Bakan Elvan: Üretici ve tüketici fiyat makasından biz de rahatsızız
Son dönemde, üretici fiyatları ile tüketici fiyatları arasında artan makasın kendilerini rahatsız ettiğinin altını çizen Bakan Elvan, “Üretici fiyatlarının hızlı yükselişinde, döviz kuru geçişkenliği ve artan küresel emtia fiyatları temel rol oynuyor." dedi.
ANKARA(DÜNYA) - Ankara Sanayi Odası(ASO) Meslek Komiteleri ortak toplantısına katılan Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, ekonomiye ilişkin geniş kapsamlı açıklamalarda bulundu.
Son dönemde, üretici fiyatları ile tüketici fiyatları arasında artan makasın kendilerini rahatsız ettiğinin altını çizen Elvan, “Üretici fiyatlarının hızlı yükselişinde, döviz kuru geçişkenliği ve artan küresel emtia fiyatları temel rol oynuyor. Küresel salgından sadece Türkiye etkilenmiş değil tüm dünya, gelişmiş ülkeler, gelişmekte olan ülkeler etkilenmiş durumda” dedi.
Elvan reel sektörü destekleyen politikaların süreceğini belirtirken, sermaye artırımında yüzde 50 olan kurumlar vergisi indiriminin, artırılan sermayenin yurt dışından gelmesi halinde yüzde 75’e çıkarılacağını söyledi.
“Önlemler küresel enflasyon ve borçluluğa ağır yük getirdi”
2020’nin dünya ekonomisi açısından kayıp bir yıl olduğunu belirten Lütfi Elvan, küresel ekonominin yüzde 3, dünya ticaretinin ise yüzde 8 daraldığını bildirirken, dünya genelinde milyonlarca kişinin işgücü piyasalarını terk etmek durumunda kaldığını kaydetti.
Pandemine ekonomik istikrar için uygulanan politikaların küresel enflasyon, bütçe açığı ve borçluluk seviyelerine çok ağır yük getirdiğini belirten Elvan, “İçinde bulunduğumuz süreçte; hem yapısal hem de dönemsel pek çok riskle karşı karşıyayız, oluşan hasarın giderilmesi de maalesef zaman alacak” dedi.
Bu yılın Ocak-Mayıs döneminde ise öncü göstergelerin küresel ekonominin salgın öncesi dönemi geçtiğini gösterdiğini belirten Elvan, aşılama ve salgının seyrinin, toparlanma hızında belirleyici olacağını aktardı.
Salgının tedarik süreçlerinin tek merkeze bağlı olmasının sakıncalarını ortaya koyduğunu belirten Elvan, “Çok uluslu şirketler, kendilerine yeni üretim merkezleri arıyorlar.
Bununla birlikte; tıpkı yarı iletken çip tedariği konusunda gördüğümüz gibi Almanya, ABD ve G. Kore gibi ülkeler devasa yatırımları hayata geçiriyorlar.
Şurası çok net; böyle bir konjonktürde erken harekete geçen, fırsatları en iyi şekilde değerlendiren, hatta kendi fırsatını kendisi oluşturanlar salgın sonrası dönemin kazananı olacaklar” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından duyurulan Ekonomi Reform Programının da bu amaçla hazırlandığına değinen Elvan, “Bir taraftan pandemiyle mücadele ederken, diğer taraftanda ülkemizin ekonomi politikalarının temel rotasını belirledik. Siz kıymetli sanayicilerimiz başta olmak üzere, ekonomideki tüm aktörler için, öngörülebilirliği ve güveni daha da artıracak adımları ortak akılla belirledik. Bu adımların hayata geçmesi içinse, kamudaki tüm paydaşlarımızla yoğun bir mesai yürütüyoruz. Türkiye pandemi sürecini başarıyla yürütüyor” ifadelerini kullandı.
Destek tutarı 141 milyar lirayı aştı
Uygulanan politikalarla, hem toplum sağlığını hem de ekonomiyi ayakta tutacak tedbirlere özel önem verdiklerini söyleyen Lütfi Elvan, “Bütçeden ve çeşitli fonlardan sunduğumuz desteklerin tutarı 141 milyar lirayı aşmış durumda. Yıl sonuna kadar bu tutarın 191 milyar liraya, yani milli gelirin yüzde 3,4’üne ulaşmasını bekliyoruz. Kullandırılan ve ertelen krediler yoluyla ise, 524 milyar liralık, yani milli gelirin yüzde 9,3’ü kadar bir kaynak harekete geçti” şeklinde konuştu.
Zorlu bir dönemde üretim ve ticaretteki sürekliliğin devam etmesinde, KÇÖ, işsizlik ödeneği ve nakdi ücret desteği, normalleşme desteği gibi mekanizmaların büyük payı olduğunu söyleyen Elvan, bu 4 uygulamayla 9.5 milyon kişiye 55 milyar liralık destek sunulduğu bilgisini verdi.
Toplam istihdamın 2020 Mart ayına göre 2 milyon kişi artarak 28 milyona çıktığını söyleyen Elvan, “Ancak biz bunu yeterli görmüyoruz. Kadın ve genç istihdamı başta olmak üzere, işgücü piyasalarını canlandırmak en temel önceliğimiz olmaya devam edecek” dedi.
“Fiyat istikrarı ve cari açığın kontrolü sağlanacak”
Fiyat istikrarının sağlanması ve cari açığın kontrol altında tutulmasının da ekonomi politikalarının odağında yer aldığını dile getiren Elvan, sürdürülebilir büyüme önündeki en temel engelin enflasyon olduğunu söyledi.
Sanayicinin önünü göremediğinde ekonomik istikrardan bahsetmenin mümkün olmayacağını belirten Lütfi Elvan, “Eşel mobil sistemi, bazı hizmet kalemlerinde KDV indirimlerinin devamı, elektrik ve doğalgaz fiyatlarında uyguladığımız sübvansiyonlar, kamu maliyesinin üstlendiği fedakarlıklardır” ifadelerini kullandı.
Son dönemde, üretici fiyatları ile tüketici fiyatları arasında artan makasın kendilerini rahatsız ettiğinin altını çizen Elvan, “Üretici fiyatlarının hızlı yükselişinde, döviz kuru geçişkenliği ve artan küresel emtia fiyatları temel rol oynuyor. Küresel salgından sadece Türkiye etkilenmiş değil tüm dünya, gelişmiş ülkeler, gelişmekte olan ülkeler etkilenmiş durumda” dedi.
Türkiye’nin COVID-19 ile mücadele bir çok gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelere göre çok daha başarılı olduğunun altını çizen Elvan, yapısal politikalara hız kazandırılacağı bilgisini verdi.
Fiyat İstikrarı Komitesi’nin enflasyon üzerinde risk oluşturan arz şoklarına karşı çözüm önerileri geliştirmeye odaklanacağını söyleyen Lütfi Elvan, bunun Merkez Bankası’nın yerini almayacağını, aksine banka politikalarını tamamlayıcı fonksiyon üstleneceğini anlattı.
İmalat sanayinin performansı ve büyümeye katkısı hakkında da bilgi veren Bakan Elvan, döviz kurundaki oynaklıkların reel sektör bilançoları üzerinde yükler oluşturduğunu ama reel sektörün döviz açık pozisyonlarını yönetme kabiliyetine sahip olduğunu belirtti.
Elvan; sanayimizin ihtiyaçlarını karşılamak adına finansman, beşeri sermaye, vergilendirme ve yatırım ortamının iyileştirilmesi gibi 4 temel alanda somut ve yapıca bir politika gündemleri olduğuna değindi.
“Bankaların firmalara yol gösterici olması gerekiyor”
Bankacılık sektörünün potansiyelini daha da geliştirecek adımların yanında, faizsiz finans sistemi ve sermaye piyasalarını daha da derinleştirecek politikalar noktasındaki çalışmaları önemli ölçüde tamamladıklarını vurgulayan Elvan, bankaların üretme ve istihdam yaratma potansiyeli olan firmalara operasyonel anlamda yol gösterici olmaları gerektiğini aktardı.
Elvan, teminata dayalı geleneksel kredilendirme yaklaşımlarının ötesinde risk yönetimine dayalı finansman uygulamalarının yaygınlaştırılması gerektiğini söyledi.
Nakit sermaye artırımında yüzde 50 olan kurumlar vergisi indiriminin, artırılan sermayenin yurt dışından getirilmesi durumunda yüzde 75’e çıkarılacağını kaydeden Elvan, proje bazlı ve büyük yatırımların ise enflasyon etkisinden korunmasını sağlayacaklarını anlattı.
“Özel kesim yatırımları kolaylaştırılacak”
Kurumlar vergisinin iddia edildiği gibi diğer ülkelere göre yüksek olmadığını örneklerle açıklayan Bakan Elvan, yatırım ortamının iyileştirilmesi noktasında önemli adımlar atacaklarını, özel kesim yatırımlarını kolaylaştırma ve hızlandırmaya yönelik olarak Yatırım Uyuşmazlığı Kurumu’nu oluşturacaklarını söyledi.
“Yatırım teşviklerinde uygulanan SGK prim desteği sürelerini, kadınların ve gençlerin istihdam edilmesi durumunda ilave süreler vererek uzatacağız” diyen Elvan, katma değeri yüksek ürünler üreten ihracatçıları alacak sigortası ve alıcı kredileriyle destekleyeceklerini belirtti.
Bakan Elvan, sanayicilerden 4 temel beklentileri bulunduğunu da belirterek bunları şöyle sıraladı:
“Kaynaklarınızın doğru yerlerde kullanılması, Borç-özkaynak dengenizin daha dikkatli ayarlanması, İstihdam ve teknoloji dengesini çok iyi kurmaya özen gösterilmesi, Sanayinin yeşil dönüşümünü asla ıskalamaması”