Bir sonraki hamle belli oldu...

Ekonomist Ali Ağaoğlu ve gazeteci Hakan Güldağ, Şans Sohbetleri’nde bu hafta, Merkez Bankası'nın faiz kararını tartıştı. Ağaoğlu ve Güldağ, Merkez'in sonraki hamlesinin faiz indirimi olacağına dikkat çekti.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Bir sonraki hamle belli oldu...

Yeni başkan Şahap Kavcıoğlu'nun ilk PPK toplantısında, önceki kararda yer alan iki kritik vurgudan vazgeçildiğine dikkat çeken Ali Ağaoğlu ve Hakan Güldağ, bunu derecelendirme kuruluşlarının 'görünümü değiştirmeden not indirimine geçmesine' benzetti.

Güldağ: Merkez Bankası'nın faiz kararı beklentiler doğrultusunda geldi. Beklendiği gibi pas geçti. Politika faizini yüzde 19'da tuttu. Merak edilen Para Politikası Kurulu kararında ne denileceğiydi. Orada ciddi farklılıklar var. Bizim arkadaşlar karardan hemen sonra ekonomim.com'da verdikleri haberde 'Faiz aynı kaldı, söylem farklılaştı' demişlerdi...

Ağaoğlu: Doğrusu öyle... Merkez Bankası'ndan yapılan açıklamayla da işin rengi belli oldu. Naci Ağbal döneminde metne konulmuş olan iki kritik cümle çıktı açıklamadan.

Güldağ: "Gerekirse ilave sıkılaştırma yapılacağı" ve "sıkı duruşun uzun müddet korunacağı" ifadelerini kastediyorsun...

Ağaoğlu: Aynen... İşin rengi belli oldu dediğim o. Biliyorsun, Merkez Bankaları'nın açıklamalarında virgülün bile yeri önemlidir. Burada virgül şöyle dursun, bariz bir söylem farkı var. Kritik önemdeki iki cümle birden aynı anda açıklamadan çıkarılınca yön de netleşmiş oldu bence. Güldağ: Öyle görünüyor. Gerçi, "politika faizini sabit tutarak sıkı parasal duruşun korunmasına karar verilmiştir" vurgulaması var metinde. Ayrıca, "enfl asyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar politika faizi, enfl asyonun üzerinde bir düzeyde oluşturulmaya devam edilecek" de deniliyor. Ağaoğlu: Piyasa buna fazla prim vermez. Çünkü bütün olarak baktığında bu açıklamanın tercümesi, 'faiz indirimi zamanı geldi' olarak yapılır.

Güldağ: Evet çünkü işin özünde metin bize artık 'faiz artırımını unutun, faiz indirimlerine hazır olun' mesajı veriyor.

Ağaoğlu: Merkez Bankası bundan sonraki hamle faiz indirimleri olacaktır demiş oluyor. Şuna benzettim ben bu açıklamayı. Hani, derecelendirme kuruluşlarının değerlendirmeleri vardır ya... Bir not vardır, bir de görünüm vardır. Notu düşürmeden ya da yükseltmeden önce görünüm değiştirilir. İşte şimdi ona benzer bir durum oldu. Türkiye'de faiz ortamındaki görünümü durağana bile çekmeden direkt faiz indirimlerine geçilecek denilmiş oldu.

Güldağ: Piyasa da böyle okumuş olacak ki, 8.02 düzeyine kadar inmişken dolar, faiz kararının açıklanmasından sonra 8.15'lere geldi.

Ağaoğlu: İndirim riski görmüyordu piyasa. Ama şimdi mayıs ayındaki toplantıda indirim yönlü beklentiler öne geçecektir.

Güldağ: Tabii bu da kuru yüksek ihtimalle yukarı yönlü etkileyecek. Enfl asyon beklentilerini de öyle... Faiz beklentilerindeki değişim nedeniyle de kredi hareketleri etkilenir bu süreçten.

Ağaoğlu: Piyasaya likidite verilecek beklentisiyle kredi almaktan da vazgeçenler artacak...

Güldağ: Döviz satanlar da...

Ağaoğlu: Döviz satmaktan da vazgeçenler artar bu durumda. Yarın daha düşük faizle kredi alacağını düşünenler şimdi krediye yönelmez doğal olarak. Kurda da, döviz satılmadığında fiyatları yukarı çeker.

Güldağ: O zaman bizim 6 Kasım'dan sonra oluşturulan yeni rota da değişiyor. 'Ters dolarizasyon' politikasının raf ömrü sona eriyor bu durumda. En azından bir süreliğine...

Ağaoğlu: Naci Ağbal'ın göreve gelmesinden sonraki rota değişikliğinden eskiye doğru dönüyoruz görünüyor. Sinyaller bu yönde. Bir önceki dönem gibi düşük faizle, kredi ile büyüme rotasına doğru bir sinyal.

Güldağ: Sıkı para politikasına vurgu ortadan kalkmadıysa bile hayli zayıfl adığını görmek lazım.

Ağaoğlu: Açıklamalar da buna yarar zaten. Merakla beklenmesinin nedeni de oydu. Tonun yumuşamış olması bile, bundan sonraki hamlenin bırakalım faiz artırımını, yatayda da kalmayacağını anlatıyor bize.

Güldağ: Tersi yönde sinyallere rağmen hemen mayıstan itibaren indirimlere başlayamayabilir Merkez Bankası diye düşünüyorum. Enfl asyonu takip etmek durumunda olacaktır. Görünen o ki, enfl asyon nisanda da yükselmeye devam ediyor. Beklentiler 17'nin de üzerine çıkacağı yönünde. 18'i görür mü hesapları yapılıyor. Tabii resmi enfl asyondan bahsediyorum.

Ağaoğlu: Gelinen noktada ve beklentiler çerçevesinde, stopaj indirimini de ortadan kaldırdığınız zaman, zaten mevduat faizinde enfl asyon düzeyinde ya da altında kalınan bir durumdayız.

Güldağ: Sence ortada ciddi bir çelişki yok mu? Bir yandan Merkez Bankası kendisi 'talep ve maliyet unsurları, fiyatlama davranışları ve enfl asyon görünümü üzerinde risk oluşturmaya devam ediyor' diyor. Ama bir yandan da bu yaklaşımıyla vatandaşı tasarrufa değil, tüketime yönlendiriyor.

Ağaoğlu: Katılırım. Aslında sanayinin bu kadar canlı bir seyir izlemesine de yakından bakmak lazım. İlk çeyrek itibariyle gelen sanayi verileri talebin öne çekildiğini gösteriyor. İleride alınacak malın fiyatının daha yüksek olacağını düşünüyorsanız bu son derece doğal.

Güldağ: Otomotivde de öyle bir gelişme yaşandı doğrusu...Hatta tüm zamanların rekorları kırıldı Merkez Bankası'nda başkan değişikliği sonrası.Herkes dolar yükselecek, fiyatlar daha da artacak diye adeta hücum etti.

Ağaoğlu: Demek ki, enfl asyon beklentileri Merkez'in anketinden çıkandan daha yüksek.

Güldağ: Şimdi bu eğilim daha da güçlenebilir üstelik...

Ağaoğlu: Olabilir çünkü Merkez Bankası artık 'enfl asyon üzerindeki ağır baskıyı faizle kontrol etmeyeceğim' diyor. İnsanlar da COVID nedeniyle hizmet satın alamadığı bir yerde mal almayı tercih ediyor.

Güldağ: 29 Nisan'da Merkez Bankası Enfl asyon Raporu'nu açıklayacak. Yukarı yönlü değişikliklere gidileceğini tahmin ederim. Ama her durumda bu karar sonrası çeşitli kurumlar enfl asyon beklentilerinde revizyona gidecektir. Dünyada hammadde fiyatları yüksek kalmaya devam ediyor. Yani dışarıdan enfl asyon ithal etmeye devam ediyoruz. Öte yandan, kurdaki artış, kısmen üretici fiyatlarına yansıdı ama henüz tüketici fiyatlarına tam yansımadı. ÜFE ve TÜFE arasındaki makas hala açık. Buna şimdi faizden bile yukarıda enfl asyon olabileceği endişesinin yarattığı talebi öne çekme süreci eklendi. Ayıkla pirincin taşını...

Sefalet Endeksi'nde yukarı tırmanışa 'dur' dememiz lazım

Güldağ: Enflasyondaki riskleri konuştuk. İşsizlikte de ciddi risklerle karşı karşıyayız. Kısa çalışma ödeneği sona erdi. Oysa turizm başta olmak üzere sektörlerin ciddi ihtiyacı var. Fesih yasağı iki ay daha uzatıldı ama nereye kadar. Bu durumda işsizlik de daha da artarsa şaşırtıcı olmayacak. Dolayısıyla, Sefalet Endeksi'ndeki tırmanışımız da sürecek.

Ağaoğlu: Nedir orada son durum?

Güldağ: İç açıcı değil doğrusu. Hafta başında açıklandı. Dördüncü sıraya çıktık 40 ülke arasında.

Ağaoğlu: İlk sırada kim var şimdi?

Güldağ: 51.7 puanla Arjantin. Biliyorsun işsizlik oranı ile enfl asyon oranının toplanmasından oluşan bir gösterge bu. Arjantin 2018'den bu yana ağır bir kriz yaşıyor. Arjantin'de işsizlik yüzde 11.Enfl asyon da yüzde 41 civarında. İkinci sırada 50.6 ile Nijerya, üçüncü sırada 35.4 puan ile Güney Afrika var. Güney Afrika'da enfl asyon yüzde 2.9 ama işsizlik yüzde 33.5'e ulaştı. Türkiye ise 16.2 enfl asyon ve 13.2 işsizlik oranı ile 29.3 puanla dördüncü sırada. Bir an önce hak etmediğimiz bu tırmanışa dur dememiz lazım. Bu ligden çıkmamız lazım.

130 km hızla akan otobanda 80 km hızla giden kamyon sol şeride geçti!

Güldağ: Fiyatlama davranışları daha da bozulacak anlaşılan. Bu durumda yılsonu enfl asyonunu nasıl bir yerde görüyorsun?

Ağaoğlu: Yılbaşında enfl asyona ilişkin beklentim 10.5 idi. Sonra 12.5'e revize ettim. Şimdi aşağı yönlü revize etme ihtimali iyice azaldı. Revizeler yukarı yönlü olacak. Hammadde fiyatları dolayısıyla yaşanan maliyet artışları da gerçekten önemli.

Güldağ: Hammadde fiyatlarının artışı bir yandan, hammaddenin tedarik sıkıntısı diğer yandan. Mesela MDF ya da sünger sıkıntısı nedeniyle bazı illerimizde mobilya üretimi durdu maalesef. Diğer uçta konteyner fiyatları kısmen geri gelse de, astarı yüzünden pahalı hale geleceği için mesela ABD'ye ihracatını durduran var.

Ağaoğlu: Şöyle düşün; otobanda normalde 130 km hızla akan bir trafik var. Birden bire 80 km hızla seyreden bir kamyon sol şeride girdiğinde trafik ister istemez sıkışıyor. Konteyner sıkıntısı da benzer bir durum. Tabii bizim bununla sadece faizle mücadele etmemiz zaten mümkün değildi. Ama biz şimdi faizle kontrol edebileceğimiz iç talebi de dengesiz hale getirdik. Hem bozulan enfl asyon beklentileri, hem hammadde fiyatlarıyla dışarıdan gelen enfl asyon baskısı, hem de fiyatlar daha da yukarıya çıkacak korkusu nedeniyle enfl asyon cephesinde işler tatsızlaştı. Hem arz hem talep yönlü enfl asyon yaşıyoruz. Ve bu konuda kullanılabilecek araçtan da bir nevi vazgeçtik.

Ekonomi