ASO Başkanı Seyit Ardıç: Kâr ne, özvarlıklarımızda bile ciddi tahribat yaşıyoruz
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Seyit Ardıç, sıkı para politikasıyla krediye erişim maliyetinin arttığını ve reel kesimin ekonomik aktivitesinde yavaşlamaya yol açtığını belirterek, “Bizler kârdan vazgeçtik, artık öz varlıklarımızda bile ciddi tahribatlar yaşıyoruz” diye konuştu. Yüksek enfl asyona bağlı maliyet artışlarının pazar kaybına yol açtığına da işaret eden Ardıç, TL’ye kalıcı güven oluşturacak politikaların hızla devreye alınması gerektiğini söyledi. Ardıç, düşük faizin sanayici açısından elzem olmakla birlikte, faiz indirimi için de henüz erken olduğu görüşünü dile getirdi.
HÜSEYİN GÖKÇE / ANKARA
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Seyit Ardıç, temmuz ayı meclis konuşmasında ekonomi politikalarına ilişkin görüşlerini paylaştı. Uygulanan politikalarla makroekonomik dengelerde iyileşme görüldüğünü, rezerv artışının da önemli olduğunu bildirdi. Buna karşılık kısa vadeli spekülatif portföy yatırımlarının tasarruf açığı olan ülkelerde göstergelerin bozulmasına neden olacağı uyarısında bulundu.
Geçmişte sıcak para girişindeki bolluğun geçici refaha yol açtığını hatırlatan Ardıç, “Getiri fırsatlarının azaldığı ve risklerin arttığı dönemlerde sıcak paranın çıkışı sonrası geriye kalan, daha fazla fakirlik ve borç oldu. Sıcak paraya dayanan bir politika anlayışının, yüksek katma değerli üretim yatırımlarımıza ve uzun vadeli kalkınma sürecimize katkısı çok sınırlı olacaktır” dedi.
Ardıç, son 5 ayda cari açıktaki iyileşmenin talepteki sıkılaşma eğilimiyle değil altın ve enerji ithalatındaki azalma kaynaklı olduğunu kaydetti. Türkiye’nin teknoloji ihracat sıralamasında 6,8 milyar dolar ile 35’inci sırada olduğunun altını çizen Ardıç, yüksek katma değerli ihracat için Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanan HIT-30 Yüksek Teknoloji Yatırımı Programının önemine vurgu yaptı. Ardıç yüksek teşviklere rağmen teknoloji üretim ve ihracatında geri kalındığını, bunların denetlenmesi ve programların etkinliğinin sorgulanması gerektiğini ifade etti.
“Sanayici için düşük faiz elzem ancak indirim için henüz erken”
Merkez Bankası beklenti anketlerine göre, piyasa, hane halkı ve şirketlerin beklentilerinin çok farklı olduğuna dikkat çeken Ardıç, bunun reel sektör ve hane halkının enflasyonun düşeceği noktasında henüz ikna olmadığını gösterdiğini söyledi. “Biz sanayiciler için düşük faiz ortamı elzemdir, ancak faiz indirimi için henüz erken olduğunu düşünüyoruz” diyen Ardıç, “Enflasyon kalıcı olarak düşüş trendine girmediği sürece faiz indiriminin konuşulmaması daha sağlıklı olacaktır. Erken indirim sinyali, yeni başlayan dezenfl asyon sürecini sekteye uğratmamalıdır” görüşünü dile getirdi.
Seyit Ardıç, yüksek enflasyonla birlikte ihracatçıların maliyetinin de arttığını, bunun pazar kaybına yol açtığını, TL’ye kalıcı güven algısını oluşturacak politikaların hızla devreye girmesi gerektiğini belirtti. Vergi paketini değerlendiren Ardıç, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e bazı önerilerini dikkate alması sebebiyle teşekkür ederken, kanunda olan ama uygulanmayan istisnaların kaldırılmasının rasyonel olduğunu vurguladı. Buna karşılık, EYT’li istihdamında uygulanan 5 puanlık Destek Primi indiriminin kaldırılmasının, kayıt dışı istihdamı artıracağı uyarısında bulunan Seyit Ardıç, enflasyon düzeltmesinin geçici vergi döneminde uygulanmaması talebini yineledi.
“Süreçten faiz artırıp vergileri çoğaltarak çıkılamaz”
Sıkı para politikasıyla krediye ulaşma maliyetindeki artışın reel kesimin ekonomik aktivitesinde yavaşlamaya yol açtığını ifade eden Seyit Ardıç, “Üretim maliyetlerimiz hammadde ve enerji fiyatlarına gelen zamlarla birlikte oldukça yükseldi. Buna %50-60 oranında finansman maliyeti de eklendiğinde ve bunu tüketiciye yansıtamadığımız durumda, biz üreticiler maalesef varlığımızı devam ettiremeyiz” dedi.
Ardıç, “Anadolu’da bir tabir vardır. Bazı yıl kâr yılı bazı yıl da ar yılıdır derler; bizler ise kârdan vazgeçtik, artık öz varlıklarımızda bile ciddi tahribatlar yaşıyoruz” diye konuştu. Bu süreçten faiz artırıp vergileri çoğaltarak çıkılamayacağına vurgu yapan Ardıç, “Yeni bir dönüşüme ihtiyacımız var. Sanayi, ticaret, eğitim, hukuk, teknoloji politika ve uygulamalarında esnekliğe, değişikliklere ihtiyaç bulunuyor. Etkin program ve projelere her zamankinden daha fazla gereksinim duyduğumuz bir dönemdeyiz” dedi.
“VERİMLİLİK YAKALANMADAN SÜRDÜRÜLEBİLİR BÜYÜME ZOR”
Sanayiciler adına bir özeleştiride de bulunan Seyit Ardıç, rekabetçiliği sadece kura bağlayan, verimliliği ihmal eden sanayicilerin bu döneme alışmasının kolay olmayacağını dile getirdi.
Ardıç, “Çalışanlarımız, mesai arkadaşlarımız düşük ücret ve hayat pahalılığından yakınırken; biz işverenler de yüksek ücret maliyetinden şikâyet ediyorsak, ortada bir verimlilik sorunu vardır. İşgücü, sermaye ve toplam faktör verimliliğini artıramayan ülkemizin sürdürülebilir bir büyümeyi yakalaması zor görünmektedir” dedi.
