Cumhurbaşkanı Erdoğan: BRICS ile ilişkilerimizi geliştirmek istiyoruz
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, BRICS Kazan zirvesi dönüşünde yaptığı açıklamalarda, "BRICS yükselen ekonomilerin özellikle bir arada olduğu büyük bir platform. Bu gerçeği görmek durumundayız. Türkiye olarak BRICS ile ilişkilerimizi geliştirmek istiyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, BRICS zirvesi sonrasında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Erdoğan, BRICS ve ekonomi gündemiyle ilgili şunları söyledi:
"BRICS yükselen ekonomilerin özellikle bir arada olduğu büyük bir platform. Bu gerçeği görmek durumundayız. Türkiye olarak BRICS ile ilişkilerimizi geliştirmek istiyoruz. BRICS üyesi ülkelerle ikili olarak zaten uzun yıllara dayalı ilişkilerimiz, birlikteliğimiz söz konusu. BRICS de diğer platformlar ve uluslararası oluşumlar da bizi ekonomik açıdan güçlendiren unsurlardır. Bunları da biz görmezden gelemeyiz. Hem Doğu hem Batı ülkesi olduğumuzu sürekli anlattık. Türkiye’nin BRICS ile iş birliğini ilerletmesi, ekonomik ortaklıklarımızın sayısını artırmayı karşılıklı saygı çerçevesinde bu dayanışmayı sürdürmemiz, “kazan-kazan” esasına göre hem BRICS ülkelerinin hem de ülkemizin çıkarınadır. Nitekim başta dönem başkanı olarak Sayın Putin olmak üzere yaptığımız ikili görüşmeler, bunları çok açık net ortaya koyuyor. Bu anlayıştan birilerinin bize yapmış olduğu telkinlerle vazgeçemeyiz. Kendi kararımızı kendimiz vermek suretiyle yolumuza devam edeceğiz.
Biz yıllardır milli paralarla ticaret politikasını savunuyoruz
Burada amacımız mevcutları birbiriyle yarıştırmak değil. Bizim yerli ve milli paralarımızla yolumuza devam etmemiz lazım. Sayın Trump, Amerika Birleşik Devletleri’nin başında bulundu. Bu tür bir görüşü olabilir. O zaman da biz kendileriyle finans sektörüyle ilgili tüm konuları görüştük. Bunları kendileriyle paylaştık. O zaman ne için buna müdahale etmediler? Yerli ve milli paralarla hangi ülke ile bu adımı atabiliyorsak atarız. Burada amacımız ‘kazan-kazan' esasına dayalı olarak finansal sektörü ayağa kaldırmaktır. Bu konuda Amerika olsun, Batı ülkeleri olsun herkes adımını buna göre atacak olursa biz de kazanırız, onlar da kazanır, Amerika da kazanır. Biz yıllardır milli paralarla ticaret politikasını savunuyoruz. Bu, ikili ticaretin Döviz baskısından kurtarılmasını sağlar. Ülkelerin ticari faaliyetlerine başka ülkelerin müdahil olmasının önüne geçer. Milli paralarla ticaret aynı zamanda özgür ticarettir. Aynı şekilde ödeme sistemlerinde çeşitliliğin olmaması da finans piyasalarının şoklara karşı kırılganlığını artırıyor. Dolayısıyla alternatif bir finans ve ödeme sistemi hem uluslararası ticareti kolaylaştırır hem de çeşitlendirir.
Savunma Sanayii Destekleme Fonu açıklamaları
Demir Kubbe ile bizim Çelik Kubbe projemizi birbirine karıştırmamız gerekiyor. S-400 konusuna gelince o zaten farklı bir adım. S-400’ün diğer fazıyla alakalı 'acaba birileri ne der?' diye bizim bir düşüncemiz yok. Onun kararını Türkiye Cumhuriyeti hükümeti olarak biz veririz. Bu konuda hükümetimiz oturur, değerlendirmelerini yapar, kararını verir. Ama dediğimiz gibi Çelik Kubbe adını biz koyduk. Çelik Kubbe adını biz koyduğumuza göre bunun takvimini de biz belirleyeceğiz. Adımını da vakti saati geldiğinde savunma sanayii ile atarız. Bu konuda Türkiye'nin muhalefet partisi veya muhalifleri acaba ne diyor? Bütçe meselesinde muhalefet çılgına döndü. 'Niye şuradan para alıyorsunuz? Niye buradan para alıyorsunuz?' dediler. Biz kaynaklarımızı kendimiz temin ederiz ve bu kaynakları temin ettiğimiz zamanda da adımlarımızı atarız. Türkiye Cumhuriyeti hükümeti kaynak temini noktasında herhangi bir sıkıntının içinde değildir. Vakti saati geldiğinde adımını atar, kaynaklarını üretir ve Çelik Kubbe’sini de yapar. Burada önceliğimiz kendi ihtiyaçlarımızın eksiksiz karşılanmasıdır. Savunma sanayiinde geldiğimiz noktaya nasıl aşama aşama ulaştıysak, daha ileri hedeflerimize de sağlam adımlarla ilerlemeye devam edeceğiz.
Çin ile ilişkiler: Çin Devlet Başkanı Şi Jinping bize bir ziyaret gerçekleştirecek
Çin ile geçmişten bugüne uzanan bağlarımız bulunuyor. Birbirlerini etkileyerek gelişmiş iki büyük uygarlığın mirasçılarıyız. İlişkilerimizi bu bağlar üzerine inşa ediyor, köklü yeni bağlar oluşturmak için çalışıyoruz. Çin dünya siyasetinde de ticaretinde de son derece etkin bir ülke. Stratejik ortaklık düzeyindeki ilişkilerimizi geliştirmek için yeni adımlar atabiliriz. Çinli dostlarımızla ikili ticaret hacminin artırılmasından, yatırım potansiyellerine kadar birçok başlığı zaman zaman ele alıyoruz. Biz Çin'den yakın zamanda bir ziyaret bekliyoruz. Ondan sonra da biz iade-i ziyareti yaparız. Sanıyorum bu çok uzun bir zaman almayacak. Çin Devlet Başkanı Şi Jinping bize bir ziyaret gerçekleştirecek, ardından da biz kendilerine bir ziyaret yapacağız."