Aralıkta indirim kapısı aralandı
Politika faizi kasım PPK toplantısında beklenildiği gibi yüzde 50’de sabit kalırken Merkez Bankası aralık ayı için kapıyı araladı. Hizmet enflasyonunda iyileşmeye dikkat çekilen, "dezenflasyon sürecinin gerektirdiği sıkılıkta politika faizinin belirleneceği" ifadesi eklenen PPK sonrasında bankacılık endeksi yüzde 5’in üzerinde yükseldi.
Şebnem Turhan
Merkez Bankası kasım ayı Para Politikası Kurulu toplantısında beklenildiği gibi politika faizini yüzde 50’de sabit bıraktı ancak verdiği olumlu sinyaller aralık ayında faiz indirimi beklentilerini güçlendirdi. PPK metninde iç talebin yavaşlayarak enflasyonda düşüşü destekleyici seviyelere geldiği, hizmet enflasyonunda iyileşme sinyallerinin belirginleştiği, enflasyon beklenti ve fiyatlama davranışlarının iyileşme eğilimi sergilediği yer alırken, maliye politikasının eşgüdümünün arttığı vurgulandı ve dezenflasyon sürecinin gerektirdiği sıkılığın sağlanacağı şekilde politika faizinin belirleneceğine dikkat çekildi. Piyasa bu olumlu mesajlardan aralık ayında faiz indirimi sinyali alırken kasım ayı enflasyon olumsuz bir sürpriz yapmadığı sürece asgari ücret belirlenmeden önce bir politika faizi indirimine imza atılacağı öngörüldü.
Bankacılık endeksinde alım hızlandı
Merkez Bankası sekizinci kez politika faizini sabit bıraksa da faiz indirimi sinyalinin alınması piyasaya olumlu yansıdı. Bankacılık endeksinde yükseliş yüzde 5’i aşarken açılıştan itibaren olumlu bir seyir izleyen endekslerde alımlar hızlandı. Döviz kurlarında ise anlamlı bir değişim yaşanmadı, gösterge tahvil faizlerinde sert düşüş görüldü. Piyasa uzmanları faiz indirim döngüsü başlasa da TL’de reel değerlemenin enflasyonla mücadelede ana araç olmaya devam edeceği için 2025 yılında da carry trade kanalından girişlerin süreceğini vurguladı.
Merkez Bankası’nın PPK metninde enflasyon paragrafındaki olumlu değişiklikler dikkat çekti. Aralık ayında faiz indirimi için ilk sinyali piyasa bu paragraftan aldı. PPK metninde ekimde enflasyonun ana eğiliminde düşüş gözlendiği, son çeyreğe ilişkin göstergelerin yurtiçi talebin yavaşlamaya devam ederek enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelere geldiğini ima ettiği vurgulandı. Önceki metinlerde risklere ve belirsizliklere dikkat çekiliyordu. Kasım PPK metninde temel mal enflasyonu düşük seyretmeye devam ederken hizmet enflasyonunda iyileşmeye dair sinyallerin belirginleştiğinin vurgulanması piyasanın Merkez Bankası’nın en çok korktuğu hizmet enflasyonunda da olumlu sinyaller alınmasının faiz indirim mesajını güçlendirdiği yorumlarına yol açtı. Risklere de dikkat çekmek için geçici arz koşullarına bağlı olarak işlenmemiş gıda enflasyonunun yüksek seyrini sürdürdüğü bildirilen PPK metninde “Enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları iyileşme eğilimi sergilemekle birlikte, dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam etmektedir” denildi.
Maliye politikasının artan eşgüdümüne vurgu
Para politikasına yönelik paragrafta da değişiklikler yoğun. Para politikasındaki kararlı duruşun, yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile aylık enflasyonun ana eğilimini düşüreceği ve dezenflasyon sürecini güçlendireceği önceki metinlerde olduğu gibi kasımda da yinelendi. Yeni olarak maliye politikasının artan eşgüdümünün de bu sürece önemli katkı sağlayacağı vurgusu yer alırken “Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürüleceği belirtildi. PPK metninde en önemli değişiklik ise şu ifadelerde gerçekleşti: “Bu doğrultuda, politika faizinin seviyesi, enflasyon gerçekleşmeleri ve beklentileri göz önünde bulundurularak öngörülen dezenflasyon sürecinin gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirlenecektir.” Piyasa faiz indirim döngüsüne başlanacağına yönelik en net sinyali bu ifadeden alırken kurulun, enflasyon üzerindeki yukarı yönlü risklere karşı ihtiyatlı duruşunu yinelediği ve enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikası araçları etkili şekilde kullanılacağı ifadeleri tekrarlandı.
İndirimin boyutunu kasım enflasyonu belirleyecek
Bankacılık sektörü kaynakları faiz indirimi için aralık fiyatlamasının güçlendiğini ancak boyutu için kasım ayı enflasyonunun açıklanacağı 3 Aralık tarihinin bekleneceğini belirtti. Kaynaklar, kasım enflasyonunun geçen yıl kasımdaki yüzde 3,3’ün altında geldiği sürece yıllık enflasyonun yüzde 48,6 seviyesinden aşağı ineceğini belirterek, Merkez Bankası’nın yüzde 44 yıl sonu hedefi içinse son iki ay enflasyonun yüzde 2’nin altında olması gerektiğini vurguladı. Kaynaklar, aylık enflasyon rakamının yüzde 2’nin altında gelmesi durumunda politika faizinde indirimin de fiyatlanmaya başlayacağını söyledi.
Merkez Bankası’nın olumlu ve iyimser mesajlar verse ve faiz indirimlerine yönelik sinyalleri güçlendirse de kaynaklar beklentilere bakarak enflasyon gerçekleşmelerine bakarak indirim döngüsünü gerçekleştireceğini ezbere bir şey yapmayacağını vurguladı. Kaynaklar ayrıca Merkez Bankası faiz indirimi yapsa da sıkı para politikasının yılın ilk 6-8 ayında süreceğini dile getirdi.
Merkez Bankası rezervleri 156.7 milyar dolara geriledi
Merkez Bankası (TCMB) toplam rezervleri, 15 Kasım haftasında bir önceki haftaya göre 624 milyon dolar azalışla 156 milyar 684 milyon dolara geriledi. TCMB, haftalık para ve banka istatistiklerine göre, 15 Kasım itibarıyla Merkez Bankası brüt döviz rezervleri 1 milyar 969 milyon dolar artışla 94 milyar 90 milyon dolara çıktı. Brüt döviz rezervleri, 8 Kasım'da 92 milyar 121 milyon dolar seviyesinde bulunuyordu. Bu dönemde altın rezervleri ise 2 milyar 593 milyon dolar düşüşle 65 milyar 187 milyon dolardan 62 milyar 594 milyon dolara geriledi. Böylece Merkez Bankasının toplam rezervleri, 15 Kasım haftasında bir önceki haftaya göre 624 milyon dolar azalışla 157 milyar 308 milyon dolardan 156 milyar 684 milyon dolara indi. Merkez Bankası swap hariç net rezervi geçen hafta 44.3 milyar dolara indi, bir önceki hafta 45.1 milyar dolar seviyesindeydi. Net uluslararası rezervler ise bir önceki haftaki 60.7 milyar dolardan 15 Kasım haftasında 59.3 milyar dolara düştü.
Yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatında artış
Yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatı geçen hafta parite etkisinden arındırılmış olarak 2.9 milyar dolar arttı. Gerçek kişilerin döviz mevduatı parite etkisinden arındırılmış olarak 596 milyon dolar, tüzel kişilerin döviz mevduatı ise 2.3 milyar dolar artış gösterdi. Öte yandan Kur Korumalı Türk lirası Mevduat ve Katılma Hesapları (KKM) geçen hafta 39 milyar 337 milyon lira azalarak 1 trilyon 250 milyar 245 milyon liraya düştü. KKM büyüklüğü, toplam mevduatın yüzde 6,82'si oldu. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun (BDDK) haftalık bültenine göre, sektörün kredi hacmi 15 Kasım itibarıyla 11 milyar 818 milyon lira arttı. Bankacılık sektörünün toplam kredi hacmi, 15 Kasım haftasında 11 milyar 818 milyon lira artarak 15 trilyon 148 milyar 834 milyon liradan, 15 trilyon 160 milyar 652 milyon liraya çıktı. Bankacılık sektöründe toplam mevduat ise bankalar arası dahil, geçen hafta 434 milyar 936 milyon lira artarak 18 trilyon 326 milyar 3 milyon liraya yükseldi.
Yabancının tahvil stoku 6 yılın zirvesine çıktı
Yabancı yatırımcılar, geçen hafta 1 milyar 627,3 milyon dolarlık Devlet İç Borçlanma Senedi (DİBS) alırken, yabancıların DİBS stoku Mart 2019'dan bu yana en yüksek seviyeye çıktı. Merkez Bankası (TCMB) tarafından "Haftalık Menkul Kıymet İstatistikleri" yayınlandı. Buna göre, yabancı yatırımcılar, 15 Kasım haftasında net 138.6 milyon dolarlık hisse senedi, 9.7 milyon dolarlık Genel Yönetim Dışındaki Sektör (ÖST) varlığı ve 1 milyar 627,3 milyon dolarlık Devlet İç Borçlanma Senedi (DİBS) aldı. Yurt dışında yerleşik kişilerin 8 Kasım itibarıyla 30 milyar 903,7 milyon dolar olan hisse senedi stoku, 15 Kasım'da 32 milyar 141,2 milyon dolara çıktı. Aynı dönemde yurt dışında yerleşik kişilerin DİBS stoku da 17 milyar 837,2 milyon dolarla son 6 yılın zirvesine yükselirken, ÖST stokları 8.4 milyon dolar artışla 389 milyon dolara ulaştı.
UZMANLAR MERKEZ BANKASI PPK KARARINI NASIL YORUMLADI
POLİTİKA FAİZİ İNDİRİMİ İÇİN KRİTİK TARİH 3 ARALIK
■ TOBB ETÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Atılım Murat: Merkez Bankası PPK metniyle aralık ayında indirim için kapıyı araladı. Ancak politika faizinde ilk indirimin boyutu için kritik tarih 3 Aralık olacak. 3 Aralık’ta kasım ayı enflasyon verisi açıklanacak. Merkez Bankası’nın aylık yüzde 1,5 civarında enflasyon görmek istediğini biliyoruz. Eğer gıda fiyatlarından gol yemezsek ki Merkez Bankası da geçici etkilerine dikkat çekiyor PPK metninde, kasımda beklentilerin altında bir enflasyon verisi geleceğini düşünüyorum. Bu da zaten PPK metninde kapının aralandığı gibi 26 Aralık’taki PPK toplantısında Merkez Bankası faiz indirim döngüsünü başlatabilir. Faiz indirimini 250 baz puan ile başladığınızda piyasayı beklentiye sokarsınız. Sonrasında farklı gelişmeler olursa tekrar 50- 100 indirim veya pas geçemezsiniz. Eğer indirimi 50-100 baz puan ile sembolik olarak başlarsanız olumlu gelişmelerle elinizi yükseltebilirsiniz. Merkez Bankası yüksek bir indirim oranıyla başlamak istemeyebilir. Yüksek faiz yılın ilk 6-8 ayında devam edecek bu nedenle sıkı para politikası da bir nevi devam etmiş olacak. Ancak faiz indirim döngüsünün başlamasıyla Merkez Bankası reel sektöre de olumlu sinyal vermiş olacak, elini çok açmayacağı için reel faiz yüksek kalacak bu da Merkez Bankası’nı destekleyecek. Yani Merkez Bankası hem reel sektörü mutlu edecek hem de kendini mutlu edecek.
150 BAZ PUAN İLE ARALIKTA İLK İNDİRİM BAŞLAYABİLİR
■ QNB Baş Ekonomisti Erkin Işık: PPK kararında enflasyon eğilimine yönelik değerlendirme daha olumluya dönmüş. Maliye politikasının artan eşgüdümden bahsedilmiş ki bunun da dezenflasyon sürecine katkı sağlayacağı belirtiliyor. PPK notuna eklenen kritik cümle olarak “politika faizinin seviyesi, enflasyon gerçekleşmeleri ve beklentileri göz önünde bulundurularak öngörülen dezenflasyon sürecinin gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirlenecektir” ifadeleri eklenmiş. Bunun faizlerin indirilmeye başlayacağı yönünde sinyal olduğunu değerlendiriyorum. Ancak bu indirim sürecinde de reel faizin yüksek tutulmaya devam edileceği ifade edilmiş. Verilerden çok ters bir sinyal gelmezse aralık ayında 150 baz puan ile ilk faiz indiriminin başlayabileceğini düşünmeye devam ediyoruz.
KASIM VERİLERİ YAKINDAN İZLENECEK
■ Deniz Yatırım Strateji ve Araştırma Genel Müdür Yardımcısı Orkun Gödek: Merkez Bankası’nın “ince iletişim” mekanizması işleterek kamuoyunu “kapalı sinyalleme ile yönlendirme” pozisyonunda hiçbir değişiklik yok. Açıkçası bu yöntemi tercih ettikleri için haksız olduklarını söylemek de güç. İçerisinden geçilen zorlu dezenflasyon süreci ve beklentilerin hali hazırda tam olarak “tüm kesimler nezdinde” çıpalanamamış olması, kapalı ve kontrollü sinyalleme ile ilerleme tercihinden geriye pek başka bir şey bırakmıyor. Kamuoyu ile paylaşılan PPK metnini Enflasyon Raporu sunumu ile paralel ve tamamlayıcı nitelikte değerlendiriyoruz. Başkan Karahan’ın Ankara’da verdiği “faiz indirim sürecinde de sıkı duruş devam edecek” mealindeki yönlendirme metnin genel havasında hissediliyor. i) Ekim ayı enflasyon verilerine dair yapılan değerlendirmede ana eğilimin düşüş gösterdiğinin kesin bir ifade ile belirtilmesi ii) yurt içi talepteki yavaşlamanın enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelere geldiğini “ima” etmesi yönlendirmesi ve iii) hizmet enflasyondaki belirginleşmenin atfını “faiz indirimi noktasına yaklaşıldığı” şeklinde okuyor ve “önemli bir sinyal” olarak algılıyoruz. Zamanlama konusunda uzun bir süredir dile getirdiğimiz üzere, aralıktan yana ihtimale şans verir duruşumuzu koruyoruz. Ancak, kasım ayı enflasyon verilerinin de yakından izleneceğini eklemek isteriz. Son olarak, maliye politikasının artan eşgüdümü değerlendirmesini de aralık ayı faiz indirimi senaryosu durumunda ocak ayındaki yeni yıl kamu zamları karşı oluşabilecek tartışmalar için yine kritik bir iletişim olarak gördüğümüzü eklemek isteriz.
İNDİRİM BAŞLASA DA SIKI DURUŞ KORUNACAK
■ TSKB Ekonomik Araştırmalar Baş Ekonomisti Şakir Turan: PPK açıklamasında ekonomideki soğuma ve enflasyon dinamiklerindeki iyileşmenin boyutuna dair kendinden daha emin mesajlar verdi. Bir önceki karar metnine kıyasla bu açıklamasında bir çok değişiklik yapsa da enflasyon üzerindeki yukarı yönlü riskler ve sıkı parasal duruşuna dair yaklaşımını genel olarak korudu. Merkez Bankası'nın para politikası faizini sabit tutsa da ekonomideki yavaşlamanın boyutu ve enflasyondaki iyileşme konusunda Enflasyon Raporu'ndaki duruşu ile uyumlu şekilde daha güvenli olduğunu görüyoruz. Bu kapsamda faiz seviyesinin, gerçekleşmeler ve beklentiler dikkate alınarak dezenflasyon sürecinin gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirleneceğini belirten ifadesi önümüzdeki dönemde indirime başlasa da sıkı duruşun korunacağının işareti olarak yorumluyoruz. Kasım ayı enflasyonunun aşağı yönlü sürpriz yapmasının aralık toplantısında faiz indirimine imkan tanıyacağını düşünüyoruz. Ancak enflasyondaki katılığı ve fiyatlama davranışlarındaki belirsizlikleri dikkate alarak ilk faiz indirimi için aralık ve ocak aylarının olasılıklarının hala dengeli dağıldığını değerlendiriyoruz.