ATO Başkanı Gürsel Baran: Türkiye, Suriye'nin yeniden inşasında listenin başında olmalı

Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran, “Suriyeliler önemli bir açığı kapattı ama dönüşler işgücü piyasasını olumsuz etkilemez. Türkiye, Suriye'nin yeniden inşasında listenin başında olmalı” açıklamasında bulundu.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
ATO Başkanı Gürsel Baran: Türkiye, Suriye'nin yeniden inşasında listenin başında olmalı

Maruf BUZCUGİL/ANKARA

Ankara Ticaret Odası(ATO) Başkanı Gürsel Baran, Suriye’de yaşanan değişimin ardından Türkiye’deki Suriyelilerin ülkelerine dönmelerine ilişkin sürecin çok hızlı olacağını düşünmediğini bildirdi. Baran, mobilya ve tekstil gibi sektörlerde işgücü açığını kapatan Suriyelilerin hızlı bir şekilde ülkelerine dönmeyeceği için bu alanda işgücü piyasasının olumsuz etkilenmeyeceği öngörüsünde bulundu. Baran, Suriye’nin yeniden inşa sürecinde, Türkiye’nin listenin başında olması gerektiğini bildirdi.

Gürsel Baran, Antalya’da düzenlenen ATO 29’uncu Dönem Meclis Üyeleri Ekonomik İstişare Toplantısında Suriye’de yaşanan gelişmelere ilişkin gazetecilere değerlendirmede bulundu. Baran, Türkiye’nin iç savaş nedeniyle ekonomik, siyasi, sosyal ve demografik sorunlarla karşı karşıya kaldığını söyledi.

Bu dönemde bir çok kuruluşun ürettikleri projelerle hükümet politikalarına destek verdiklerini bildiren Baran, ATO’nun da Suriyeli kadınların sosyal hayata uyum sağlayabilmeleri ve ekonomide yer almaları için bir proje hazırladıklarını hatırlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Suriyeli mülteciler için harcanan parayı 40 milyar dolar olarak açıkladığını hatırlatan Baran, savaşın 60 milyar dolar büyüklüğündeki Suriye ekonomisinde de büyük tahribat yarattığını belirtti. Baran, milli gelirin bugün 11 milyar dolara gerilediğini, petrol ve doğalgaz üretiminin ise eski seviyelerinin çok gerisinde kaldığını bildirdi.

BM raporuna göre Suriye’nin yeniden inşa maliyetinin 400 milyar dolar olduğunu söyleyen Gürsel Baran, sağlanacak siyasi istikrar ile birlikte ekonomik aktivitelerin de artacağını aktardı.

“Türkiye’nin yeniden inşa sürecinin başında olması gerekiyor”

Savaştan en çok etkilenen Türkiye’nin bu süreçte aktif rol almasının çok önemli olduğunun altını çizen Baran, “Türkiye, Suriye’nin yeniden inşa sürecinde rol üstlenebilecek potansiyele sahip bir ülke. Üstelik, Irak, Afganistan, Bosna ve Kosova’nın savaş sonrası inşa sürecinde aktif yer alan bir ülke olarak, buralardan önemli tecrübeler edindi. Suriye, komşu olması nedeniyle lojistik avantajlara da sahip” dedi.

Suriye’de yeni ekosistemin sağlıklı kurulmasının, burada yaşayan sığınmacıların geri dönmesini garantilemesi açısından da önem taşıdığını söyleyen Gürsel Baran, “Tüm bunlar, Türkiye’nin Suriye’yi yeniden inşa eden ülkeler listesinin başında olması gerektiğini ortaya koyuyor. Yani Türkiye’nin eli güçlü. Bu gücü doğru kullanması için doğru stratejilerin ortaya konması gerekiyor” diye konuştu.

“Suriye mobilya sektörümüzün geleneksel pazarıydı”

Suriye’de; yol, köprü, bina, elektrik şebekesi, su kanalı gibi altyapı projelerinin gündeme geleceğini ifade eden Baran, “Suriye, petrol ve gazın Avrupa’ya nakil hatlarıyla ulaştırılabilecek en uygun güzergâh. Bu konularla ilgili projeler gündeme gelebilir” ifadelerini kullandı.

Normalleşmeyle birlikte ticari ilişkilerin de canlanacağının tahmin edildiğini belirten Baran, “Suriye’de hayatın normale dönmesiyle birlikte, mobilya ve beyaz eşya ihracatı için de önemli bir pazar olacağı beklentisi hâkim. Esasen Suriye, mobilya ihracatında geleneksel pazarımız konumundaydı. Ancak burada yaşanan sıkıntılar nedeniyle, rota Uzakdoğu ülkelerine yönelmişti. Şimdi yeniden komşumuzla alışveriş yapar hale geleceğiz. İş savaştan önce tekstil şirketlerimiz, ucuz ve verimli işgücü nedeniyle işletmelerinin çoğunu Suriye’ye kaydırmışlardı. Bu sürecin yeniden başlaması da mümkün” diye konuştu.

“Akın akın döneceklerini düşünmüyorum”

Mevcut gelişmeler, PYD kontrolündeki coğrafya dışındaki bölgelerin geri dönüşe müsait olacağını gösterdiğini söyleyen Gürsel Baran, Suriyelilerin dönmesiyle tarım başta olmak üzere, mobilya ve tekstil sektörlerinin etkileneceğini bildirdi. Türkiye’de 250 bini aşkın Suriyeli çocuğun dünyaya geldiğini, 1 milyon çocuğun eğitim gördüğünü belirten Baran, Suriyelilerin bir anda akın akın döneceğini düşünmediğini bildirdi ve bu yüzden işgücü piyasasının da çok olumsuz etkilenmeyeceğinin altını çizdi.

“İşsizlik yüzde 8-9, işgücü açığı yüzde 20”

Reel sektörün istihdam edecek eleman bulmakta büyük sıkıntı çektiğini ifade eden Gürsel Baran, bunun başta ihracat olmak üzere Türkiye ekonomisini olumsuz etkilediğini söyledi.

Burada en önemli kriterin mesleki eğitim olduğunu kaydeden Baran, bu alan ihmal edilirken, üniversite eğitimine ağırlık verildiğine dikkat çekti. Üniversiteden mezun olanların da reel sektörün eleman ihtiyaçlarıyla örtüşmediğini belirten Baran, işsizlik oranı yüzde 9’a yaklaşmasına rağmen, işgücü açığının yüzde 15-20’ye kadar çıktığını anlattı.

 

 

 

 

Ekonomi