Asılsız haberin dünyaya maliyeti 78 milyar dolar

2016 ABD seçimleriyle gündeme gelen ‘asılsız haberler’ küresel ekonomiye yılda 78 milyar dolara mal oluyor. En çok hisse senedi piyasalarını etkileyen bu tür haberler için 2020 ABD seçimlerinde 400 milyon dolar harcanacağı tahmin ediliyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Asılsız haberin dünyaya maliyeti 78 milyar dolar

Hüsniye GÜNGÖR

Asılsız haberler kitleleri yanlış bilgilendirmekle kalmıyor, ekonomik kayıplara da sebep oluyor. Güvenli kaynaklara dayanmayan asılsız haberlerin küresel ekonomiye maliyeti yılda 78 milyar dolar olarak hesaplanıyor. En fazla ekonomik kayıpsa hisse senedi piyasalarında hissediliyor.

Donald Trump’ın başkan seçildiği 2016 ABD seçimlerinde yeniden gündeme gelen ‘asılsız haberler’ (fake news) aslında yeni bir konu değil. Uluslararası düşünce kuruluşu Freedom House para ödenerek halkı yanıltıcı haberler yapan genellikle hükümet yanlısı yorumcuları 2009’dan beri takip ediyor. Kurumun ‘Haber Özgürlüğü’ raporu çevrimiçi sahte destekçi tabanı kullanan ülkelerin 2017’de bir önceki yıla göre yüzde 30 arttığını gösteriyor. Ancak 2016 Amerikan seçimleri asılsız haberlerin global olarak önem kazanmasına neden oldu. Araştırmalar ABD seçimlerden önceki üç ay içinde asılsız haberlerin bir önceki üç aylık döneme göre yüzde 53 artığını gösterirken tüketiciyi sahte haber kaynaklarına yönlendiren kanalların ise yüzde 40 ile sosyal medya plaftormları olduğunu gösteriyor. Dünya Ekonomik Forumu'nun 2018 Global Riskler raporu da yanlış bilgilendirme ve sahte haberleri dünyanın en büyük küresel riskleri arasında göstermişti.

Siber güvenlik şirketi CHEQ, Baltimore Üniversitesi ile ortaklaşa bir araştırma gerçekleştirerek çevrimiçi asılsız haber salgınının küresel ekonomiye maliyetini hesapladı. Asılsız haberlerin doğrudan ekonomik etkisini analiz eden raporda, asılsız haberlerlerin küresel ekonomiye maliyetini 78 milyar dolar olarak hesaplarken, en çok zararın 39 milyar dolar ile hisse senedi piyasalarında görüldüğü belirtiliyor.

Asılsız reklamlardan 235 milyon zarar

CHEQ CEO'su Guy Tytunovich asılsız haberleri, izleyicileri aldatmaya ve yanıltmaya yönelik yanlış veya manipüle edilmiş çevrimiçi bilgilerin kasıtlı olarak yaratılması ve paylaşılması olarak tanımlıyor. Sahte haberler arama motorlarından, güvenirliği şüpheli haber sitelerine sosyal medya platformlarından forumlara kadar her yerde karşımıza çıkabiliyor.

Farklı sektörlerdeki ekonomik verileri analiz etmek için Baltimore Üniversitesi'nin ekonomi bölümüyle birlikte çalışan CHEQ’in raporu, şirketlerin yanlış bilgilendirmeden yılda 9 milyar dolar, finansal yanlış bilgiden 17 milyar dolar, itibar yönetiminde 9 milyar dolar, platform güvenliği çabalarından 3 milyar dolar ve sahte siyasi reklamlardan 400 milyon dolar kaybedeceğini gösteriyor. Markalar, asılsız haberlerin yanında beliriveren çevrimiçi reklamlardan yılda 235 milyon dolar kaybediyor.

Seçimler için 400 milyon dolar asılsız haber bütçesi

Amerika Birleşik Devletler'inde yaklaşan seçimlerin de asılsız haberlerden etkileneceği belirtiliyor. Rapora göre politik yarış için sahte haberlere harcanacak tutarın 400 milyon doları bulacağı tahmin ediliyor. Mevcut ve tahmin edilen asılsız haber sayısına dayanan çalışma, yaklaşmakta olan 2020 ABD Cumhurbaşkanlığı seçiminde sahte haberlerin artırılması, tanıtılması ve dağıtılması için 200 milyon dolar harcanacağını ortaya koyuyor. Rusya merkezli bir kuruluşun 2016 ABD seçimlerinde ‘bölücü’ politik konuları yaymak için 100 bin dolarlık çevrimiçi reklam satın aldığı açıklanmıştı.

‘DÜNYA gibi niş bir iş yapıyorsanız tüketici iyi içeriğe para ödemeye hazır’

Sosyal medyanın asılsız haberlerin yayılmasındaki etkisine dikkat çeken DÜNYA yazarı Garbis Keşişoğlu, “Vatandaş gazeteciliği adı altında sosyal medyayı haberlerde kullanmak moda oldu. Basına alternatif bir mecra doğdu. Yayıncılık Google, Facebook, Apple, Microsoft ve Amazon gibi 5 teknolojinin tekeline geçti. Bunlar Murdoch’un tabiriyle çaldıkları haberlerle o kadar çok para kazandılar ki bunlara karşı herhangi bir grubun bir şey yapabilmesi mümkün değil. USA Today’in de içinde olduğu büyük medya grupları bile tökezliyor” değerlendirmesinde bulundu.

Haberler anlık tüketilmeye başladığı için 24 saat geriden gelen basılı gazetelerin zorlanmaya başladığını belirten Keşişoğlu dijital stratejilerin önemine dikkat çekerek, “Financial Times, Washington Post ve New York Times (NYT) bunun en güzel örnekleri. NYT 7 yıl önceki stratejik adımıyla dijitale ağılık vermeye başladı, bugün milyonun üzerinde dijital abonesi var. Gazetede bulamayacağınız bir haberi bile online’da bulabiliyorsunuz. Tüketici de, özellikle gençler, artık enteresan bulduğu habere para ödemeye hazır. Mühim olan onların gündemini bilmek ve bu rüzgarı yakalamak. Türkiye’de ancak DÜNYA gibi ihtisas gazetesiyseniz ve niş işler yapıyorsanız bunu yapabilirsiniz. 

Ekonomi