Demir-çelik sektöründe enerji krizi
Enerjinin toplam maliyet içindeki payının %8’den %28’e yükselmesi sonrasında, üretimde ekim ayında %17,8, ilk 10 ay itibariyle %10,1 düşüş oldu. Aynı dönemde siparişler azaldı, satış fiyatları düştü.
Selçuk ALTUN / ADANA
İki yıl öncesine kadar üretim miktarı açısından Avrupa’da 1’inci, dünyada 7’nci sırada olan Türk demir-çelik sektörü, elektrik ve doğalgaz fiyatlarındaki aşırı artış nedeniyle sıkıntılı günler yaşıyor. Sektörde enerjinin toplam maliyet içindeki payının %8’den %28’e yükselmesi sonrasında, üretimde ekim ayında %17,8, ilk 10 ay itibariyle %10,1 düşüş oldu. Aynı dönemde siparişler azaldı, satış fiyatları düştü. Boyalı malzemeler geçen yıl 8’inci ayda 1.450 dolara satılırken, bu yıl aynı ayda 855 dolara satılıyor. Galvanizli çelikte satış fiyatı 1.200 dolardan 750 dolara indi. Böylece sektör hem fiyatlar yönünden hem de artan enerji maliyetleri yönünden baskı altına girdi.
Sektörde üretim düşüşünün kaynağı iç tüketim değil, ihracat. İç tüketimde Ekimde %11,5 artış, ilk 10 ay itibariyle de sadece %2,5 düşüş var. İhracatta ise Ekimde miktarda %42,3, değerde %51,3; Ocak-Ekim itibariyle miktarda %18, değerde %6,5 azalma oldu. Üretim ve ihracat gerilerken, Rusya, Hindistan ve Çin’den ithalat arttı. Kütük fiyatlarını düşürerek Türkiye’ye yönelen Rusya’dan, ekimde kütük ithalatı %148 arttı. İlk 10 ayda Çin’den gerçekleştirilen HRC ithalatı ise 161 bin ton seviyesinden 669 bin tona yükseldi.
“Uluslararası rekabet şansımız kalmadı”
Bu tablo sektörde kriz yaratmış durumda. Enerji fiyatlarındaki olağanüstü artışların uluslararası rekabet şansını yok ettiğini söyleyen üreticiler, hammadde hariç, hurdayı çeliğe dönüştürme sürecindeki toplam maliyette, elektriğin payının %60’ı bulduğunu, üreticinin buna uzun süre dayanmasının mümkün olmadığını belirtti. Sektörün kümelenme bölgelerinden İskenderun-Payas hattında fabrikalar, işçilerini ücretli-ücretsiz izine gönderme, taşeron işçiler ile çalışmayı bırakma, kapasite düşürme, vardiya azaltma gibi uygulamalara yöneldi. Son aylarda bu bölgedeki fabrikaların yoğun şekilde işçi azaltmaya gittikleri görülüyor.
“Elektriğe diğer ülkelere göre 2 kat fazla ödüyoruz”
Türkiye’deki demir çelik fabrikalarının kullandığı 1 kilovat elektrik dolar bazında 20-22 cent iken, bu rakamın Amerika’da 10-12, Avrupa’da 14-16 cent, Uzakdoğu’da ise 10 cent’in altında olduğunu anlatan üreticiler, 10 cent farkın ton başına üretimde 55-60 dolara denk geldiğini, doğalgaz fiyatları ile bunun 70-75 dolara çıktığını ifade ediyor. Yaklaşık 8-9 aydır ton başına 100-150 dolar zarar ettiklerini söyleyen üreticiler, uluslararası rekabet şansını kaybettiklerini anlattı. Sektörden bir genel müdürü, “Savaş yüzünden Avrupa, Rusya’ya yaptırım uygulamaya başlayınca, bu önce tüm çelikçilerin hoşuna gitti, ‘ne güzel, bize pazar çıktı’ diye düşündüler. Halbuki Avrupa’ya satamayan Rusya, Türkiye’ye dampingli ve çok ucuz çelik satmaya başladı. Peşinden Uzakdoğu’dan inanılmaz fiyatlarla teklifler gelmeye başladı. Onların da enerjisi çok ucuz. Hammadde avantajları olan, teknolojileri de yüksek Kore, Japonya, Çin gibi ülkelerden gelen çelikle rekabet şansımız yok. İran gibi bir tehlike de var. Hem enerjileri hem cevherleri var. İran çeliğinin de Türkiye’ye girdiğini duyuyoruz. Bu da büyük bir sıkıntı” diye konuştu.
“35 yıldır sektördeyim, bu kadar kötüsünü görmedim”
Ekinciler Demir Çelik Genel Müdürü Mehmet Fatih Keseroğlu da sorunu şu sözlerle dile getirdi:
“35 yıldır bu sektördeyim, böylesini görmedim. İşler hiç olmadığı kadar kötü. Demir-çelikte enerji demek ‘herşey’ demek. Şu an hiçbir ülke ile rekabet edebilecek durumda değiliz. Tam kapasite çalışan yok. Pandemi döneminde dünya ekonomisinde büyüyen dört ülkeden biri Türkiye idi. Fakat peşinden gelen Rusya-Ukrayna savaşı durumu değiştirdi. Avrupa üzerinde ve özellikle enerji konusunda çok büyük etkisi oldu. Yenilenebilir enerjide devletin desteği ve yönlendirmesi oldu. GES’te ciddi teşvikler var ama demir çelik biraz daha ön plana çıkartılmalı. Enerji yoğun bir sektör ve emisyonlar açısından da geri dönüşü daha hızlı, daha avantajlı olabilecek bir sektör. Enerji fiyatları konusunda tedbir alınması lazım. Sektör bu fiyatlarla hakikaten gitmez, ayakta tutamazsınız. Bir de yeşil çelik, sınırda karbon vergisi konusu var. Avrupa ‘çelik üretiminde yeşil teknolojiler kullanmıyorsan, senin çeliğine vergi uygulayacağım’ diyor. Bu da büyük problemlerden biri. Avrupa şu anda yeşil çelik diye kendi çelik sektörünü yeniden yapılandırıyor, teşvikler veriyor.”
Kısa çalışma ödeneğinden yararlanmak istiyorlar
Bazı fabrikalar, ‘kısa çalışma ödeneği’ uygulanmasından yararlanmak için Ankara’da giderek hükümet yetkilileri ile görüştü. Hükümete “Ekstrem bir sorunla karşı karşıyayız. Kısa çalışmadan yararlanmak istiyoruz, işçi giderlerimizin yüzde 50’sini siz karşılayın. Böylelikle daha uzun süre dayanabiliriz” mesajı verdi. Hükümet çevrelerinden bu talebe henüz net bir yanıt gelmedi.