Bakan Kacır’dan sanayi için önemli mesajlar
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fatih Kacır’dan sanayi dünyası için önemli açıklamalarda bulundu. Marmara’daki sanayinin taşınmasında, düşük katma değerli olanlar dışarı çıkarılmasının planlandığını kaydeden Kacır, küresel otomotiv şirketlerinin Türkiye’ye yatırım açıklayabileceğini aktardı.
Mehmet KAYA
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fatih Kacır, otomotiv sektöründen Marmara’da yoğunlaşan sanayinin taşınmasına, uzay araştırmalarından yeni sanayi alanlarına kadar bir dizi konuda açıklamalarda bulunda. Gazetecilerle bir araya gelen Kacır, Marmara bölgesindeki sanayinin deprem riski nedeniyle başka bölgelere taşınması konusunda bir yol haritası oluşturmaya çalıştıklarını açıklayarak, “İstanbul kıymetli, oranın yüksek teknoloji merkezi olmasını istiyoruz. Bu nedenle yüksek teknolojili üretim, araştırma, orada kalması gerekiyor. Daha düşük katma değerli üretimleri taşımak, onları İstanbul’un çeperlerine taşımayı düşünüyoruz” dedi.
Otomotivde yeni yatırımlar olabilir, Volkswagen yanlış yaptı
Bakan Kacır, TOGG şirket ve araçlarına yönelik eleştirilerden üzüntü duyduğunu belirterek, muhalefet liderlerinin görmek istemesi halinde tesisleri gezdirmeye hazır olduğunu belirtti. Türkiye’de TOGG’un “kamu alım garantisi modeliyle” yeni teknolojileri yakalamaya örnek olduğunu, şimdiye kadar 800’ün üzerinde TOGG otomobilin üretildiğini belirten Kacır, yıl sonuna kadar da ön siparişler dahil hepsinin üretilmiş olacağını açıkladı. TOGG’un 2032’ye kadar 1 milyon araç üretme planladığını, kamunun 30 bin araç alımı garantisi verdiğini bildirdi. Kacır, “Aslında üreteceği araçların yüzde 97’sini piyasaya satacak, yüzde 3’ünü biz kamu olarak almış olacağız. Ama tabii o 30 bin araçlık alım garantisi TOGG’un finansman imkânlarına çok ciddi katkı sundu” dedi.
Türkiye’de elektrikli araç satışının 3’e katlandığını belirten Kacır, “Bu yıl tabii TOGG’la birlikte bu yükseliş daha radikal olacak, çünkü TOGG yılsonuna kadar 20 bin araç aslında bu ön satış kapsamında piyasaya sürmüş olacak. Muhtemelen 20 bin de diğer markaların toplam satışı olacak diye öngörüyoruz. Dolayısıyla bu yıl elektrikli araç satışları 40 binlere yaklaşacak” dedi. TOGG’un 5 yıl içinde yerli ve ihracat ile birlikte 175 bin satışa ulaşacağını diğer markalarla birlikte güçlü bir sistem oluşacağını kaydetti. Kacır, şarj istasyonu kurulumunda da çağdaş bir model oluşturduklarını, elektrikli araç satışına bariyer olmayacak şekilde 81 ile ve önemli ilçelere hızla yaygınlaşmaya başladığını bildirdi.
Yılsonundan önce gelebilir
Türkiye’nin otomotiv alanında cazibesinin sürdüğünü kaydeden Fatih Kacır, başka ülkelerle yarış halinde yeni yatırımları çekmek için çalıştıklarını kaydederek, mevcut üreticiler yanında, Avrupa ve Çin’den yeni markaları çekmek için çalıştıklarını, başka ülkelerle yarışıldığını kaydetti.
Toyota’nın bir hibrit modeli Türkiye’de üreteceğini belirten Kacır, yeni markaların gelişine ilişkin Türkiye’nin yüksek verimli üretim ve gümrük birliği avantajı bulunduğunu belirtti. Kacır, Yatırım Ofisi ile birlikte yatırım çekmek için çalıştıklarını vurgulayarak, “Avrupa’dan da uzak doğudan da ilgi var. Çin’den birden fazla marka Türkiye’ye ilgi gösteriyor. Ben en az birinin inşallah yılsonundan önce gerçekleşeceğine ümit ediyorum.” dedi.
Bakan Kacır, Marmara bölgesi dışında geçmişte Volkswagen yatırımına ayrılan Manisa’nın da yatırıma hazır olduğunu belirtti. Kacır, “Volkswagen yanlış yaptı, büyük bir fırsatı ertelemiş oldu, umarım yeniden o yanlışlarını da tespit ederler. Yani yanlış olan kısım şudur: Her marka kendine özgü bir değerlendirme yapabilir ama bizim bütün markalardan her zaman beklentimiz, biz Türkiye’de üretimi, katma değeri konuşmalıyız, global markaların siyasi mülahazalarla hareket etmesi yanlıştır. Ben, kendilerinin de böyle değerlendirdiğini tahmin ediyorum. O dönem hatırlarsınız, kendileri böyle açıkladığı için söylüyorum, yani bir siyasi değerlendirme yaptılar, keşke yapmasalardı kendileri açısından. Türkiye kaybetmez, Türkiye yoluna devam eder, ediyor” dedi.
Sanayi alanlarında kamu-özel ortaklığı modeli geliyor
Bakan Kacır, TBMM gündemine sunmaya hazırlandıkları bir düzenleme hakkında da bilgi vererek, Türkiye çapında sanayi alanlarını belirlemek ve artırmak istediklerini kaydetti. Halen Türkiye’deki kullanılabilir alanların yüzde 0,35’inin sanayi alanı olduğunu belirten Kacır, bunu yüzde 1’e yükseltmek istediklerini bildirdi. Kacır, deprem bölgesinde hızla yeni sanayi alanları belirlendiğinin de altını çizdi.
Yeni sanayi alanlarının organizasyonunda, kamu-özel işbirliği modeli geliştirmek istediklerini de açıklayan Kacır, “Biz, sanayi alanlarında da, endüstri alanlarında da bu yöntemi uygulamaya dönük bir hazırlık içindeyiz. Yani büyük ölçekte endüstri parklarının, endüstri bölgelerinin özel sektör eliyle hızla kurulmasını, altyapılarının geliştirilmesini sağlamaya dönük bir mekanizma oluşturacağız ve bu sayede hem deprem bölgesinde, hem de Türkiye’nin farklı yerlerinde yeni sanayi havzaları kuracağız. Şimdi bir ulusal sanayi alanları master planını da inşallah çalışıyoruz, 6 ay içinde onu da tamamlayacağız” dedi.
İstanbul’da katma değerli üretim bırakılacak
İstanbul’daki sanayi yükünün başka bölgelere kaydırılmasında stratejik bir kararı da açıklayan Mehmet Fatih Kacır, İstanbul’u “çok kıymetli” olarak niteledi ve “İstanbul’u yüksek teknolojinin merkezi yapmamız, yani İstanbul sanayinin vizyonu yüksek teknolojidir. İstanbul, dünyanın gözde şehirlerinin başında geliyor, yani en gözde şehirleri arasında yer alan bir şehir, kıymetli bir şehir. Bizim İstanbul’da nitelikli istihdamı, çalışanlarına yüksek maaş ödeyebilen, yani asgari ücretin 4 misli-5 misli maaş ödeyebilen işletmelerin bulunduğu bir sanayi ekosistemini öncelikli olarak değerlendirmemiz lazım. Dolayısıyla İstanbul’da bundan sonra atacağımız adımlarda hep teknoloji seviyesi yüksek alanlara öncelik vereceğiz” dedi.
Mevcut görece daha düşük katma değerli üretimin İstanbul dışına taşınması için çalıştıklarını, bunu bir plan dahilinde yapacaklarını kaydeden Fatih Kacır, ayrıca bu yaklaşımın İstanbul ve İstanbul dışındaki sanayi alanlarının depreme dayanıklı hale getirilmesinin de bir parçası olduğunu belirtti.
Otomobilde fiyatları dengeye oturtmalıyız
Otomobil piyasasında, salgın ve devamındaki çip krizi nedeniyle oluşan dengesizliğin, Türkiye’de hala yatırım aracı gibi görülmesine neden olduğunu kaydeden Kacır, bu dengesizliklerin devam ettiği bir dönemin yaşandığını kaydetti. Fatih Kacır, “Otomobil, pek çok alternatife göre kolay alınıp satılabilen ve sahip olunduğu dönemde de etkin kullanılabilen bir araç. Dolayısıyla, fiyatlarının yükseleceğine dair bir beklenti devam ettiği müddetçe insanların kısmı olarak otomobile bir yatırım aracı olarak bakma refleksi de doğabiliyor. Bir kere bu sektörde artık diğer alanlarla birlikte bir fiyat istikrarının oluşması yönünde. İkinci el piyasasıyla ilgili alınan tedbirler de diğer gayretlerimiz, çalışmalarımız da bu sektörde bu fiyat yükseliş beklentisini artık ortadan kaldırıp bir fiyat istikrarının ortaya çıkmasına imkan sağlamak. Bunu yaptığımızda aslında bu biraz olağanın üzerinde görülen ithalat düzeylerinin de normalleşeceğini ümit ediyoruz” dedi.
Türkiye otomotiv ve beyaz eşya odaklı çip üretecek
Türkiye’nin küresel olarak artan ihtiyaç nedeniyle çip üretimine de girmesini planladıklarını kaydeden Fatih Kacır, Katar ile bu alanda bir anlaşma imzalandığını ve geliştirme için 60 milyon dolarlık bir yatırım yapılacağını hatırlattı. Üretim için de milyar dolar seviyesinde yatırım gerekeceğini ve bunun için de küresel işbirliğine açık olduklarını kaydeden Mehmet Fatih Kacır, “65 nanometre çipleri inşallah (üreteceğiz), onların tabi kullanım alanı çok daha yaygın savunma sanayindeki ürettiklerimize kıyasla. Katar’ın başlattıkları bir süreci aslında Türkiye’ye taşıyoruz. Bu da bizim kabiliyetlerimize olan itimatları, güvenleri sayesinde oldu. Yani bizim kabiliyetimizi gördüklerinden bu yatırımı bizimle birlikte yaparlarsa hem başarıyla üretimi gerçekleştirme hem de piyasa oluşturma anlamında fırsat yakalayacaklarını değerlendirdiler. Ama tabi çip endüstrisinde çok büyük ölçekli yatırımlar lazım ve burada bizim global yatırımcı çekmemiz lazım, bunu da açıklıkla ifade edeyim.” dedi.
Çip tasarımı
Türkiye’nin insan gücü ve birikim olarak çip tasarımında önemli bir seviyesi olduğunu, bazı büyük şirketlerin Türkiye’de tasarım merkezi bulunduğunu hatırlatarak, bu alanda bir tasarım için TÜBİTAK’ın çağrıya çıktığını ve ilgi gördüğünü bildirdi. Kacır, bu programa başvuru süresinin Eylül ayına kadar uzatıldığını da açıkladı.
Kacır hali hazırda, Türkiye’nin savunma sanayiinde SİHA’lar için TÜBİTAK’ın çip üretimi gerçekleştirdiğini, Ankara’da bir başka firmanın da başka malzemelerle çip geliştirdiğini hatırlattı. Sanayi ve Teknoloji Bakanı, Katar ile işbirliği içinde yürüyen sürecin otomotiv ve özellikle beyaz eşya sektörü kullanımına yönelik olduğunu kaydetti.
KOSGEB satart-up’a yatırım yapacak banka kuracak, TÜBİTAK’ın “enerjisi” artacak
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, KOSGEB ve TÜBİTAK’ın yüksek teknolojiye geçiş, sayısal dönüşümde daha fazla rol oynamasını istediklerini kaydetti. Genel anlamda KOBGEB’in girişim desteklemek için Girişim ve Yatırım Bankası kuracağını hatırlatan Kacır, “KOSGEB tarafında bir KOBİ girişim ve yatırım bankası kuracağımızı ilan ettik biliyorsunuz. Orada bu finansal enstrümanları hem çok daha yaygın ve erişilebilir kılacağız hem de çeşitlendireceğiz. Dünya örneklerini çalıştık, ne yapacağımızı biliyoruz inşallah çok nitelikli bir müesseseyi Türk girişim ekosistemine, teknoloji girişimciliği odaklı kazandırmış olacağız, yani bir mevduat bankacılığından falan bahsetmiyoruz burada. Tümüyle start-up’ finansmanı yapacak bir girişim bankacılığından bahsediyoruz” dedi.
TÜBİTAK’ın da desteklerini artıracağını ve bu yönde daha fazla kaynak sağlayacaklarını belirten Fatih Kacır “TÜBİTAK’a daha fazla enerji vereceğiz. TÜBİTAK’ta bu girişim destek süreçlerini yalınlaştırmak istiyoruz. Hibelerin ötesinde girişim sermayesi yatırımlarını çoğaltmak istiyoruz. Aslında bu bizim teknoloji girişimciliği için genel yaklaşımımız” dedi.
Mehmet Fatih Kacır, yatırımcı fonlara fon sağlama yaklaşımı içinde olduklarını ve böylece yeni girişimlere yatırım hacminde artış sağladıklarını da vurguladı.