Çamaşır makinesi Almanya'da 17 bin TL, Türkiye'de 30 bin TL! İşte nedeni

Yerli üretim çamaşır makinası Türkiye'de 30 bin TL'ye satılırken, Almanya ve Katar’da fiyatı 17 bin TL’den satılıyor. Yerli markaların Türkiye'de daha ucuz olması beklenirken ortaya çıkan bu fiyat farkının neden kaynaklandığını TÜKONFED Başkanı Aydın Ağaoğlu anlattı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Çamaşır makinesi Almanya'da 17 bin TL, Türkiye'de 30 bin TL! İşte nedeni

Türkiye’de üretilen pek çok beyaz eşya daha pahalıya satılıyor. Yerli üretim çamaşır makinelerindeki fiyat farkı neredeyse 2 katına çıkmış durumda. Türkiye'de 30 bin TL'ye satılan yerli üretim bir çamaşır makinesi Almanya ve Katar’da 17 bin TL’den satılıyor.

Üreten biz, ucuza alan Avrupa

Aynı yerde üretilen tamamen aynı ürünün iki katı fazla fiyata satılması fahiş fiyat uygulamalarından mı yoksa başka bir sebepten mi kaynaklandığı ise merak konusu olurken, oluşan fiyat farkı döviz kuru, vergiler ve işçilik maliyetleri ile açıklanamayacak kadar yüksek bulunuyor. TÜKONFED Başkanı Aydın Ağaoğlu fiyat farkı neden kaynaklandığını TGRT Haber TV’ye anlattı.

 TÜKONFED Başkanı Ağaoğlu fiyat farkının nedenini anlattı

TÜKONFED Başkanı Aydın Ağaoğlu, bu konuda 2 unsur olduğunu dikkat çekerek fiyatlama sürecini anlattı. Ağaoğlu, “Sosyal medyada bu soru çok soruluyor. Bu sorunun cevabı verilmesi gerçekten çok zor. Ama ilk akla gelen 2 tane temel unsur var. Birincisi, bazı yerli markalarımız, bir kısım beyaz eşyalarını Uzak Doğu’da ürettirebiliyorlar. Bu da düşük maliyete yol açar ve ülkeye girerken de gümrük ödenirse onun fiyatı bizim tüketicimize pahalıya gelebilir. Oysa Çin’de üretilen bulaşık makinesi, buzdolabı ve çamaşır makinesi direkt Almanya’ya, İngiltere’ye, Katar’a ihraç edilirse, orda Türkiye’deki ek gümrük maliyeti olmayacağından ötürü, düşük olabilir. Bu bir alternatif. İkinci alternatif ise, bilindiği üzere fabrikalar, markalar direkt ihraç ediyorlar. Yani arada toptancı, dağıtım şirketi, baş bayi, bayi gibi aracılar yok. Bir de imrenerek hep söylüyoruz. Batı’da yani Avrupa ülkelerinde bir fiyat standardı var. Kar marjları makul. Bizde ise serbest piyasa deyince isteyen istediğini yapabileceğini zannediyor. Adeta vahşi kapitalizmin kurallarını uyguluyorlar. İç piyasaya satılırken aracılar ve dağıtım organizasyonları devreye giriyor. Oradan dağılıyor ve bayilere gidiyor. Buna bir de vade uyguluyorlar. Vade farkı almadan kampanyalar yapıyorlar ama kampanyaların içine zaten o vade farkı da fiyata giydirilmiş durumda” dedi.

 

“Asgari ücret ile birlikte fahiş fiyatları gıdada da görüyoruz”

TÜKONFED Başkanı Aydın Ağaoğlu, “Bunu ne yazık ki gıdada da görüyoruz. Özellikle içinde bulunduğumuz bu haftada asgari ücret konuşulurken, yüzde 25 mi 35 mi olsun derken, baktık ki etiketler değişti. Gıda başta olmak üzere tüketicileri tedirgin ediyor. Bilindiği üzere dolar o kadar çok artmadı, akaryakıt artmadı, içtiğimiz suya bile 1 yılda yüzde 100 zam geldi. Oysa ne TÜİK enflasyonu ne de TCMB enflasyonu ne OVP planda bu oranda enflasyonlar gözükmüyor. Gıda enflasyonu takip ettiğimiz enflasyonun oldukça üzerinde. Çamaşır makinesini almayıp bir süre belki bekletebiliriz, eski makine ile idare edebiliriz ama gıdadan vazgeçemeyiz. Bunlar Ahilik anlayışından nasibini almamış, bizim ülkemizin esnafının tüccarının sahip olduğu ahilik geleneğinden uzaklaşmış fırsatçılar. Hakim oldukları bazı piyasalarda fiyatları acımasızca arttırıyorlar. Bunun özeti ise fahiş fiyat uygulaması ve aracılardır” diye konuştu.

Ekonomi