AVM’lerden markalara tepki: Hayır kurumu değiliz, istiyorlar ki anahtarı da verelim

AYD Alışveriş Ekonomisi Zirvesi’nde konuşan AYD Başkanı Nuri Şapkacı, BMD’nin fahiş kira artışları ve fesih hakkı ile ilgili eleştirilerine cevap vererek, “Yüzdesel artışlardan kamuoyu yaratmaya çalışıyorlar. Bugün ne yerli ne de yabancı markalar AVM’lerde yer bulamıyor. Fesih hakkı olmasın deniyor. AVM yatırımcıları hayır kurumu değil. İstiyorlar ki anahtarı da verelim” dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
AVM’lerden markalara tepki: Hayır kurumu değiliz, istiyorlar ki anahtarı da verelim

YENER KARADENİZ / İSTANBUL

Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği’nin (AYD) bu yıl 15.’sini düzenlediği “AYD Alışveriş Ekonomisi Zirvesi” gerçekleştirildi. Alkaş iş birliğiyle düzenlenen zirve, ticari gayrimenkul ve AVM yatırımcıları ile perakendenin önde gelen isimlerini bir araya getirdi. Alışveriş ekonomisinin geleceği hakkında görüşlerin paylaşıldığı zirvede aynı zamanda “1 Numaralı Markalar” da ödüllendirildi. Zirvenin açılışında konuşan AYD Başkanı Nuri Şapkacı, sayısı 450’ye yakın olan ve 50 milyar dolar yatırım değerine sahip AVM’lerin 600 bin doğrudan 2,1 milyon da dolaylı istihdam sağladıklarını kaydetti. AVM’lerin kayıtlı ekonomi, rekabet ile enflasyonla mücadeleye katkı ile yerli ve uluslararası markaların Türkiye’de yaygınlaşması açısından önemli role sahip olduğunu vurgulayan Şapkacı, AVM’lerin aynı zamanda turizm gelirine de katkı sunduğunu dile getirdi. Şapkacı, “Türkiye önemli bir alışveriş destinasyonu olarak konumlanıyor” dedi.

AVM yatırımcılarının ticari gayrimenkulün her alanına yatırım yaptığını dile getiren Şapkacı, “Pek çoğunun gayrimenkul sektörü haricinde de kritik yatırımları bulunuyor. Ekonomide stabilitenin sağlanması ile nitelikli yatırımın gelmemesi için hiçbir sebep yok. Bu yolda yatırımcıların kedilerini güvende hissetmesini sağlayacak düzenlemelerin hayata geçirilmesi gerekiyor. Gelişmiş pazarlarda olduğu gibi Türkiye’de de ticari gayrimenkul kira mevzuatının oluşması çok önemli. Geçmişte iyi niyetli atılan adımlar AVM yatırımcılarını güç durumda bırakabilmektedir. Hakkaniyet ilkesi çerçevesinde ivedi adımlar atılması için çalışıyoruz” dedi.

Önemli olan artış oranı değil, rayiçtir

Son dönemde özellikle Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) tarafından gündeme getirilen fahiş kira artışları ve fesih hakkı ile ilgili açıklamalara işaret eden Şapkacı, şöyle devam etti: “Bazı perakende sektör temsilcilerinin AVM’lerde fahiş kira artışları olduğu yönündeki söylemleri sektörümüze zarar vermekte. 2018’de kirada dövizden TL’ye dönülmesi, döviz kredisi borcu olan AVM’lerde gelir kaybına yol açtı. Bu süreçte bazı AVM’ler bankalara geçti veya konkordato ilan etti. O dönemde getirilen düzenleme ile AVM’de kiralar resmi artış oranlarında güncellenmektedir. Bununla birlikte 5. kira yılının sonunda ancak kira tespit davası açılarak kiraların mahkemenin belirlediği rayiç bedele getirilmesi belki mümkün olmaktadır. Düşünün ki serbest piyasa koşullarına göre bir AVM’de kirası 30 bin TL olan bir mağazanız var. Bunun yanında da aynı büyüklükte kirası 10 bin TL seviyesinde kalmış başka bir mağaza var. 10 bin TL olan kirayı yüzde 100 artırsak ne çıkar? 

Yüzdesel artışlar üzerinden kamuoyu oluşturmak isteyen bazı perakendecileri anlamakta güçlük çekiyorum” dedi. Şapkacı, bu noktada önemli olanın kira artış oranı değil ilgili AVM’nin kendi dinamikleri içinde oluşan rayiç kira bedeli olduğunu vurguladı.

Markalar AVM’lerde yer bulamıyor

Bir diğer konunun da fesih süreleri olduğunu dile getiren Şapkacı, şöyle devam etti:

“Ülkemizde kanunlar gereği fesih hakkı 10. uzama yılı sonunda kullanılabilmektedir. Özellikle konutlarda yapılan 1 yıllık kiralamada 10. uzama yılının sonunda yani 11. yılda kiralayan anlaşmasını feshedebilir. Peki bizler ticari gayrimenkullerde bir senelik kiralama yapıyor muyuz? Hayır, yapmıyoruz. Minimum ya 5, ya da 10 yıllık yapıyoruz. Bu, 5 yıllık kiralamalarda 16. yılın sonunda, 10 yıllık kiralamalarda ise ancak 21. yılın sonunda anlaşmayı feshetme anlamına geliyor. Hiçbir ülkede örneği olmayan bir şekilde ticari gayrimenkullerde konuta nazaran çok daha fazla korumacı bir yaklaşım var. Bu yaklaşım sonucunda kiracılarımız da makul kiralarda oturdukları için AVM'lerden çıkmak istemiyorlar. Büyümek isteyen Türk markalarına ve Türkiye pazarına giriş yapmak isteyen global markalara yer bulamıyoruz. Bu şartlar altında AVM'nin de birer ticari işletme olduğu unutularak deniyor ki, sebepsiz fesih hakkı olmasın. Hepimiz ülke ekonomisi ve toplum için hayırlı işler yapıyoruz. Ancak büyük yatırımlar yaparak, risk alan ticari gayrimenkul yatırımcıları birer hayır kurumu değildir. İstedikleri kiradan, ömürleri boyunca AVM'lerde kalmak isteyen markalara anahtarını teslim etsek yine de az gelecek gibi görünüyor maalesef. Öte yandan gerek kira artış oranları gerekse fesih süreleri konularındaki görüşler sanki sektörün genelinin de görüşüymüş gibi de yansıtılmaktadır” ifadelerini kullandı.

 

 

Ekonomi