Chakrabarti: Türkiye’siz bir EBRD düşünülemez

Hüsniye GÜNGÖR

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) etkinlik serisi ‘EU Talks’ kapsamında, ‘Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası ve Türkiye: İleriye Doğru’ başlıklı bir webinar gerçekleştirdi. İki dönemlik hizmet süresi dolmak üzere olan Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) Başkanı Sir Suma Chakrabarti, konuk olduğu 'webinar’da Türk makamlarını iç kutuplaşma ve daha geniş bölgesel istikrar da dâhil olmak üzere AB’nin duyduğu endişeleri ele almaya çağırdı. Chakrabarti “Ekonomik faaliyetin bölgeselleşmesinin arttığı, tedarik zincirlerinin kısaldığı ve jeopolitik belirsizliğin olduğu bir dünyada, Türkiye ile AB arasında daha yakın ilişkilerin geliştirilmesi her iki tarafa da fayda sağlayacaktır” dedi.

DEİK Başkanı Nail Olpak ve DEİK Yönetim Kurulu Üyesi, Limak Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Özdemir’in ev sahipliğindeki webinar, Özdemir’in global tedarik zinciri, istihdam, dijital ekonomi ve müşterek etki başlıklarındaki sunuş konuşmasıyla başladı. Olpak ise EBRD’nin 1991’deki kuruluşunda Türkiye’nin bankayı fonlamasıyla başlayan ikili ilişkilere değindi. Olpak’ın ardın söz alan EBRD Başkanı Sir Suma Chakrabarti sözlerine EBRD ile Türkiye arasındaki zaten yakın olan ilişkinin derinleşmesindeki rolü için DEİK’e teşekkür ederek başladı. Önümüzdeki ay iki dönem ve sekiz yıllık başkanlık dönemi sona eren Chakrabarti, EBRD Başkanı olarak katıldığı son etkinliklerden biri olan webinar’da, Türkiye’nin banka ve kendi kariyer geçmişindeki öneminden COVID-19’ a yanıt olarak çıkardıkları destek paketlerine ve gelecekteki fırsatlara kadar pek çok konuya değindi.

İşte Chakrabarti’nin konuşmasından satır başları:

>> Salgının yarattığı zararla küresel tedarik zincirleri çok daha fazla inceleniyor. Bu yeni dünyada, şirketler esneklik ve çeşitliliğe büyük önem verecek. Türkiye, ihracatını önemli ölçüde artırma potansiyeli ile bu yeni dinamikten en çok yararlanabilecek ülkelerden biri.

>> Bir EBRD araştırması Türkiye’nin EBRD'nin faaliyet gösterdiği ülkelerdeki en yüksek rakam olan 189 ürün grubunda ‘Karşılaştırmalı Üstünlükler Endeksine’ (RCA) sahip olduğunu ortaya koydu. RCA, tedarik zincirlerinin şu anda baskın küresel tedarikçi olan Çin'den kaymasından hangi ülkelerin yararlanabileceğini ölçmeye yardımcı oluyor.

21 milyar Euro’luk ‘pandemi paketi’

>> Salgın Türkiye'yi, ekonominin 2018 volatilite krizi sonrası hala kırılgan olduğu zor bir zamanda yakaladı. Şirketler özellikle de KOBİ’ler gelir kaybına bağlı olarak borçlarını ödemekte zorlanabilir. Bu da finansal sistem üzerindeki baskıyı artırabilir.

>> Mart ortasında COVID-19 Dayanışma Paketi’ni çıkararak krize en acil yanıt veren ilk çok uluslu kalkınma bankası olduk. Paket mevcut müşterilere acil likidite sağlamaya odaklandı. Birkaç hafta sonra bir dizi ilave paket daha eklendi. Bu ve önümüzdeki yıl hemen hemen tüm faaliyetlerimizi salgının etkilerine karşı koymaya vakfediyoruz. Bunun finansal karşılığı ise 21 milyar Euro.

Krediler için 440 milyar Euro kaynak

>> EBRD, 2008 global finans krizinin ardından yatırım yapmaya başladığı Türkiye’nin bütün zor zamanlarında yanında oldu. COVID-19’a yanıt olarak 1 milyar Euro değerinde proje yürütülüyor.

>> Salgının başlangıcından bu yana, özel sektöre verilen kredileri artırmak için Denizbank, Garanti BBVA, QNB Finanasbank, Yapı Kredi, Akbank gibi bankalara 440 milyar Euro para aktardık. Pandemi sırasında güç dağıtım operasyonlarının ve yatırımlarının sürekliliğini sağlamak için Enerjisa'ya 111 milyon € finansman sağladık.

Çalıştığımız en büyük ekonomi

>> Sadece Türkiye’nin acil ihtiyaçlarını değil, Türkiye ekonomisinin karşılaştığı ileriye dönük zorlukları da düşünüyoruz. Bu nedenle, 89 milyon € finansmanla Türk Telekom'un yeşil yatırımlarını finanse ediyoruz. Okullara enerji verimliliğini finanse etmek için 44 milyon € yatırım yapıyoruz. Ayrıca Türkiye'nin en büyük meyve üreticisi Anadolu Etap'ı, kadınlar ve Suriyeli mülteciler de dahil olmak üzere çiftçilere ve kırsal topluluklara fayda sağlayacak bir krediyle destekledik.

>> Ekonomisine yatırım yapmaya başladığımızı on yıldan uzun zaman içinde, bizim için kilit bir operasyon ülkesine dönüşen Türkiye'siz bir EBRD düşünülemez görünüyor. Yatırımlarımızın toplam hacmi 320'ye yakın projede 12,6 milyar Euro seviyesinde. Türkiye çalıştığımız en büyük ekonomi ve buradaki portföyümüz yatırım yaptığımız diğer ülkelerden çok daha büyük.