Bakan Kacır: Bugün Türkiye'de yatırım yapmanın tam zamanı

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, hep birlikte Türkiye'nin otomotiv sektörünü sürdürülebilir bir geleceğe taşımak adına çalışmaya devam edeceklerini belirterek, "Türkiye, rekabetçi iş ortamıyla cazip teşvikleriyle güçlü finans sistemi ve makroekonomik yapısıyla nitelikli insan kaynağıyla yatırımlarınız için karlı ve güvenli bir limandır. Bugün Türkiye'de yatırım yapmanın tam zamanıdır

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Bakan Kacır: Bugün Türkiye'de yatırım yapmanın tam zamanı

Sakarya'daki fabrikada Yeni Toyota C-HR PHEV (şarj edilebilir hibrit) Hattan Çıkış Töreni'ne katılan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Cumhuriyet'in 100. yılında ülkenin ihracat şampiyonunun otomotiv sektörü olduğunu söyledi.

Kacır, hız kesmeden yüksek teknolojili ve inovatif yatırımlarına devam eden, yeşil dönüşümü ve sürdürülebilirliği benimseyen sektörün, uluslararası arenada geleceğe liderlik etme yolunda güçlü adımlarla ilerlediğini kaydetti.

"Toyota Türkiye, otomotiv endüstrisinde söz sahibi olmamızda, vizyoner projeleri ve yeni yatırımlarıyla çok önemli bir yere sahip." diyen Kacır, ülkenin otomotiv sanayisinin köşe taşlarından Toyota Türkiye'nin, 1990'lı yılların başından itibaren bu başarılı ekosistemin inşasında aktif rol oynadığını anlattı.

Kacır, Toyota Türkiye'nin yıllık 280 bin adetlik üretim kapasitesiyle Toyota'nın Avrupa'da en yüksek hacimli otomobil üretim merkezi olduğunu, ayrıca 2022'de 3,4 milyar dolarlık ihracatıyla Türkiye'nin 2. büyük otomotiv ihracatçısı olduğunu dile getirdi.

Toyota'nın bugün de Türkiye'ye duyduğu güvenle yatırımlarına bir yenisini daha eklediğine işaret eden Kacır, sözlerini şöyle sürdürdü: "İlk şarj edilebilir hibrit otomobilini ülkemize kazandırıyor. Bu tesis, ülkemizin mobilite ekosisteminin dönüşümüne ve rekabetçiliğine çok önemli katkılar sağlayacak. Ayrıca bünyesinde kurulan yıllık 75 bin adet kapasiteli yeni batarya üretim hattıyla bu tesis; Toyota'nın Avrupa operasyonlarında elektrifikasyon dönüşümünün merkezi haline geliyor. Bu yatırım; sadece üretim ve kapasite artışı değil, aynı zamanda Toyota'nın küresel bir vizyonu olan çevre dostu teknolojileri ve sürdürülebilirliği Türkiye'ye taşıdığının göstergesi. Toyota Türkiye'nin 308 milyon avroluk yatırımlarının Sakarya'mıza ve ülkemize hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum."

Kacır, Türk sanayisinin lokomotifi olan otomotiv sektörünün, çarpan etkisiyle istihdamdan ihracata her alanda ekonomiye güç kattığına dikkati çekerek, 254 milyar dolarlık ihracatın aslan payını 31,5 milyar dolarla otomotiv sektörünün aldığını belirtti.

Ülkede otomotiv sektörünün her geçen gün geliştiğine, küresel otomotiv endüstrisinde de çok önemli dönüşüm yaşandığına değinen Kacır, hızlı şehirleşme, dijitalleşme, deneyim odaklı müşteri eğilimleri, yüksek hızda iletişimin, otomotiv endüstrisindeki beklentileri yeniden tanımladığını ifade etti.

"Ülkemizi bölgesel batarya üretim merkezlerinden biri haline getireceğiz"

Bakan Kacır, artan çevre bilinci, karbon azaltma politikaları, batarya maliyetlerindeki düşüşün, tüketicilerin elektrikli araçlara yönelimini artırdığına işaret ederek, "Geçtiğimiz yıl elektrikli ve hibrit araçların küresel pazar payı yüzde 14'e ulaştı, toplam satış rakamı 10 milyonu aştı. Avrupa Birliği pazarında ise otomotiv satışlarının yüzde 32'sini hibrit araçlar, yüzde 12'sini elektrikli araçlar oluşturdu." bilgisini verdi.

Kacır, bu yılın 10 ayında Türkiye'de satılan araçların yüzde 10,5'inin hibrit, yüzde 6,5'inin elektrikli araçlar olduğunu aktararak, şöyle devam etti: "Artan çeşitlilikteki elektrikli araç modelleri ve hızlı büyüyen şarj altyapısı, sektörün geleceğinin elektrik odaklı olacağını gösteriyor. Elektrikli araçların en kritik bileşenlerinden batarya teknolojisinin önemi de burada ortaya çıkıyor. Elektrikli araç ve bataryada üretim yetkinliğine sahip firmalar, bağımsız ve esnek üretim modelleriyle rekabetçi bir şekilde varlığını sürdürecek, marka değerleri, istihdam ve ihracatlarıyla ülke ekonomilerine muazzam katkı sağlayacak. Otomotiv sektörünün çizdiği perspektifi doğru anlamak ve tanımlamak tam da bu yüzden çok önemli. Mobilitede yaşanan dönüşüme öncülük etmek ve dönüşümün beraberinde getirdiği fırsatlardan en üst düzeyde faydalanmak adına hazırladığımız 'Mobilite Araç ve Teknolojileri Yol Haritası'yla elektrikli araç ve batarya üretiminden şarj istasyonlarına, insansız araç geliştirmeden test merkezlerine birçok stratejik alanda somut hedefler ortaya koyduk.

Sektörle sıkı işbirliği içinde hazırladığımız ve gelecek vizyonumuzu ortaya koyduğumuz yol haritamızdaki hedeflerimizin birkaçına kısaca değinmek istiyorum. 2030 yılında elektrikli ve şarj edilebilir hibrit araçların ülkemizde pazar payını yüzde 35'in üzerine çıkaracağız. Bu araçlarda yerlilik oranımızı en az yüzde 75'e yükselteceğiz. Elektrikli, bağlantılı ve otonom hafif ve ağır ticari araç üretiminde Avrupa'da lider ve dünyada ilk 5'te olacağız. Batarya modül ve alt komponent yatırımlarıyla ülkemizi bölgesel batarya üretim merkezlerinden biri haline getireceğiz. Siber güvenlik, sürüş güvenliği ve sürücü davranışlarının modellenmesi yazılımları başta olmak üzere bağlantılı ve otonom araç yazılımları geliştirip bunların ihracatını yapan ilk 10 ülke arasında yer alacağız."

Kacır, milli gurur Togg'un, yeni mobilite teknolojilerindeki fırsatları yakalamak için attıkları kritik bir adım olduğunu, mobilite ekosistemini katma değerli üretime yönlendirecek ve uluslararası rekabetçiliğini güçlendirecek destek programları uygulamaya devam ettiklerini belirtti.

TÜBİTAK'la son 21 yılda otomotiv sektörüne 11,8 milyar lira, batarya teknolojilerine 2 milyar lira destek sağladıklarını aktaran Kacır, bugüne kadar sektöre 2 bin 291 yatırım teşvik belgesi düzenlediklerini, 260 milyar liralık sabit yatırımı teşvik ederek, 95 bin yeni istihdamın önünü açtıklarını kaydetti.

Kacır, Türkiye'nin otomotiv sektörünün küresel pazarda daha iyi bir konumda yer almasını sağlayan Toyota Türkiye'yi de farklı teşvik modelleriyle her daim desteklediklerini dile getirerek, teknoparklarda, otomotiv ve batarya teknolojilerinde, AR-GE ve yenilik kapasitesinin gelişiminde 677 firmanın araştırma geliştirme çalışmaları yaptığını anlattı.

Bu firmalarda 10 bine yakın projede 15 binden fazla personel istihdam edildiğini, otomotiv alanında faaliyet gösteren 172 AR-GE ve tasarım merkezini, bugüne kadar 41 milyar lirayla desteklediklerinden bahseden Kacır, ithalatı yüksek stratejik ürünlerin yerlileştirilmesine ve cari açığın azaltılmasına önemli katkılar sağlayan Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı doğrultusunda otomotiv sektörüne yönelik ürün ve teknolojileri de içeren Mobilite Çağrısına çıktıklarını hatırlattı.

Çağrı kapsamında 166 milyon doları AR-GE olmak üzere 821 milyon dolar büyüklüğünde sensörler, kameralar, batarya teknolojileri, yapay zeka temelli otonom sürüş teknolojileri gibi 40 yüksek katma değerli projeyi AR-GE'den yatırıma teşvik ettiklerini belirten Kacır, Elektrikli Araçlar İçin Hızlı Şarj Altyapısı Destek Programıyla şarj istasyonu kurulumlarını desteklediklerini ifade etti.

"Yerli ve yabancı her yatırımı çok değerli buluyoruz"

Bakan Kacır, sağladıkları desteklerle bugün 81 şehirde 2 bin 800'ü hızlı şarj olmak üzere 10 bin 100 halka açık şarj bağlantısı kurulduğunu aktararak, "Önümüzdeki dönemde de mobilite sektöründe yenilikçi politikalar üretmeye, devrim yaşayan ekosistemi desteklemeye devam edeceğiz." dedi.

Türkiye'nin katma değerli üretim yolculuğunda başat rol üstlenen otomotiv sektöründe yerli ve yabancı her yatırımı çok değerli bulduklarını vurgulayan Kacır, şu değerlendirmede bulundu: "Toyota'nın, Avrupa'daki tesislerinde ilk şarj edilebilir hibrit otomobil ve batarya üreten fabrikasını ülkemize kazandırması, mobilite sektöründeki vizyonumuzun Toyota tarafından da değer gördüğünün ve ülkemizin yatırım ortamına güvenin göstergesi. Hep birlikte Türkiye'nin otomotiv sektörünü sürdürülebilir bir geleceğe taşımak adına çalışmaya devam edeceğiz. Bu vesileyle yerli ve yabancı yatırımcılara huzurlarınızda seslenmek istiyorum; Türkiye, rekabetçi iş ortamıyla cazip teşvikleriyle güçlü finans sistemi ve makroekonomik yapısıyla nitelikli insan kaynağıyla yatırımlarınız için karlı ve güvenli bir limandır. Bugün Türkiye'de yatırım yapmanın tam zamanıdır. Burada oluşturacağınız her bir yeni kapasite emin olun sizlere misliyle katma değer olarak dönecektir."

 

Ekonomi