Bakan Bolat açıkladı: Şirketlere 'yeşil dönüşüm' desteği geliyor

Yeşil Mutabakat Uyum Projesi Tanıtım Toplantısı’nda konuşan Bakan Bolat, ''Şirketlerin kurumsal altyapı oluşturmasına yönelik bilişim ve sürdürülebilirlik danışmanlığı harcamalarını Bakanlık olarak destekleyeceğiz'' dedi. Bolat, Yeşil Mutabakat kapsamında özellikle 6 sektörün etkileneceğini duyurdu. Bolat, şirketlerin belli zorunluluklara tabi kalacağı bu süreci destekleyeceklerini bildirdi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Bakan Bolat açıkladı: Şirketlere 'yeşil dönüşüm' desteği geliyor

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Yeşil Mutabakat Uyum Projesi Tanıtım Toplantısı’na katıldı.

Burada konuşan Bakan Bolat, pandemi ile başlayan sürece işaret ederek "Aşırı yüksek enflasyon, ekonomik durgunluk, jeopolitik gerilimler, savaşlar, kuraklık ve doğal afetler gibi zorluklar dünya ticareti üzerinde derin etkiler oluşturmuştur. Bu güçlüklere rağmen hükümetimizin uyguladığı doğru ve etkili politikalar neticesinde ekonomimiz 21 yıllık dönemde yıllık ortalama reel olarak%5,4 gibi küresel anlamda çok güçlü performans sergilemiştir. Geçen yılda %4,5 gibi dünyada en yüksek büyüme oranlarından birisini birlikte başarmıştık" diye konuştu.

İthalat ve ihracat rakamlarına diar bilgi veren Bolar Avrupa ile ticari ilişkilere dikkat çekti.

Bolat şunları kaydetti:

"İhracatımızı artırmak ve ithalatımızı azaltmaya yönelik attığımız adımlar ve aldığımız tedbirler sonucunda 2024 yılının ilk çeyreğinde hem %5,7 yüksek büyüme oranını başarmıştık, hem de bu büyümenin 1.6 puanı dış ticaretten gelmişti. 2023 sonunda ihracatımız da 100 yıllık Cumhuriyet tarihimizin rekoru olan 255,4 milyar dolara ulaşmıştır. Haziran ayı sonu itibariyle yıllıklandırılmış ihracatımız yaklaşık 258 milyar dolara yaklaşmıştı. İnşallah cuma günü Kayseri'de oldukça başarılı ve olumlu başarı rakamları birlikte açıklayacağız ve daha güzel verileri paylaşacağız."

Avrupa ile ticaret

Türkiye ile Avrupa Birliği arasında 1 Ocak 96'da başlayan Gümrük Birliği düzenlemesini anımsatan Bakan Bolat "28 yıldır Gümrük Birliği'nin uygulaması döneminde karşılıklı ticaretimiz Türkiye ile Avrupa Birliği arasında tam 8 kat artarak; 1995 yılında ihracat ithalat toplamı 27 milyar dolar iken 2023 yılı sonunda toplam 211 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşmıştır. Avrupa birliği ile karşılıklı olarak, bu rakamın 104 milyar doları Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne ihracatı, 107 milyar doları da Türkiye'nin Avrupa Birliği'nden ithalatı olmaktadır. Yıllar içerisinde Avrupa Birliği'nde daha yüksek dış ticaret fazlası varken, bazı yıllarda, son dönemde Türkiye lehinde de dış ticaret fazlası elde ettiğimiz dönemler oldu. Geçen yıl, önceki yıl ve bu yıl aşağı yukarı karşılıklı ticaret dengede gitmektedir. İhracatımızın %41'i Avrupa Birliği'ne yaptığımız ihracattan oluşurken, toplam ithalatımızın %30'u Avrupa Birliği'nden yaptığımız ithalattan oluşmaktadır. Diğer taraftan 2002'den bu yana ülkemizde mayıs ayı itibariyle toplam 267 milyar dolar doğrudan yabancı yatırım gelmiştir. Bunun da %41'i yani 110 milyar doları Avrupa Birliği ülkeleri kaynaklıdır. Bu bakımdan hem ihracatımız hem ülkemizde gelen soğrudan yatırımlar anlamında Avrupa birliğini önemli bir payı ve yeri bulunmaktadır." diye konuştu.

"Sanayilerimizin bu sürece uyumu en önemli gündemimiz"

8 Temmuz'da Brüksel'de imzalanan Türkiye Avrupa Birliği Yüksek Süzeyli Ticaret Diyaloğu'na işaret eden Bolat "Türkiye ile Avrupa Birliği arasında gümrük birliğinin modernizasyon çalışmalarının arefesinde en önemli gündemlerden birisi de Avrupa Birliği'nin 2019 yılında yol haritasını ortaya koyduğu Yeşil Mutabakat'a uyum süreciydi. 1 Ocak 2026 tarihinde Avrupa Birliği'nin ithalatta sınırda karbon vergisini uygulamasını başlatacağını düşündüğümüzden sanayilerimiz açısından bu süreci uyum en önemli gündemlerimiz arasında başta gelmektedir. 2019 yılında duyurulan Avrupa Yeşil Mutabakatı 2050 yılında Avrupa Birliği'nde ilk karbon nötr kıta olma hedefini ortaya koymuştur. Bu çerçevede sınırda karbon düzenlemesi ve döngüsel ekonomi mevzuatları kuralları Avrupa Birliği tarafından belirlenmiştir." ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin 10 Kasım 2021 tarihinde Paris İklim Antlaşması'nı kabul ederek yürürlüğe soktuğunu anımsatan Bakan Bolat şunları kaydetti:

"Ülkemizin 2053 yılında karbon nötr hedefi açıklanmıştı. Bu süreçte Ticaret Bakanlığı'mız Yeşil Mutabakat ve dünyadaki diğer gelişmelerin belirlenmesine yönelik çalışmalarda öncü rol oynamaktadır. İlgili bakan yardımcımız Sayın Mustafa Tuzcu ve ekibinin koordinasyonunda tüm bakanlık ve ilgili kurumlar ve özel sektör kuruluşlarımızın katılımıyla çalışma grupları İhlas edilmiştir ve koordinasyon çalışmaları yürütülmektedir. Aynı şekilde Avrupa Birliği Genel Müdürlükleri ile de hem teknik işbirliği hem mali işbirliği çalışmaları yapılmaktadır. Gümrük Birliği ile sağlanan ekonomik entegrasyonun daha ileriye taşınması ve uluslararası ticaret düzeyinde iklim değişikliği ile ilgili getirilen politikalara uyum çerçevesinde yol haritası oluşturmak için Yeşil Mutabakat eylem planımız oluşturulmuştur."

En çok etkilenecek sektörler

Yeşil dönüşüm ile birlikte firmaları bekleyen önemli bir süreç olduğunun altını çizen Bakan "Buna detaylı ve bilinçli bir hazırlık gerekmektedir. Avrupa Birliği tarafından 'Sınırda Karbon Düzenlemesi' mekanizması kapsamında belirlenen sektörler; demir çelik, gübre, çimento alüminyum elektrik ve hidrojen ile Tekstil giyim sektörlerimizdir. Bu sektörlerimizin yeşil dönüşüm sürecinden en hızlı ve en fazla etkilenen sektörler olması gerçeğinden hareketle, bu sektörlerimizi hızlı bir şekilde, bu sınırda karbon düzenlemesine çok hızlı bir şekilde uyarlamamız, adaptasyonlarını gerçekleştirmemiz gerekmektedir. Çünkü bu 6 sektörden yaptığımız ihracatımız, Avrupa Birliğine yaptığınız toplam ihracattaki payı %49, yani AB'ye yaptığımız ihracatın yarısı mertebesindedir.  Bu süreçten olumsuz şekilde etkilenmemek ve ihracat pazarlarımızı kaybetmemek adına firmalarımızın, sektörlerimizin bu konuya ilişkin farkındalıklarının arttırılması ve sürece ilişkin yol haritasının oluşturulmasında kapsamlı bir destek programına ihtiyaç hayati önemdedir.  Döngüsel ekonomiye geçiş kapsamında yürürlüğe girecek eko-tasarım kuralları gibi mevzuat değişiklikleri de Avrupa Birliği'ne gerçekleştirdiğimiz ihracatımızı doğrudan etkileyecektir.

Dijital pasaport zorunluluğu ve şirketlerin 'Yeşil Dönüşüm'e uyum süreci

Eko-tasarım mevzuatını haiz her ürün için dijital ürün pasaportu düzenlenmesi AB  Pazarına giriş için bir kural olacaktır. Ürün bazında çevresel ve sosyal sürdürülebilirlik gereklilikleri değerlendirildiğinde ürünlerin karbon ayak izi kadar dijital pasaport da pazara giriş için önemli bir kriter haline gelmektedir. Dijital ürün pasaportu gibi ürün yaşam döngüsel döngüsü boyunca performansını izlenmesini mümkün kılacak verilerin temini ve raporlanmasına dayanan uygulamalar şirketlerimizin dijital dönüşüme hazırlanmasını da bir zorunluluk haline getirmektedir.

Sürdürülebilir ihracat için Ticaret Bakanlığı olarak, Hazine ve Maliye Bakanlığımızın ve Kamu Gözetim Kurumu'nun da işbirliği ile responsible yani sorumluluk isminde çok önemli bir programı hazırladık ve ihracatçılarımızı bu programla destekleyeceğiz.

Firmalara destek programı

Program altında uygulanacak yeşil mutabakata uyum projesi desteği ile esas hedefiniz yeşil ve Dijital dönüşüm sürecinde ihracatçı firmalarımıza yol göstermek kurumsal açıdan yeşil dönüşüme ve Dijital dönüşüme uyumlarını sağlamak ve bu anlamda ihracatta da sürdürülebilirliği mümkün kılmaktır. Programı adı altında şirketlerimiz 5 yıl süresince yüzde 50 oranında desteklenecek. Toplamda 10 milyon Türk lirasına kadar Ticaret Bakanlığımız tarafından desteklenecektir. Burada çok ciddi bir destek rakamı vermekle beraber, esas hedefimiz firmalarımızın kurumsal sürdürülebilirliği, Yeşil ve Dijital Dönüşüm'e uyum sürecini sağlamak, bu çerçevede Kamu Gözetim Kurumu ile de ve Hazin ve Maliye Bakanlığı ile de koordinasyonu gerçekleşmektedir. responsible.gov.tr adresinden ulaşılabilecek portalımızda bir ön değerlendirme seti bulunmaktadır. Böylece de danışmanlık şirketlerimiz de kendilerinin, vizyon, çevre, sosyal ve iletişim başlıklarında bir nevi mevcut durum analizini yapabileceklerdir.

Programın aşamaları

Programın 3 temel aşamadan oluştuğunu bildiren Bolat, şu bilgileri verdi:

"Birinci aşamayı oluşturan Faz 1'de, sektör bazında belirlenen sürdürülebilirlik kriterleri ve parametreleri çerçevesinde firmanın mevcut durum analizi gerçekleştirilecek. İkinci aşamada sürdürülebilirlik yol haritasının proje bazında uygulamaya geçirilmesine yönelik teknik ve finansal fizibilite danışmanlığı desteklenecektir. Teknik ve finansal fizibilitesi hazırlanan projeyi Responsible portalından İGE Kefalet Portalı'na yönlendireceğiz. Böylelikle, şirketlerimiz projeyi hayata geçirecek finansman talebini, portal üzerinden bankacılık sektörüne iletebilecek, bankalardan rekabetçi ortamda gelen kredi tekliflerini portal üzerinden değerlendirebilecektir."

Bolat, son aşamada ise hayata geçen projelerin izleme ve doğrulama danışmanlığının destekleneceğini, ihracatın ve ihracatçının kat ettiği yolun takip edileceğini anlattı.

Şirketlerin kurumsal altyapı oluşturmasına yönelik bilişim ve sürdürülebilirlik danışmanlığı harcamalarını da Bakanlık olarak destekleyeceklerini ifade eden Bolat, bu kapsamda, Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumuyla işbirliği yapılacağını belirtti.

"Finansal raporlama ve bağımsız denetim alanlarında çalışmalar sürdürülüyor"

Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Abdullah Erdem Cantimur da Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunun kurulduğu yıldan itibaren finansal raporlama ve bağımsız denetim alanlarında çalışmalarını sürdürdüğünü ifade etti.

Cantimur, Kurumun oluşturduğu kamu gözetimi, kalite, güvence, inceleme ve yaptırım sistemlerinin AB üyesi ülkelerle eşdeğer olduğunu ve Avrupa Komisyonunca kabul edildiğini kaydetti.

 

Ekonomi