ASO Başkanı Nurettin Özdebir uyardı: Aşırı değerli TL hatasını tekrarlamamak lazım
Ekonomideki gelişmeleri değerlendiren Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir, geçmişte aşırı değerli TL’nin cari açığı tetildediğini ve insanların hak etmedikleri lükse alıştıklarını belirterek, “Kredi ihtiyacı olmayana verildi, onlar da döviz aldı. İhracatın yüzde 90’ı sanayi ürünlerinden ama hâlen sanayi toplumu olamadık” dedi.
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, daha önce uygulanan aşırı değerli TL politikasının bir hata olduğunu belirterek, bu hatanın tekrarlanmamasını istedi. Özdebir, COVID-19 döneminde kredi vermeye zorlanan bankaların, tahsilatı kolay yapacakları firmalara kredi verdiklerini belirterek, bunların da parayı dövize yatırdıklarını aktardı.
ASO Başkanı Nurettin Özdebir, bir grup gazeteciye ekonomideki gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Geçmişte aşırı değerli TL’nin cari açığı tetiklediğini ve insanların hak etmedikleri lükse alıştıklarını belirten Özdebir, bu dönemde çok sayıda insanın sanayiciliği bırakarak inşaata yöneldiğini hatırlattı ve bu hatanın tekrar yapılmaması gerektiğini bildirdi. TL’nin aşırı değerli olması halinde rekabet edemeyecek duruma geleceklerinin altını çizen Özdebir, öncelikle verimliliğin artırılması gerektiğini bildirdi.
İhracatın yüzde 90’ının sanayi ürünlerinden oluşmasına rağmen halen sanayi toplumu olamadığımızın altını çizen Özdebir, “Gidilecek daha çok yolumuz var. ASO’nun model fabrikasında, hiçbir yatırım yapmadan, bir vida bile takmadan sadece iş yapma şekillerini değiştirerek verimliliğini yüzde 150 artıran firmalarımızın olması da buna bir örnek” diye konuştu. Bu noktada devletin de ithalata bağımlılığı azaltacak şeyler yapması gerektiğini ifade eden Özdebir, “Örneğin demir çelikte dünyanın en büyük ithalatçısıyız. Bugün ithal ürün daha ucuza geliyor ama bizim halen değerlendirmediğimiz cevherler var. TCDD demir cevherini kırılacak eşya fiyatına taşıyor” dedi.
"Faiz ilaç gibidir, dozunda fayda sağlar”
Merkez Bankası’nın faiz kararını ve faizde yaşanan son gelişmeleri değerlendiren Nurettin Özdebir, faizin bir ilaç gibi olduğunu belirterek fazla kullanımının da eksik kullanımının da fayda sağlamayacağını bildirdi ve dövize ihtiyaç olduğu sürece faizin böyle gitme mecburiyeti bulunduğunu aktardı. Özdebir, jeopolitik risklerin başka bir engel çıkarmaması halinde faizde 2021 yılı ikinci çeyreği sonundan itibaren yumuşama beklediğini vurguladı.
Döviz ihtiyacının azalmasında tüketim tercihlerinin ve devletin yönlendirmesinin de önemli olduğuna işaret eden Nurettin Özdebir, “Söylemde milliyetçi olup da tüketim tercihlerinde yabancı hayranlığı olmaz” şeklinde konuştu.
"Ertelenmiş siparişler yatırımı artırdı”
Ekonominin kurallarını bozmamak gerektiğini belirten Nurettin Özdebir, “Zorlayıcı politikalar bir yerlerden açık veriyor. Bankaları kredi vermeye zorladılar. Zorlanan bankalar ise krediyi ihtiyacı olana değil, geri ödeyebilecek olana verdi. Onlar da aldıkları parayı dövize, altına yatırdı” ifadelerini kullandı. Yatırımlarda pandemi dönemine rağmen yaşanan artışı değerlendiren Nurettin Özdebir, “Hazirandan sonra ciddi talep artışı oluştu. Ertelenmiş siparişlerin karşılanması için daha çok üretim yapıldı. Genişleyen kredinin bir kısmı da doğal olarak yatırıma gitti” dedi. Bu noktada son 2-3 yıldır Türkiye’den teklif dahi almayan global üreticilerin artık Türk üreticilere iş vermeye başladığının altını çizen Özdebir, bunların artık yakın çevrelerinden tedarik yapmayı tercih ettiklerine vurgu yaptı.
“Asgari ücret dengeli artmalı”
Nurettin Özdebir, görüşmelerde sona yaklaşılan 2021 yılı asgari ücretiyle ilgili olarak da dengeli bir artış yapılması gerektiğini kaydetti. Gıda enflasyonunun çok yüksek olduğuna değinen Nurettin Özdebir, "Benim tahminim yüzde 20 civarında artıştır, yeterli değil ama işletmelerin de şartları var” dedi.
“Ankara'da OSB'lerde yer kalmadı”
Nurettin Özdebir, yatırımlardaki artışa bağlı olarak Ankara’daki OSB’lerde büyük doluluk oranına ulaşıldığını bildirirken, Temellideki 2’nci OSB’nin tamamının dolduğunu söyledi. İki yıl önce kurulan Uzay ve Havacılık İhtisas OSB’de de 160 parselin tamamının yatırımcılara tahsis edildiği bilgisini veren Özdebir, bunlardan iki tanesinin de üretime başladığını dile getirdi. Özdebir, Türk Havacılık Uzay Sanayinin (TAI) de HAB’a dâhil olması için Savunma Sanayi Müsteşarlığı koordinasyonunda çalışma yaptıkları bilgisini verdi. Bu alanda Türkiye’ye yönelik yaptırımları da değerlendiren Özdebir, özellikle F-35’e parça üreten firmalara atıfta bulunarak, "Bu üretimi Türkiye’den alıp başkalarına vermeleri çok zor gibi görünüyor” şeklinde konuştu.