Bayraktar'dan petrol ve doğal gaz açıklaması: Mutlaka farklı alternatifleri geliştirmemiz gerekiyor

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, petrol ve doğal gazda daha başka bölgelere gidilmesi gerektiğini belirterek, “Mutlaka Türkiye'nin Libya'da, Irak'ta, Somali'de, Kafkasya coğrafyasında farklı petrol sahalarında işbirlikleriyle ortaklıklarıyla doğal gaz ve petrolde farklı alternatifleri de geliştirmesi gerekiyor." dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Bayraktar'dan petrol ve doğal gaz açıklaması: Mutlaka farklı alternatifleri geliştirmemiz gerekiyor

Çeşitli programları nedeniyle Trabzon'a giden Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, burada Türkiye’nin enerji alanında yürüttü çalışmalara ilişkin açıklamalarda bulundu.

Mesailerinin enerji arz güvenliğinin temin üzerine olduğunu belirten Bayraktar, "Yani 'Türkiye'nin artan doğal gaz, artan petrol, artan elektrik talebini nasıl karşılayacağız, nasıl daha uygun şartlarda karşılayacağız?' şeklinde ama dediğim gibi diğer taraftan önemli husus Türkiye'nin yaklaşık yüzde 67 enerjisi, yani 3 birimlik enerjinin 2'si maalesef ülkemize ithalat yoluyla geliyor. Dolayısıyla bu ithalatla alakalı karşılaştığımız başta ithalat faturası, bunun getirdiği cari açık, bunun getirdiği döviz ihtiyacını karşılamakla alakalı da belli politikalar geliştiriyoruz. Bu iki konu, artan talep ve artan dışa bağımlılığı azaltmak için temel politika özelliklerimize baktığımızda birinci olarak yerli ve yenilenebilir kaynakları Türkiye azami ölçüde mutlaka devreye almak ve ekonomisine katmak durumunda." şeklinde konuştu.

Türkiye'nin güneşi, rüzgarı, hidrolik kaynakları, jeotermal kaynaklarıyla yenilenebilir enerjide çok büyük potansiyeli olduğunu, bunları devreye alması gerektiğini vurgulayan Bayraktar, "Dolayısıyla bizim bu anlamda bugüne kadar yaptığımız güneşte ve rüzgarda 27 bin megavatı bulan kurulu gücü, 2035'e kadar ilave 60 bin megavatla yani her yıl yapacağımız 5 bin megavatlık güneş ve rüzgar yatırımıyla geliştirmek ve artırmak istiyoruz." ifadelerini kullandı.

Bayraktar, Türkiye'nin mutlaka enerjisini verimli kullanması gerektiğine işaret ederek "2024-2030 Türkiye Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı'yla 20 milyar dolarlık yatırım hedefi ortaya koyduk. Türkiye özel sektörüyle kamu kurumlarıyla bu yatırımları gerçekleştirip enerji tüketimini yüzde 16 gibi iyileştirerek enerjiyi daha az yoğun kullanan bir sanayi, bir binalar sektörü, bir ulaştırma, bir tarım sektörü ve enerji sektörü hedefliyoruz. Bunun ötesinde Türkiye'nin bir anlamda makus talihi, alıştığımız söylem, petrol ve doğal gaz üretimi çok düşük bir ülkeyken biz 2016'da bu anlamda çok önemli bir paradigma değişikliğine gittik ve dedik ki Türkiye petrol ve doğal gaz kaynaklarını mutlaka hem karalarda hem de denizlerde aramalıdır, daha yoğun bir şekilde aramalıdır." diye konuştu.

"Dünyanın en büyük derin deniz filolarına sahip bir ülke haline geldik"

Geçmişte 2010, 2011, 2012 yıllarında Karadeniz'de derin deniz aramalarını yaptıklarını anımsatan Bayraktar, şunları kaydetti: "'O dönemden farklı bir şeyler yapmamız lazım' dedik ve Milli Enerji ve Maden Politikası adını verdiğimiz strateji dokümanıyla dedik ki 'Biz bu aramaları kendi gemilerimizle kendi mühendislerimizle kendi teknik kabiliyetlerimizle imkanlarımızla yapalım.' Bugün dünyanın en büyük derin deniz filolarına sahip bir ülke haline geldik. Fatih, Yavuz, Kanuni adını verdiğimiz, işte son olarak Abdülhamit Han adını verdiğimiz 4 derin deniz sondaj gemisi ve 2 sismik gemimizle beraber kendi kıta sahanlığımızda, kendi münhasır ekonomik bölgemizde hem Doğu Akdeniz'de hem de Karadeniz'de aramalara başladık, 2017 yılında. Onun dışında karalarda Türkiye'nin gitmediği, daha önce aranmamış coğrafyaları arayalım stratejisi doğrultusunda bir dönem adı terörle anılan Şırnak, Gabar, Hakkari, Van, buralarda biz petrol araması yapmaya başladık ve hamdolsun bu 2016'daki strateji değişikliğinden sonra bütün bu çalışmaların meyvelerini yavaş yavaş almaya başladık."

Sakarya Gaz Sahası'ndaki doğal gaz keşfinin Cumhuriyet tarihinin en büyük doğal gaz keşfi olduğunu belirten Bayraktar, "2020 yılı için dünyada denizlerde yapılan en büyük doğal gaz keşfidir ve biz orada şu anda 710 milyar metreküplük bir rezerv keşfiyle beraber yine dünyada rekor sayılabilecek bir süre içerisinde, 3 yıldan kısa bir süre içerisinde doğal gazı üretmeye başladık. Bugün 2,4 milyon haneye yetecek kadar doğal gazı kendi gazımızı olarak Sakarya'da üretiyoruz. Yaklaşık günlük 5,5 milyon metreküplük bir üretimle gidiyoruz ama inşallah önümüzdeki aylarda bunu ilk etapta 10 milyon metreküpe, yani 5 milyon abonenin, 5 milyon hanenin doğal gaz ihtiyacını karşılayacak şekle getireceğiz." dedi.

Strateji değişikliğini yaptıkları 2016'da, günde 35 bin varil üreten Türkiye Petrollerinin bugün sadece Gabar'da Türkiye'nin en kaliteli petrolünü, 45 bin varil günlük üretime çıkardığına dikkati çeken Bayraktar, şöyle devam etti: "2021 yılında yaptığımız bu keşif yine Türkiye'nin Cumhuriyet tarihinin karalardaki en büyük keşfi. Şu anda 41 kuyudan 45 bin varil üretiyoruz. Hedefimiz inşallah en kısa zamanda, bu yıl sonu hedefi olarak arkadaşlarımıza verdik ve kamuoyumuzla paylaştık, 100 bin varil, 95 kuyuya 100 bin varil günlük üretimine çıkabildik ama ülkemiz çok büyük, ülkemizin ihtiyaçları artarak devam ediyor. Türkiye'nin günlük petrol ihtiyacı 1 milyon varil. Bizim daha çok Gabar keşfetmemiz lazım, daha başka bölgelere gitmemiz lazım, mutlaka Türkiye'nin Libya'da, Irak'ta, Somali'de, Kafkasya coğrafyasında farklı petrol sahalarında işbirlikleriyle ortaklıklarıyla doğal gaz ve petrolde farklı alternatifleri de geliştirmesi gerekiyor."

"Türkiye nükleer enerjiden elektrik üreten ülkeler sınıfına artık yükseliyor"

Petrolü, doğal gazı kendisi üreten, üretimi artan, yerli ve yenilenebilir kaynaklarını azami derecede ekonomisine katan ve bu enerjiyi verimli kullanan bir ülke olarak Türkiye'nin önünde bir de 70 yıllık bir rüyayı gerçeğe dönüştürmenin olduğunu dile getiren Bayraktar, "Türkiye'nin 1950'lerden beri yapmak istediği nükleer enerjiden elektrik üretimiyle alakalı da şu anda devam eden Akkuyu Nükleer Güç Santrali projemiz, biliyorsunuz Mersin'de, ilk reaktörünü önümüzdeki aylarda devreye almak suretiyle inşallah Türkiye'nin bu 70 yıllık rüyasını da gerçeğe dönüştüreceğiz. Şu anda sahada çalışmalarımız yoğun şekilde devam ediyor, dolayısıyla Türkiye nükleer enerjiden elektrik üreten ülkeler sınıfına artık yükseliyor. Orada tabii artık Türkiye'nin sanayisine, Türkiye'deki istihdama ve Türkiye'deki nükleer ekosistemin gelişmesine dair çok önemli gelişmeler devam ediyor. İnşallah Sinop, Trakya santralleriyle bunları desteklemeye devam edeceğiz." diye konuştu.

Bayraktar, Türkiye'nin 2050 yılına kadar mutlaka 20 bin megavatlık bir nükleer güce ihtiyacı olduğunu belirterek "Bütün bunlar bizim daha sürdürülebilir bir kalkınma için ve dışa bağımlılığını düşürmüş, enerjide bağımsız, bu anlamda ekonomisi daha güçlü bir ülke olarak, yani ekonomideki kırılganlıkları daha da azaltmış bir ülke olma yolunda enerjideki en önemli stratejilerimiz. İnşallah bunlar için tabii bunların arkasında çok güçlü bir siyasi iradenin varlığı yadsınamaz, bütün bunlar siyasi istikrar olmadan ekonomik istikrar olmadan gerçekleştirilemez." değerlendirmesinde bulundu.

Sanayicilerin ve enerjideki yatırımcıların ülkedeki bu büyümeye ve istikrara güvenerek yatırımlarını geçen 20-22 yıl boyunca yaptığını aktaran Bayraktar, "Bunları hayata geçirmiş bir Türkiye, emin olun çok daha güçlü bir ülke olacak, çok daha güçlü ülke olarak yoluna devam edecek. Ekonomisi büyüyen ve orta gelir tuzağından inşallah çıkmış, gelir seviyesi 20-25-30 bin dolarlara yaklaşmış bir ülke olarak inşallah daha güçlü bir şekilde yola devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.

Toplantıya katılan sanayicilere de seslenen Bayraktar, sözlerini şöyle tamamladı: "Türkiye'nin en önemli gücü üretim kabiliyeti, bizim Türk müteşebbisi, yatırımcısı. Trabzon'daki sanayicisi, ticaret erbabı da bu yönüyle ülkemizin gücüne güç katıyor. Elbette ki çok zorluklarla baş ediyorlar, çok büyük rekabetin olduğu alanlar var. Biz burada enerjinin en maliyeti etkin şekilde onlara getirilmesi, yansıtılmasıyla alakalı elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Sanayicilerimizin kendi elektrik ihtiyaçlarını karşılayabilecek modelleri geliştirmeye çalışıyoruz. Sanayicimiz öz tüketimi için güneş santralleri, rüzgar yatırımları yapabiliyorlar, dolayısıyla bunlarla alakalı da elimizdeki bütün imkan ve kabiliyetleri kullanmak suretiyle sanayicimizin de daha rekabetçi olabilmesi için elbette ki gece gündüz gayret etmeye devam ediyoruz ve edeceğiz."

Ekonomi