Bir yılın üzerinde sabit faizli TL borçlanmak şu an çok zor
Servo Capital Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Kiziroğlu, “Ekonominin belli segmentinin krediye erişimi sürüyor. Ama bir yılın üzerinde sabit faizli TL borçlanmak zor. Regülasyonlar seçim dönemi yüzünden gevşeyebilir” dedi.
Burcu Göksüzoğlu - FİNANS SOHBETLERİ
* 2023’te dünyada likidite koşulları ve faizler ne olacak?
27 senelik yatırım bankacısıyım. Yatırım bankacısı deyince esasında şirketlerin finansmanını sağlayan bankacılık akla geliyor. Son 3 senede yaşadığımızı gerçekten hiçbir zaman tecrübe etmemiştim. Pandemi, savaş, pandemiden kaynaklanan ertelenmiş talep, o zaman basılan para yüksek enflasyon doğurdu. Bu enflasyona karşı her ülkenin merkez bankası ve otoritesi farklı farklı reaksiyonlar gösterdi. Bütün dünyada faizlerin yükselmesi şirketlerin borçlanmalarını yani kredi bulmalarının maliyetini artırmış durumda. Ekonomiler soğuyor çünkü hem talep hem tüketim azalmaya başladı, hem yatırımlar yavaşladı ama tabii ki şu da var bu sefer şirketler yeni yatırım yaparlarken yüksek faizle borçlanacakları için yeni yatırım ürettiklerini yüksek fiyattan satacakları için bir de orada bir enflasyonist baskı da oluşabilir. Bu enflasyona göre de yaşamaya alışmamız lazım. Önümüz ne olacak, 2023 nasıl olacak sorusunun cevabı çok çok bilinmiyor. Belirsizlik devam edecek. Belirsizliğe adaptasyonu en iyi gerçekleştirenler, bu belirsizlikten büyüyerek çıkacaklar.
* Türkiye’de finansmana erişim rahatlayacak mı?
Türkiye sıcak para politikasını bırakmış durumda. Büyüyerek ihracatla, sıcak paranın cari açıktaki eksikliğini dolduracağım diye bir politika güttü. O yüzden faizler aşağıya çekti. Faizleri aşağıya çekmesi ilk yarıda enflasyonu biraz körükledi. İkinci yarıda da politika yapıcılar piyasayı kredi arzının selektif olarak verilmesine yöneltti. Büyük kurumsal şirketlerin krediye erişimi azaldı. KOBİ’ler, tarımla iştigal edenler ve ihracatçıların krediye erişimi devam etti. Bir sene içinde Türkiye’de bankacılık piyasasındaki kredi hacmi büyümesi dolar bazlı yüzde 10 oldu. 400 milyar dolara yakınız şu anda. Geçen sene 360 milyar dolardı. Bir büyüme var ama büyümenin kalemlerine baktığımızda esas büyüme KOBİ’lerde oldu. Reel olarak yüzde 33 büyüdü. KOBİ’lerin kullandığı ticari kredi kartlarında da artış oldu. Onlar da yüksek oranlı büyüme yaptılar. Taşıt kredileri de arttı, konut kredileri de arttı. Ekonominin belli segmentinin krediye erişimi devam ediyor. Belli segmentin de hala krediye erişimi var ama çok zor işliyor. Bir senenin üzerinde sabit faizli TL borçlanmak şu anda çok zor. Banka kredileri tarafında önümüzdeki yıl regülasyonlarda herhangi bir gevşeme olmazsa böyle devam eder ama regülasyonlarda bir gevşeme olabilir belki çünkü seçim dönemine giriyoruz. Seçim dönemi olduğu zaman genellikle kredi büyümesi yaşadık geçmişte. Gene yaşayabiliriz.
* Krediye erişemeyenler 2023’te ne yapmalı?
Kredi yok diye sistem durmuyor, devam ediyor. Krediye erişemeyen şirketler ticaret hadleriyle oynamaya başladılar. Yani alacak vadelerini aştılar, ticari borçların vadelerini aştılar. Ticari borçlarının vadeleri aşıldığı zaman onun da bir finansmanı gerektiği için hem bankaların hem faktoring şirketlerinin yaptığı faktoring işlemlerin çok arttığını görüyoruz. Sistem kendi kendine ticari alacaklarını kırdırarak finansman sağlama yoluna gitti. Onun dışında halka arzlar arttı. 2023’e şirketler sağlam sermaye yapılarıyla girmek istiyorlar. Hissedarlar ve yatırımcılar, şu anki hisse senedi piyasasındaki fiyatlamaları da anladığım kadarıyla cazip buluyorlar. Açıkçası o yüzden arz talep dengelenmiş durumda. Bir hisse senedi halka arz furyası yaşıyoruz. 39 tane şirket halka arz oldu bu sene. Yaklaşık 19 milyar lira para şirketlere enjekte edildi.
* Halka arzların yanı sıra tahvil ihraçları da arttı mı?
Banka finansmanı durunca çok uzun zamandır beklediğimiz bir gelişme daha oldu. 19 milyar lira halka arz miktarına karşın sadece ekimde 22 tane şirket özel sektör tahvil bono piyasasında tahvil arz etmek için başvurdu, 40 milyar lira. Kasımda 23 şirket başvurdu, 90 milyar lira için. Aralıkta 30 şirket başvurdu, 50 küsür milyar lira için. Yani üst üste koyduğunuzda halka arzın 10 katı kadarını sadece 3 ayda izin aldığını görüyoruz. Özel sektör tahvil bono piyasası yurt dışında çok kullanılan bir piyasadır, bilhassa Amerika’da. Türkiye’de çok kullanılmıyordu çünkü herkes vadeli mevduata parasını plase etmeyi tercih ediyordu fakat vadeli mevduattan daha fazla getiri olduğu için şu anda özel sektör tahvil bono piyasası büyüyor. Bu çok güzel bir şey. Bizim ekonomimizin finansmanı sadece bankacılık sektörüne bağlıydı ve bankacılık sektörü durduğunda ne yapacağımızı bilmiyorduk. Türkiye için şu anda finansman çeşitlendirmesinin başlaması pozitif haber. Yurtdışında şu anda gerçekten bir resesyon var. O nedenle resesyon kaynaklı ciddi bir şok bize gelmezse halka arzlar ve tahvil ihraçlarının devam edeceğini düşünüyorum. Çünkü şu anda TL enstrümanına yatırım yapabileceğiniz iki yer var. Ya özel sektör tahvil bono piyasasına gireceksiniz ya da hisse senedi piyasasına gireceksiniz. Onun dışında bir alternatif kalmadı. Enflasyonun 2023’te yüzde 40-50 olacağını düşünüyorsanız, mevduat da yüzde 24 veriyorsa size, o zaman ya hisse senedi piyasasında risk almayı düşünürsünüz veya özel sektör tahvil bono piyasasında, yüzde 35’lerde şu an bir senelik kağıtlar, kendinize bir yatırım enstrümanı seçersiniz. Seçim ekonomisi de bizim şu anda yaptığımız yorumları çok etkileyecektir tabii.
Körfez yatırımı Türkiye'ye gerçekten geliyor mu?
Avrupalı ve ABD’li şirketler Türkiye’de yatırım için seçimi bekliyor. Ama Körfez tarafı ise burada. Körfez’den yatırımcılar Türkiye’de şirket bakıyor, geliyor, görüşmelerde bulunuyor, altyapı yatırımlarına çok ilgi gösteriyorlar. Geçen hafta Suudi Arabistan’daydık. Bir road show yaptık. Suudi Arabistan’dan dahi girişim sermayesi fonları Türkiye’ye gelip, Türkiye’de şirketlere yatırım yapmak için görüşmeler yapıyor. Bir tanesi iki hafta önce Türkiye’de olduğunu ve 2 gün içinde 28 şirketle görüştüğünü 4 -5 tanesine yatırım yapmayı düşündüğünü açıkladı.
Birleşme ve satın almalar ne olur?
2022’de büyük M&A’ler olmadı ama Türklerin Türk şirketlere yatırım yaptığını çok gördük. 10-20 milyon dolarlık işlemlerde Türk şirketleri, Türk şirketlerini satın almaya başladılar. Türkiye’de birleşme- devralma hacmi ülkenin kendi gayri safi milli hasılasına göre çok küçük. Dünyada 2022’de 3.5 trilyon dolarlık birleşme devralma oldu. Türkiye’de 2022’de birleşme devralma 6-6,5 milyar dolar. Dünyanın binde 2’si, çok düşük. Seçim sonrası hikaye yatırımcılar tarafından pozitif algılanırsa Türkiye’de birleşme devralmaların büyüyeceğine inanıyorum.
Tasarruf sahiplerine yeni dönemde ne önerirsiniz?
Gerçekten TL enstrüman eksikliğimiz var. Türkiye’de döviz ve altını çok seviyoruz. Eskiden rahattı. Reel faize paramızı yatırırdık, enflasyondan paramız korunurdu. Reel faiz veren ülke şu anda çok ciddi olarak negatif reel faiz veriyor. Ve para enflasyona eziliyor. KKM çok yararlı oldu, çok yukarı gitmiyor. O zaman ne yapacağız alternatif olarak ya emtia alacaksınız ya mal alacaksınız. Tasarruf sahibinin ne yapabileceği risk iştahına bağlı. Ama iyi fiyattan bir şirkete ortak olmanın her zaman getirisi olur. Hisse senedine de uzun vadeli bakmak lazım.
KGF çıkarsa küçük esnaf tarafında rahatlama olacak
* Peki küçük montanlı finansman için en uygun kanal ne olacak?
Hükümetin politikası küçük esnafı desteklemek üzerine. KOBİ kredileri o yüzden yükseliyor. Zaten bir Kredi Garanti Fonu paketi konuşuluyor. İçeriğini bilmiyoruz ama muhtemelen KGF’de de küçük esnafı destekleyecek veya onun faturalarını, ödemesi gereken faturalarını finanse edecek bir sistemle çıkabilirler. Yani öyle duyumlar alıyoruz ama tabii ki kesin değil. Şu anda küçük esnafın desteklenmesi üzerine kurulmuş bir finansman politikası var. KGF çıkarsa bence o tarafta bir rahatlama olacak, olmak zorunda. Onun dışında da şeyi görüyoruz dediğim gibi alacakların kırılmasına, elektronik faturaların kırılmasına yönelik işlemler yapan şirketler var. Şu anda küçük esnafın o taraflardan finansman sağlayarak kendi ticaretini döndürdüğünü görüyoruz. Ve birbirine vade açmaya başladığını, birbirine destek olduğunu görüyoruz. Şu anda konjonktür bu. Küçük esnafın durumu kurumsallardan daha iyi, onu söylemek isterim. Gerçekten kurumsalların finansmana erişimi, büyük kurumsalların finansmana erişimi daha zor şu anda.