.6x olan beklentimize karşı 1.4x'e geriledi. Bu, yakın zamanda tüm belediyelerin 'b+' ile 'bbb' arasında değişen Bağımsız Kredi Profillerini (SCP'ler) onaylamamıza yol açtı. Tüm büyükşehir belediyelerinin notları, Türkiye'nin ülke notu (B/Negatif) ile sınırlandırılmıştır.

Ankara ve İstanbul'un havacılık, finansal hizmetler ve enerji dahil olmak üzere bazı sektörlerin artan karlılıkları sebebiyle daha fazla vergi geliri elde ettiklerini belirten raporda Bursa ve Mersin'in ise otomotiv, imalat ve lojistik gibi ihracata yönelik sektörleri nedeniyle ticari vergi ve KDV artışlarından daha fazla yararlandığı bilgisi yer aldı.

İzmir Belediyesi'nin özellikle  kurumlar vergisi ve KDV artışlarından fayda sağladığı ifade edilirken, COVİD-19 sonrası toparlanma gösteren turizm bölgeleri arasında yer alan Antalya ve Muğla belediyeleri için de gelir artışlarının kurumlar vergisi ve KDV etkisiyle arttığı belirtildi.

Konya ve Manisa hakkında ise "Orta büyüklükteki sosyoekonomik çıktılarının ve işletme gelir kompozisyonlarında finansal kaynak transferlerinin yüksek payının bir yansıması olarak, nominal GSYİH büyüme oranının altında vergi gelir artışı kaydedildi" yorumu yapıldı. 

Fitch, Şubat depremlerinin büyükşehir belediyesi statüsündeki yedi il (Adana, Diyarbakır, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Malatya ve Şanlıurfa) üzerindeki etkisinin Fitch tarafından derecelendirilen dokuz büyükşehir belediyesinin bütçe performansını nasıl etkileyebileceğini de değerlendirdi. 

"Yedi il, Türkiye'nin 30 büyükşehir belediyesi sınırları içinde merkezi yönetim tarafından toplanan genel bütçe vergi gelirlerinin yaklaşık %5'ini oluşturmaktadır" ifadelerinin yer aldığı raporda Fitch, 2023'te, depremin etkilendiği yedi şehrin sınırları içinde sıfır vergi geliri tahsilatının olduğu ciddi bir senaryoda, Fitch tarafından derecelendirilen dokuz büyükşehir belediyesinin işletme gelirlerinden kaynaklanan kazançlarının,  yüzde 2,9 azalacağını tahmin ediyor.

Antalya, Konya, Manisa ve Muğla gibi orta ölçekli sosyoekonomik çıktıya sahip büyükşehir belediyelerinin ise transfer sisteminden net alıcı konumda  olduklarından dolayı, azalan transfer ödemeleri nedeniyle depremlerin ekonomik yansımalarından daha fazla etkilenmelerinin ise muhtemel olduğu yorumu yapıldı.

Yasa gereği, depremler nedeniyle yapılacak ekstra harcamaların büyük bir kısmının merkezi yönetim tarafından karşılanacağını ifade eden Fitch "Büyükşehir belediyelerinin bütçeleri üzerindeki etkinin, etkilenen bölgeleri desteklemek için araç ve ekipman temini ile sınırlı kalmasını bekliyoruz ve orta ölçekli büyükşehir belediyelerinde faaliyet giderlerinde yüzde 5, daha büyük belediyelerde ise yüzde 10 artış öngörüyoruz" tahmininde bulundu.

Deprem sebebiyle borç ödeme kapasitelerinden bozulmaya en çok yatkın  belediyeler ise Konya ve İstanbul olarak öne çıktı.

 

 

 

Ekonomi