CHP'li Gürer'den tepki: Emekliye reva görülen aylık ücret, büyük kentlerin ev kirasına yetmiyor

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, emekliye zulüm edildiğini savunarak, emekli maaşının asgari ücret düzeyine çıkarılmasını istedi. Gürer, "Emekliye reva görülen aylık ücret büyük kentlerin ev kirasına yetmiyor. Verileceğe belirtilen teklifteki artış bir kilo pirzola parası kadar. Memur emekliler de önemli hak kayıpları oluşturuldu. Mutlaka asgari ücret düzeyinde bir emekli maaşının verilmesi ihtiyaç." ifadelerini kullandı.

ANKA
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
CHP'li Gürer'den tepki: Emekliye reva görülen aylık ücret, büyük kentlerin ev kirasına yetmiyor

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda ekonomiyle ilgili düzenlemeler içeren Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin görüşmeleri devam ediyor. Teklifle, en düşük emekli aylığının, Ocak 2025 ödeme döneminden geçerli olmak üzere 12 bin 500 liradan 14 bin 469 liraya yükseltilmesi, işverene, ocak-aralık döneminde günlük 33,33 lira, aylık 1000 lira asgari ücret desteği verilmesi öngörülüyor.

 “İktidarın getirdiği aylık bağlama oranı kat sayısı yüzde 70’ten yüzde 35’lere düştü”

Dördüncü madde üzerinden müzakereye başlanan komisyon toplantısında söz alan CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, şunları kaydetti:

“Adalet Kalkınma Partisi emekli haklarını gasp etme partisi gibi çalışıyor. 2000 öncesi 2002- 2008 arası ve de 2008 sonrası üç aylık maaş uygulaması var. 2008 yılında AKP iktidarı, getirdiği aylık bağlama oranı kat sayısı yüzde 70’ten yüzde 35’lere düşürüp önemli bir maaş bağlama daraltması yarattı. Emeklilik maaşları bu yolla kırpılmaya başladı. Son yıllarda enflasyon karşısında emekli adeta yoksulluğa iteklendi ve son süreçte açlık sınırı altında ücrete mahkum edildi. Emekliye tam anlamıyla zulüm ediliyor. Emekliye reva görülen aylık ücret büyük kentlerin ev kirasına yetmiyor. Verileceğe belirtilen teklifteki artış bir kilo pirzola  parası kadar. Taban ücret ayrı bir soruna dönüştü. Memur emeklilerde de önemli hak kayıpları oluşturuldu. İntibak düzenlemesi, ilaç katkı payı kaldırılması, evi olmayan emekliye kira yardımı verilmesi beklerken emekli maaşı yetersiz bir seviyeye çekildi. Mutlaka asgari ücret düzeyinde bir emekli maaşının verilmesi ihtiyaç.”

 “Her şeye zam geliyorken bahsedilen miktarı kabul etmemiz mümkün değil”

Komisyonda yapılan düzenlemenin 16 milyon civarında emekliyi ilgilendirdiğine değinen DEM Parti Milletvekili Gülcan Sayyiğit, emekli aylıklarının yoksulluk sınırı gözetilerek, 35 bin liraya çıkarılmasını istedi. Sayyiğit şunları söyledi: 

“TÜİK'in bağımsızlığıyla ilgili zaten her defasında cümle kuruyoruz. Burada tekrar cümle kurmaya gerek yok. Ama her gün her şeye zam geliyorken, zam yağmuru, zam fırtınasına dönüşmüşken gerçekten şu an bahsedilen miktarı bizim kabul etmemiz mümkün değil. Şimdi emekliler aileleriyle birlikte enflasyon ve hayat pahalılığı altında ezilirken Cumhurbaşkanı 2024 yılını emekliler yılı olarak ilan etmişti. Biz aslında bunu emeklilerin canına okuma yılı olarak görüyoruz. Çünkü 2024 yılında yine emekliler sizin politikalarınızdan dolayı ciddi bir yoksulluğa ve sefalete mahkum edildi. Milyonlarca emekliyi de siz şimdiden açlık sınırının çok altında bir maaşla yaşamaya mahkum ediyorsunuz. Bu sebeple emekliler mağduriyetinin bir an önce gidilmesi gerekiyor. En düşük emekli aylığının insan onuruna aykırı olmayacak bir şekilde belirlenmesi amacıyla sendikalar tarafından açıklanan en yüksek yoksulluk sınırının yarısına denk gelecek şekilde yeniden düzenlenerek bugün için 35 bin TL’ye çıkarılması ve sonrası içinde yılda dört kez güncellenmesi ve düzenlenmesi gerekmektedir” diye konuştu.

 “TÜİK devam ettiği müddetçe emekliler, işçiler, memurlar sıkıntı yaşar”

Türkiye Emekliler Derneği Genel Başkanı Kazım Ergün ise emeklilik sisteminin değiştiğini belirterek şunları kaydetti:

“Sistem değiştiği için şu anda bugün asgari toplumun büyük bir bölümü asgari ücretle çalışıyor. Bundan dolayı eskiden 25 yıl çalışmış bir insan yüzde 75’le emekli olurken şimdi yüzde 35’lere düşmüş olacak. Kök maaş denilen bir şey ortaya çıkıyor. Biz yarın bu dünyada olmayacağız. Bu kök maaş meselesi ve inandırıcılığını yitirmiş, tespitlerinin asla doğruluğu olmayan Türkiye İstatistik Kurumu devam ettiği müddetçe emekliler, işçiler, memurlar her kesim sıkıntı yaşar. Açık söylüyorum hangi terazide ölçtüler, biçtiler de memur emeklisine yüzde 11,54 işçi ve Bağkur emeklisine 15,77 buldular? Sahadan bize aktarılan şu; işçiyi, memuru, efendim esnaf emeklisini, Bağkur emeklisini lütfen ayırmayın. İmkan varsa lütfen mutlak surette emekliler bir seyyanen zam beklemekte.”

"Kanun tekrar ele alınarak masaya yatırılıp çağdaş bir emeklilik sistemi kurulmalı"

Emeklilerin huzursuz olduğunu söyleyen Tüm Emekli Derneği Genel Başkanı Satılmış Çalışkan da çağdaş bir emeklilik sistemi kurulmasını talep etti. Çalışkan'ın ifadeleri şöyle: 

"Yüzde 80’nimiz açlık sınırının altında maaş alıyor. 2008 öncesi emeklilerin hepsi açlık sınırının altında. Hizmetleri çok düşük olduğu için hep bunu konuşuyoruz. Burada 25 sene bir fiil çalışmış 9 bin günün üzerinde hizmet olan emeklerimiz, birinci dereceden tavandan prim ödemiş emeklerimiz aldığı maaş da 20 bin lira. Bu sistemde büyük bir adaletsizlik var. TÜFE sistemine geçtikten sonra emeklerimizin kaybı yüzde 200'dür. Yüzde 200 emeklerimizin maaşlarında kaybı var. Biz daha önce de çeşitli toplantılarda ve ilgili makamlara da ilettik. Talebimiz emeklere seyyanen 10 bin lira zam verilmesini istiyoruz. Senelerdir biz katkı payı almadık. Onun için bugün 7-8 bin olan kök maaşı 10 bin lira yaparsak asgari ücrete denk gelir. Biz artışlarımızı, haklarımızı TÜİK'ten değil TBMM'den istiyoruz. Onun için bir an önce emeklilerimizin durumunu düzeltmek için 5510 sayılı kanunun tekrar ele alınarak masaya yatırılıp çağdaş bir emeklilik sistemi kurulmasını talep ediyoruz."  

 

 

 

Ekonomi