Başkanlar Konuşuyor: “Doğanın başkenti” Artvin turizm için fuar atağında

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) öncülüğünde DÜNYA, 81 ildeki oda ve borsa başkanlarıyla ekonominin nabzını tutuyor. Bugün 10’uncusunu yayınladığımız “Başkanlar Konuşuyor” söyleşi dizisinin konuğu Artvin. Artvin TSO Başkanı Seçkin Kurt, DÜNYA’nın sorularını yanıtlayarak, tanıtım için kentin tüm aktörlerinin seferber olduğunu söyledi.

“Göğe komşu topraklara” herkesi bekliyoruz

Seçkin Kurt / Artvin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı

Artvin doğanın başkentidir. Bütün güzelliklerin bir arada toplandığı bir şehirde yaşıyoruz. Artvin “en”lerin kenti. Dünyanın en büyük Atatürk heykelinin olduğu, dikine seyir teraslarının Milli parkta olduğu bir şehir. Ardanuç Cehennem Deresi Kanyonu’muz var. Karagölü’yle tabiatıyla bambaşka. Ayrıca kültür varlıklarımız var. Çok eski kiliseler, camiler… Biz buraya “göğe komşu topraklar” da diyoruz. Buraya herkesi bekliyoruz. Oksijen deposuyuz. Astım ve bronşit hastalarını da buraya davet ediyoruz. Bu güzellik sadece bize ait değil. Tüm Türkiye’nin, dünyanın mirası. Dolayısıyla kaçınılmaz bir şekilde geleceğimiz turizmde.

HOLLANDA’DA DA JAPONYA’DA DA TANITTIK

Nisan 2018’de göreve geldiğimizde, Artvin’in turizminin tanıtılması konusunda ciddi eksiklikleri olduğunu gördük. Hollanda, Almanya ve Japonya’daki fuarlara gidip kendimizi anlattık. Yurtiçindeki fuarlara da katıldık. Pandemi kapanmaları sonrası yaşanan hareketlilikle bunun da etkisini tesislerimizde görüyoruz. 1 milyon 200 bin misafir ağırladık. Bunun 100-150 bini yurtdışından geldi. Bu rakamları yukarı çekeceğiz. Kafkasör'de ağaç boyunu geçmeyecek şekilde tesisler yapıp turizmini canlandırmak istiyoruz. Betonlaşma olmadan yatırım yapacağız. Artvin-Rize Havalimanı bir yıl içinde açılacak. Yüzde 70’i bitti. İki marinamız var. Artvin Kalesi’nin önünden Borçka’ya tekne turları ring yapıyor. Atabarı Kayak Merkezimiz var. 2 kilometrelik daha amatör bir pist. Ama ağaçların arasından kayıyorsunuz. En tepesinden de Hopa ve Arhavi’deki denizi görüyorsunuz. bunlarla Türkiye’nin elektrik üretiminin yüzde 19’unu tek başına sağlıyor. Bu özelliğimizle nüfusuna göre, ülkeye katma değer sağlayan 7’nci kentiz. Bunun yatırımlarla da doğru orantılı olmasını talep ediyoruz. Barajlarla, madenlerle, kapımızla önemli katma değer sağlıyoruz ama yatırım konusunda aynı yerde değiliz. Umarım bunu eşitleriz. Bölgemiz teşviklerde 4. Bölge. Artvin’in hakkı 5 ya da 6. Bölge’de yer almak. Aslında burası yatırım çekmede de 7’nci kent. Baraj nedeniyle çok büyük firmalar buraya yatırım yapıyor. Ancak burada üretilen ekonomik değerden Artvinlilerin cebine bir şey gelmiyor. Bu nedenle 4. Bölge’deyiz. Bu konuda raporlarımızı hem Cumhurbaşkanlığımıza hem de ilgili bakanlıklara ilettik. Ardanuç ilçemiz var. İlçe bazlı teşvikten yararlanmak istedik.

OSB’MİZ İÇİN POZİTİF AYRIMCILIK BEKLİYORUZ

Ayrıca Sarp Gümrük Kapımız var. Kapı, TOBB’un yönetiminde. Bizim kurumumuz olan GTİ AŞ işletiyor. Pandemiden önceki yıl 7 milyon giriş-çıkış gerçekleştirdi. Biz de bu 7 milyonun en az yüzde 10’unu turizm faaliyetlerine dahil ederek, Artvin’in turizmini yükseltmek istiyoruz. Batum’la ilişkilerimiz çok güzel. Ama sonuçta iş yaparken hem Türkiye’nin hem Gürcistan’ın diplomatik olarak kararlar vermesi lazım. Borçka’da yıllardır Gürcistan’a ek bir kapı yapılmasını istiyoruz. Ama Gürcistan hükümeti o yeni kapı için gereken yolları yapamayacağını söylüyor. Gürcistan, turizmin ardından sanayide de gelişiyor. Fabrikalar kurmaya başladılar. Bize de satmaya çalışıyorlar. Hatta bize bal satmak istediler! Arhavi’de inşasını yüzde 30 tamamladığımız bir OSB’miz var. O konuda devletimizden bir pozitif ayrımcılık istiyoruz. Çünkü Hopa’da limanımız, Sarp’ta kapımız var. Mobilya sektörümüz, metal işleri ihracatta güzel işler yapabilir. İran, Irak, Gürcistan’a kereste satıyoruz.

En büyük değerimiz Nihat Gökyiğit bala da bitkilerimize de sahip çıktı

Çok önemli bir zenginliğimiz var. Kafkas arısı… Ardahan ve Artvin bölgesinde yaşayabilen bir arı türü. Dışarı çıkması mümkün değil, yaşayamıyor. Ama bu bölgede diğer arı ırklarından daha uzun yaşama özelliğine sahip. Endemik bitki türlerimiz de bu balın güzelleşmesini sağlıyor. Balımız için coğrafi işaret başvurumuzu yaptık. Biliyorsunuz kentimizin önemli bir değeri var. Siz ister Tekfen deyin, Tema deyin ama biz onun kişiliğini biliriz; o kişi de Nihat Gökyiğit’tir. Balımız için çok önemli çalışmalar yapıyor. Bir bölgeyi dokunulmaz kıldı. İki yeni tür üretildi. O bölge dünyanın en yaşlı ağaçlarının olduğu bölge. Eskiler derki; bir çam ağacından ne kadar aksakal düşüyorsa o kadar fazla oksijen, temiz hava olur. Şimdi o bölgeler koruma altında. Balımız sadece bir tat değil, şifa. Çiçek ve kestane balımız var. Kestane balımızı astım hastaları kullanıyor. AB’den de balımıza tescil alacağız. Artvin’de 2 ton bal üretiliyor. Mevsimin geçişine göre artıyor azalıyor. Ancak şunun altını çizeyim, bir yerde balda çok büyük üretimler oluyorsa, orada başka şeyler oluyordur. Çünkü doğanın akışına aykırı. Ancak kovan sayısını, bu işle iştigal eden aile sayısını, KOBİ sayısını artırabilirsek, biraz rakamı yükseltmiş oluruz.

Sağlığa yararlı 3 ürün geliştiriyor

Artvin Çoruh Üniversitemiz, tıbbi aromatik bitkilerde ihtisas üniversitesi oldu. Şu anda ilaç ve parfümeri sanayiinde ne üretebileceğimiz konusunda çalışmalar devam ediyor. 2 yıldır üzerinde çalışıyoruz. Pandemi de bizi motive etti. İnsan sağlığına yararlı bir iş yapmak istiyoruz. 3 ürün üzerinde yoğunlaştık. Üniversitemizin 8 ilçemizdeki birimleriyle birlikte 10 bin öğrencisi var. 4-5 bini merkezde. Bu sayının 20 bine çıkacağını tahmin ediyoruz. Gastronomi bölümü de açıldı. Turizm derken bu da çok önemli bir alan. Sunum noktasında çok büyük eksiklerimiz vardı. Bölümümüzün doluluk oranı yüzde 100. Bu konuda kendimizi geliştireceğiz.