Bahar havası üretime olumsuz yansıdı! Meyve üretimi düşecek, fiyatlar artacak

İklim değişiklikleri sebebiyle ülkede ‘yalancı bahar’ yaşanıyor. Havaların mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi dolayısıyla birçok meyve erken çiçek açtı ve tomurcuklanma oluştu. Yaşanan durum dolayısıyla hasat döneminde meyve ve sebze üretiminde yüzde 40’ları bulan düşüşler görülebileceği ifade ediliyor. Bunun da yaz dönemlerinde meyve ve sebze fiyatlarını artıracağı belirtiliyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Bahar havası üretime olumsuz yansıdı! Meyve üretimi düşecek, fiyatlar artacak

Üreticiler, etkilenen ürünleri şimdilik erik, badem, kayısı, şeftali, vişne, kiraz, armut, narenciye, üzüm, çay ve bazı tahıl ürünleri olarak açıklıyor. Çiftçi don olaylarına karşı kendince önlemler almaya başladı.

Antalya’da narenciye yetiştiriciliği yapan Ahmet Toksöz, “25 senedir tarımla uğraşıyorum, ancak son senelerde hava şartlarının değiştiğini çok net hissediyoruz. Eskiden ağaçlar mart ayının sonlarında çiçek açardı, şimdi ocak ayında tomurcuklanmaya başlıyor. Bu durum bizi ciddi şekilde endişelendiriyor, çünkü erken çiçek açan ağaçlar don tehlikesine karşı tamamen savunmasız kalıyor. Geçen sene mart ayındaki bir don yüzünden meyve verimim yüzde 60 oranında düştü. Ben de kendi çapımda tedbirler aldım. Mesela, geç çiçek açan fidan çeşitlerine yöneldim. Don riskine karşı bahçemde sisleme sistemleri kurdum. Ancak bu tür çözümler maliyetli olduğu için tüm çiftçiler bu tedbirleri alamıyor” diye konuştu.

Birçok şehirde henüz sert kışlar yaşanmadı. Bu da çiçek açan bitkilerin havalar soğuduğunda don yaparak ölmesine sebep olabilir. Bir diğer konu ise tozlaşma döneminde yaşanan uyumsuzluk. Arılar henüz polen dağıtımına geçmediği için bahçelerde çiçeklenme yapılamıyor, bu da üremeyi ve canlanmayı önlüyor. Yapılan açıklamalarda yalancı baharın her yıl 15-20 gün erken geldiği, normal şartlarda mart ayı ortasında gerçeklemesi gerektiği ifade ediliyor. 

Ürün kalitesinde düşüş görülüyor

Türkiye Gazetesi'nde yer alan habere göre, TEMA Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Erhan Akça, iklimlerde meydana gelen ufak değişikliklerin tarıma yansımasının katbekat fazla olduğunu belirterek “Mevsimsel değişimler dolayısıyla bitkilerde meydana gelen farklılıklar sadece miktarı değil kaliteyi de etkiliyor. Elma alıyoruz ve C vitamini yönünden zengin olması beklenen bir meyve, görüntü elma ama C vitamini istenen düzeyde değil. Çünkü bitki, fizyolojisini tamamlayamazsa beklenen besin değerlerini alamıyorsunuz, o zaman elma hem bizi beslemiyor hem de daha çabuk bozuluyor. Kış aylarındaki sıcaklık ciddi tarımsal kayıp oluşturacak ve bunun geri dönüşü de yok” dedi. 

Sigortada Avrupa'nın çok gerisinde kaldık

Tarımda tabii afetlerden korunmanın en etkili yolu sigorta yaptırmaktan geçiyor. Ancak ülkemizde tarım sigortalılık oranı oldukça düşük. Yapılan araştırmalarda ülkemizdeki üretim alanlarının sadece yüzde 22’si sigortalı hâlde bulunuyor. Bu oran Hollanda’da yüzde 85, Kanada’da yüzde 80, Avrupa Birliği’nde ise yüzde 77. 

Öte yandan TÜİK verilerine göre, Türkiye’de devlet destekli tarım sigortaları (TARSİM) kapsamında 2019-2023 döneminde toplamda 15,5 milyar liralık hasar tazminatı ödenirken 4,5 milyar lira ile “don” ilk sırada yer aldı. Bunu 4 milyar 10 milyon lirayla dolu takip etti. Ödemede ön plana çıkan diğer kalemler ise 1,2 milyar lirayla “zorunlu kesim”, 697,3 milyon lirayla “fırtına”, 668,3 milyon lirayla “sel ve su baskını”, 457 milyon lirayla yavru ölümü, 415,7 milyon lirayla “yaban domuzu”, 237,2 milyon lirayla “yavru atma” şeklinde sıralandı. Hortum, yangın ve heyelanın ise en az hasar tazminatı ödenen kalemler olduğu görüldü.

 

Ekonomi