Belgelendirilemeyen geder vergiden indirilemeyecek
Türkiye’nin uluslararası kuruluşlar nezdinde eleştirilmesine neden olan yurt dışı faaliyetlerden elde edilen gelirin binde 5’ine kadar olan kısmın belgelendirilemese de vergi matrahından indirilmesini öngören madde değişiyor. Artık belgelendirilmeyen gider vergiden düşmeyecek.
HÜSEYİN GÖKÇE / ANKARA
Görüşmelerine bugün devam edilecek torba kanun teklifinde Türkiye’yi uluslararası arenada rahatlatacak bir düzenleme yer alıyor. Gelir Vergisi Kanunu, oranı yüksek olmamakla birlikte, yurt dışı faaliyetlerden elde edilen gelirin binde 5’ine kadar olan kısmın belgelendirilemese de vergi matrahından indirilmesini öngörüyor. Ancak hükmün olası rüşvet giderlerinin de matrahtan indirilmesini sağlayabileceği için Türkiye’nin uluslararası kuruluşlar nezdinde eleştirilmesine neden olduğu kaydediliyor. Yeni Ekonomi Danışmanlık AŞ. Kurucu Ortağı Bülent Taş, Türkiye’nin imzaladığı Uluslararası Ticari İşlemlerde Yabancı Kamu Görevlilerine Verilen Rüşvetin Önlenmesi Sözleşmesi ile de çeliştiğini belirterek, teklifle sıkıntının giderildiğini bildirdi.
EKONOMİ’ye değerlendirmelerde bulunan Bülent Taş, Gelir Vergisi Kanunu’nun 41’nci maddesi ile vergi mükelleflerinin yurt dışı faaliyetlerine ilişkin olarak VUK’a göre belgelendiremedikleri giderlerinin, ticari kazancın tespitinde indirimine izin verdiğini bildirdi.
Ancak bu konunun ilerleyen yıllarda Maliye ile vergi mükellefleri arasında ihtilaflara neden olduğunu belirten Taş, yanı sıra uluslararası kuruluşlar nezdinde Türkiye’nin de eleştirildiğini belirtti.
İhtilafa kanun ile uygulama tebliği farklılığı neden oluyor
Taş, 194 no’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği’nde götürü gider hesaplanabilmesi için; işletmenin mal varlığında azalma, tüm giderlerin ilgili oldukları gider hesaplarında muhasebeleştirilmesi ve belgesiz giderlerin Tekdüzen Muhasebe Sistemi’nde izlenmesi gerektiğinin öngörüldüğün altını çizdi. Buna karşılık mükelleflerin giderleri beyanname üzerinden indirim konusu yaptıkları için Maliye’nin bunu kabul etmediğine dikkat çeken Taş, bu ihtilafın da yargıya tanıştığını vurguladı. Mahkemelerde ise kanuna atıfta bulunularak götürü giderlerin kazançtan indirilebildiğine hükmedildiğini hatırlatan Bülent Taş, kanunda yapılacak değişiklikle birlikte bu ihtilafların da ortadan kalkmış olacağını aktardı.
Olası rüşvet boyutu da önemli
Gider indiriminin Türkiye’nin uluslararası sözleşmelerde verdiği taahhütler yönünden de sıkıntı yarattığının altını çizen Taş, Türkiye’nin imzaladığı Uluslararası Ticari İşlemlerde Yabancı Kamu Görevlilerine Verilen Rüşvetin Önlenmesi Sözleşmesinin 8. maddesinde de bazı yükümlülükler getirildiğini anlattı.
Bülent Taş, taahhütlerin yerine getirilmesi için Türk Ceza Kanunu’na, yurt dışında rüşveti yaptırıma bağlayan hüküm eklenirken, vergiye tabi kazancın tespitinde bunun gider olarak dikkate alınmasının önüne geçildiğini söyledi.
Yargı kararlarının, gerek uluslararası sözleşmeleri gerekse ceza ve vergi kanunu hükümlerinin önemli ölçüde uygulanamaz hali getirdiğine değinen Bülent Taş, “İhracat, yurt dışında inşaat, onarma, montaj ve taşımacılık faaliyetleriyle uğraşan firmaların yararlandığı binde 5’lik götürü gider uygulamasının kaldırılması Türkiye’yi uluslararası arenada taahhütlerine uygun bir düzenleme olarak hayata geçecek” dedi.
Kanun gerekçesinde “matrah aşındırma” tespiti
Torba kanun teklifinde ilgili maddenin gerekçe kısmında şu ifadeler yer alıyor: “Gerçekte fiilen yapılan bir gider olmamasına rağmen, götürü olarak hesaplanan giderlerin kazancın tespitinde indirim konusu yapıldığı görülmekte, bu uygulama vergi matrahını aşındırmakta ve ihtilaflara neden olmaktadır. Ayrıca OECD nezdinde belgeye dayanmayan götürü gider uygulamalarının eleştiri konusu yapılmaktadır. Gelinen noktada harcamaların belgelendirilmesinde sorun olmadığı dikkate alınarak götürü gider uygulaması yürürlükten kaldırılmaktadır”
İmzaladığımız uluslararası anlaşma ne diyor?
Uluslararası Ticari İşlemlerde Yabancı Kamu Görevlilerine Verilen Rüşvetin Önlenmesi Sözleşmesi’nin 8. maddesinde yer alan hüküm şöyle: “Madde 8- Muhasebe kuralları 1. Yabancı kamu görevlilerine rüşvet verilmesi ile etkili mücadele için her Akit Taraf, kendi kanun ve yönetmeliklerine tabi şirketlerce, yabancı kamu görevlilerine rüşvet vermek veya bu rüşveti gizlemek amacıyla, sahte belge kullanılmasını, kayıt dışı hesap oluşturulmasını, kayıt dışı veya yeterince belirtilmeyen işlemler yapılmasını, mevcut olmayan giderler kaydedilmesini, ne olduğu doğru olarak belirtilmeyen borç girişinin yapılmasını önlemek için, defterlerin ve kayıtların, mali bilanço açıklamalarının, muhasebe ve denetleme standartlarının sürdürülmesine ilişkin kendi kanunları ve yönetmelikleri çerçevesinde gerekli tedbirleri alacaktır. 2. Her Akit Taraf, bu şirketlerin defterlerinde, belgelerinde, hesaplarında ve mali bilançolarında bu nev’iden eksiklik veya hilelerin bulunması halinde, etkili, orantılı ve caydırıcı medeni, idari ve cezai yaptırımlar öngörür”