Çin’deki talep altın rallisini beslemeye devam edecek

Jeopolitik gelişmelerden en çok etkilenen varlıklardan olan altının ons fiyatında bu yılın ilk çeyreğinde tarihin en yüksek seviyeleri görüldü. Güçlü trendin devam edip etmeyeceği dikkatle izlenirken, analistlere göre yükselişin merkezinde dünyanın en büyük altın üreticisi ve tüketicisi olan Çin yer alıyor.

Jeopolitik gelişmelerin talep ve fiyatını en çok belirlediği varlıklar arasında gösterilen altının ons fiyatında bu yılın ilk çeyreğinde tarihin en yüksek seviyeleri görüldü. 2024 yılına 2.072 dolar seviyesinde başlayan spot altının ons fiyatı mart ayını 2, 257 dolarla tamamlayarak yılın ilk çeyreğinde yüzde 9’a yakın yükseliş kaydetti. Yılın ilk aylarında üst üste rekor seviyelerin görüldüğü altın Çin, Türkiye ve Hindistan gibi ülkelerin alımlarını sürdürmesinin ardından geçtiğimiz hafta 2,394 dolar seviyesine kadar yükseldi.              

Altın fiyatlarında art arda rekor seviyelerin görüldüğü bu dönemde, güçlü trendin devam edip etmeyeceği dikkatle izleniyor. Jeopolitik gerginlikler ve ABD Merkez Bankası’ndan (Fed) faiz indirim beklentileri altın talebini artırırken, güçlü yükselişin merkezinde dünyanın en büyük altın üreticisi ve tüketicisi olan Çin yer alıyor. Analistler, altın rallisini güçlendiren en önemli etkenlerden birinin de Çin'den gelen yüksek talep olduğunu ve bu talebin artmaya devam edeceğini belirtiyor.          

Perakende alımların yanı sıra fon yatırımcılarından, vadeli işlem tüccarlarına ve merkez bankasına kadar ülkede çok geniş kesimlerin ilgi odağı durumunda olan altının uzun bir süre daha Çin’deki talepten beslenmeye devam etmesi bekleniyor.              

Çin ve Hindistan genellikle dünyanın en büyük alıcısı ünvanı için yarışsa da geçen yıl Çin'in mücevher, külçe ve altın sikke tüketiminin rekor seviyelere ulaşmasıyla bu durum değişti. Çin'in altın takı talebi %10 artarken Hindistan'ınki %6 düştü. Bu arada Çin'in külçe ve sikke bazında yatırımları %28 arttı. Hong Kong merkezli Precious Metals Insights direktörü Philip Klapwijk, talebin daha da büyüyebileceğini söylüyor. Klapwijk’e göre Çin'deki sınırlı yatırım seçenekleri, emlak sektöründe uzun süren kriz, istikrarsız hisse senedi piyasaları ve zayıflayan yuan bu durumun en önemli etkenleri arasında yer alıyor. Çin'de çok fazla alternatif olmadığına da dikkat çeken Klapwijk döviz kontrolleri ve sermaye kontrolleri altında insanların parayı güvenli olduğunu düşündüklerin varlıklara yönlendirdiğini belirtiyor.              

Bloomberg’de yer alan habere göre, her ne kadar Çin diğer ülkelerden daha fazla altın çıkarsa da hala çok fazla ithalat yapması gerekiyor. Son iki yılda denizaşırı alımların toplamı 2.800 tonun üzerinde gerçekleşti; bu, dünya çapında borsada işlem gören fonları destekleyen metalin tamamından veya ABD Merkez Bankası'nın elinde bulunan stokların yaklaşık üçte birinden fazla. Buna rağmen hediyeler için en yoğun sezon olan Çin'in Yeni Ay Yılı yaklaşırken son haftalarda sevkiyatların hızı daha da arttı. Diğer taraftan, Çin Merkez Bankası, rezervlerini dolardan uzaklaştırmak ve para birimindeki değer kaybına karşı korunmak için aralıksız 17 aydır altın alıyor. Merkez bankasının rezervlerini desteklemek için yaptığı alımların ardından ülke rezervlerindeki altın, geçen ay Kasım 2015’ten bu yana en yüksek seviyeye çıktı.      

Fed’in gelecek dönem politikalarına ilişkin belirsizlikler küresel piyasalarda fiyatlamaları zorlaştırsa da, Dünya Altın Konseyi'ne göre, Çin ve Hindistan'ın başını çektiği küresel merkez bankaları altın rezervlerini artırmaya devam ediyor.  Analistler, teknik açıdan altının ons fiyatında 2 bin 400 ve 2 bin 440 dolar seviyelerinin direnç, 2 bin 350 ve 2 bin 330 doların ise destek konumunda olduğunu kaydetti.

“GÜÇLÜ TREND YILIN GERİ KALANINDA DA DEVAM EDER” 

Metals Focus danışmanlık şirketi direktörü Nikos Kavalis rallinin sürdürülebilir olduğunun altını çizerken, BIoomberg analisti Rebecca Sin de yatırımcıların varlıklarını emtia ile çeşitlendirmek istemesi nedeniyle Çin'den gelen talebin artmaya devam edeceğini söyledi. ING tarafından geçtiğimiz günlerde yayımlanan “Altının sıcak koşusu devam ediyor” başlıklı raporda, “Yatırımcıların ekonomik koşullara, jeopolitik gerilimlere veya enflasyona karşı korunmak için güvenli liman varlıklarına yöneldiği istikrarsızlık zamanlarında altın, daha çekici hale geliyor. Yılın geri kalanında da bu durumun devam edeceğini düşünüyoruz” denildi. ABD bankası Citi geçen hafta altının önümüzdeki 6 ila 18 ay içinde ons başına 3 bin dolara ulaşabileceğini belirtmiş, Bank of America da 10 Nisan’da yayınladığı analizde ons altının 3 bin doları aşacağını tahmin etmişti. Analistler, jeopolitik gelişmelerin yanı sıra ABD ve Avrupa’da enflasyonun kontrol altına alınmasına yönelik süreçte ilerleme sağlanması ve buna paralel olarak faiz oranlarında indirimlere bu yıl başlanacağına yönelik beklentilerin de emtia fi yatlarını destekleyen unsurlar arasında yer aldığını belirtiyor.