Demir'den sektör için yeni yaklaşım önerisi: Tekil ürün yerine komple çözüm ihracatı

Küresel Stratejiler Konferansı'na katılan Savunma Sanayi Başkanı Demir, çok sayıda ülkenin Türkiye’den sadece ürün satın almayı değil, aynı zamanda yaşadığı sorunu algılayıp komple çözüm sunmasını istediğini belirterek, “Tekil ürün pazarlamak yerine sektörün anahtar teslimi çözümlerle sahada olması çok önemli." dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Demir'den sektör için yeni yaklaşım önerisi: Tekil ürün yerine komple çözüm ihracatı

Mehmet KAYA

ANTALYA - Savunma ve Havacılık Sanayiinde Küresel Stratejiler Konferansı Antalya’da yapıldı. Konferansın açılışına Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, TİM Başkanı İsmail Gülle ve Savunma ve Havacılık Sanayi İhracatçıları Birliği Başkanı Naki Polat da katıldı.

Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, konuşmasında sektörün ihracatına yönelik yeni bir yaklaşım imkanı olduğunu vurguladı. Çok sayıda ülkenin Türkiye’den sadece ürün satın almayı değil, aynı zamanda yaşadığı sorunu algılayıp komple çözüm sunmasını istediğini belirten İsmail Demir, “Birçok ülkenin, gelişmekte olan ülkelerde özellikle, tekil ürün pazarlamak yerine sektörün anahtar teslimi çözümlerle sahada olması çok önemli. Öyle ki çoğu zaman tek tek ürün yerine, sorunu anlayıp sorunu çözmemizi bekliyorlar. Sektör mensuplarının ülkemizde de sundukları çözümleri paketleyip o ülkeye çözüm sunmak olabilir.” şeklinde konuştu.

“Bölgemiz, lider ve yol gösterici bir Türkiye’yi bekliyor. Bölgenin ihtiyaçlarını karşılamak mümkün” diyen İsmail Demir, savunma sanayiindeki ihracatın ticari bir satıştan öteye diplomatik yönde geniş bir alanı olduğunun altını çizdi. Türk savunma ürünlerinin karalanmasına yönelik algı çalışmaları da olduğunu belirten Demir, ürünlerin yarattığı psikolojik etkinin de büyük olduğunu kaydetti. Demir, “Türk Silahlı Kuvvetlerimizin operasyonları, sahada ürünlerin başarısı Türkiye algısını değiştirdi. Küresel güç olma algısını pekiştirdi. Güvenlik kuvvetlerimizin kahramanlığı ve alandaki ürünlerin başarısı etkili. Teknoloji üreten bir Türkiye algısı da oluştu. Bunun Türkiye’nin masadaki duruşunu da değiştirdiğini düşünüyorum.” diye konuştu.

Sektörün önemli katkılarından birinin de Türkiye’nin teknoloji yetkinliği konusundaki algıyı değiştirmesi olduğunun altını çizen İsmail Demir, IDEF fuarında yabancı ülke temsilcileri ile temasında bu yönde gözlemi olduğunu anlattı. Demir, “Türkiye nin teknoloji yetkinliği algısında değişime yol açtı. Türk aklı, teknolojisine bakış farklılaştı, mühendisliğe bakış olumlu oldu. ‘Türk teknolojisiyle daha dikkatli bakmak lazım’ diye bir algı yerleşti. iyidir diye bir algı oluştu.” dedi.

Çavuşoğlu: Savunma Sanayii Dairesi kuruyoruz

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da savunma sanayii ihracatının özel durumu nedeniyle, ikili ilişkilerde bakanlığının da görevler üstlendiğini vurguladı. Savunma Sanayii Başkanlığı’nın ana rolü oynadığının altını çizen Çavuşoğlu, Bakanlığının görevlerini yürütmek üzere bir Savunma Sanayii İşbirliği Dairesi kuracaklarını açıkladı. Türkiye’nin bölgesel konumu gereği diplomasi ile caydırıcılığı bir arada kullanması gerektiğini, küresel tedarik zincirindeki salgın sonrası ortaya çıkan fırsatları değerlendirme ve savunma sanayii ihracatı yönünde üç konunun gündemde olduğunu belirten Çavuşoğlu, güçlü savunma sanayiinin müzakerelerde avantaj sağladığını kaydetti.

Seul’de ALTAY tankı güç grubu için niyet mektubu imzalandı

Mevlüt Çavuşoğlu, Polonya’nın Türkiye’den SİHA alan ilk NATO üyesi Avrupa ülkesi olduğunu, başka NATO üyesi ülkelerin de ilgi gösterdiğini ve temasların sürdüğünü belirterek, katıldığı NATO toplantısında insansız hava aracı sistemlerine yönelik kendisine çok sayıda soru sorulduğunu anlattı. Çavuşoğlu, motor ve transmisyon sağlanamadığı için seri üretime giremeyen ALTAY tankına yönelik olarak, Güney Kore ile bir niyet mektubunun imzalandığını, Savunma Sanayii Başkanlığı’nın mutabakat ve işbirliği zatı için çalışmalarını yürüttüğünü de açıkladı. Çavuşoğlu, “Türkiye olarak 253 temsilcilikle dünyanın en büyük 5. büyük temsilcilik ağına sahibiz. Bundan yararlanmanız lazım. Daha fazla neler yapabiliriz önerilere açığız.” dedi.

Savunma ve Havacılık Sanayi İhracatçıları Birliği Başkanı Naki Polat da konuşmasında, 10. Yıllarını kutladıklarını, kuruluşta 60 olan üye sayısının bini geçtiğini kaydetti. Polat, mühimmatla başlayan ihracatın, gemi, helikopter, SİHA’larla devam ettiğini belirtti. Polat, “Ülkemiz bir marka haline geldi. Önümüzdeki yıllarda ihracatımızı da artırarak bir üst lige çıkacağız.” diye konuştu.

Gülle: Ürünlerin teknoloji yoğunluğunu ve katma değerini artırmak için çalışıyoruz

TİM Başkanı İsmail Gülle de konuşmasında, savunma ve havacılık sanayiinin kasım ayı itibariyle en yüksek seviye yılı olan 2019’un rekorunu kırdığını ve yıl sonunda yeni bir yıl rekoru kırılmış olacağını açıkladı. Gülle, genel ihracatın da 2022 hedefi olan 231 milyar dolara yaklaştığını kaydederek, “Şimdi bu başarıyı kalıcı hale getirerek 5 yıl içinde 300 milyar dolara ulaşmak, ürünlerin teknoloji yoğunluğunu ve katma değerini artırmak için çalışıyoruz.” dedi.

Savunma ve Havacılık sektörünün yüksek katma değerli ve yüksek birim fiyatlı ihracat gerçekleştirdiğinin altını çizen İsmail Gülle, “İlk 11 ayda bir önceki yıla göre yüzde 40 artışla 2.8 milyar Dolar ihracat gerçekleştirildi. 6 kıtada 172 ülkeye ihracat yapıyoruz. Ortalama ihracat mesafesi 5 bin 400 kilometre oldu. Bu ihracatçılarımızın başarısını gösteriyor.” diye konuştu.

Yatıkları stratejik çalışmada, savunma ve havacılık sanayiinin ihracat artışını sürdüreceğini öngördüklerini, hatta 2020-2030 dönemi ihracatı en hızlı artacak sektör olarak tahmin ettiklerini belirten İsmail Gülle, aylık bazda ihracat rekorunun umut verici bir gelişme olduğunu anlattı.

İsmail Gülle, insansız hava sistemlerinde yakalanan başarının Türkiye’nin imajına çok katkı verdiğini, Hürjet, Helikopter, Milli Muharip Uçak gibi büyük projelerinin gelecekte çok fayda sağlayacak çalışmalar olduğunu söyledi. İsmail Gülle, “Savunma sanayii Türkiye'nin dış ticaret fazlası verme hedefine büyük katkı verecektir. Savunma sanayii çok boyutlu stratejik öneme sahip. Dosta güven düşmana korku veriyor. Ülkenin özgüvenine katkı veriyor. Güvenlikten refaha, psikolojik üstünlüğe kadar etki ediyor.” ifadelerini kullandı.

 

Ekonomi