Araç kiralama şirketleri, kredide ‘yatırım’ istisnası istiyor

Filoyu büyütme ihtiyacı artan araç kiralama şirketleri, krediye erişimde büyük zorluk yaşıyor. Sektör temsilcileri, yatırım kredileriyle ilgili yeni düzenlemede, binek araç alımını kapsam dışında tutan Merkez Bankası’nın, kiralama şirketlerine istisna tanıması gerektiği görüşünde.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Araç kiralama şirketleri, kredide ‘yatırım’ istisnası istiyor

Aysel YÜCEL / OTONOMİ

Son yıllarda üst üste daralma yaşayan araç kiralama sektöründe, artan müşteri talebi doğrultusunda filoya yatırım iştahı arttı. Tedarik krizindeki gevşeme ve perakende satışlarındaki daralmanın etkisiyle, araç bulunurluk sorununu kısmen aşan kiralamacılar, bu kez de finansmana takıldı. Krediye erişimde büyük zorluk yaşayan şirketler, binek araç alımını ‘yatırım kredileri’ kapsamı dışında tutan Merkez Bankası’nın, kiralama şirketlerine bu konuda istisna tanımasını istiyor.

TOKKDER ve İTO harekete geçti

Merkez Bankası, geçtiğimiz haftalarda bankalara gönderdiği talimat yazısında, işletmelerin faturaya bağlı yatırım harcamalarının karşılanması amacıyla, Yatırım Teşvik Belgesi kapsamında en az iki yıl kullandırılan yatırım kredilerinin içeriğini belirledi. İlgili yazıda; “Arsa, bina vb. gayrimenkul edinimi, finansal yatırımlar ile binek araç alımı için kullandırılan krediler, yatırım kredisi kabul edilemez. Ağır ticari araç kredileri, yatırım kredisi olarak değerlendirilir” ifadesi yer aldı. Binek araçların yatırım kredisi kapsamına alınmaması, asıl iştigal alanı araç kiralama olan işletmelerde büyük hayal kırıklığı yarattı. Bu işletmeler için binek otomobillerin bir yatırım aracı olması nedeniyle ilgili maddede araç kiralama şirketlerine istisna tanınması isteniyor. TOKKDER ve İTO, konuyu ilgili bakanlıklara iletti.

“Bankalar da şaşkın”

DÜNYA’ya konuşan Tüm Oto Kiralama Kuruluşları Derneği (TOKKDER) yetkilileri, bu konudaki taleplerini ilgili kamu yetkililerine ilettiklerini ancak henüz olumlu bir sonuç alamadıklarını vurguladı. Sektör temsilcileri, filo kiralama şirketleri için yatırım dönemi olduğunun altını çizerek, bu konudaki desteğin aciliyet kazandığına vurgu yaptı. İTO Taşıt Kiralama Meslek Komitesi Başkanı ve Meclis Üyesi İlhan Yılmaz, “Asıl iştigal alanı oto kiralama olan sektörün araç alımının yatırım statüsünden çıkarılmaması gerekiyor. Bankalar da şaşkın, sektör de. Bu gelişme filo kiralama sektörünün gelişimine dinamit koydu. Aslında birçok bürokrat bu konuda bize hak veriyor ancak konu çözüme kavuşturulamıyor” dedi.

Neden ayrıcalık istiyorlar?

Peki, araç kiralama sektörü bu kapsama neden alınmadı? DÜNYA’ya konuşan bir araç kiralama şirketi yöneticisi, konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: “Kanun koyucu, faizleri indirip krediyi ucuzlatmak istiyor. Tabii ki, gerçek hayatta enflasyon inmeden tek başına bu maalesef mümkün değil. Diğer bir motivasyon unsurları da bazen zorla ucuzlatılan bu kredilerin ağırlıklı ihracatçı sektörlere kullandırılarak kurun baskılamaya çalışılması. Araç alımının yarıdan fazlası ithal olduğu için oradaki talebi de kısmaya çalışıyorlar. İştigal konusu otomobil ya da kiralama olmayan firmalarda araç alımını bir yatırım aracı ve döviz pozisyonunda hedge gibi değerlendirmeye başladığı için, zorunlu karşılıkları yükselterek bunun da önüne geçmeye çalışıyorlar. İştigal konusu otomotiv, mobilite gibi işletmelerin doğal olarak bu kapsamdan çıkarılması gerekiyor. Kiralama ve mobilite firmaları da bu kapsama alındığı ve istisna yapılmadığı için şirketler araç kiralayamıyor ve kendi sermayelerini kullanarak araç almak zorunda kalıyorlar bu da nakitlerini azalttıkları için yatırım yapma iştahlarını daha da azaltıyor.”

“48 ay kiralama sınırı kaldırılsın"

Araç kiralama sözleşmelerinde, işletmeler en fazla 48 ay süreyle araç kiralaması yapabiliyor. Özellikle tedarik krizinin yaşandığı pandemi döneminde sözleşmelerde müşterilerin 48 kiralama tercihinde büyük artış olmuştu. Ancak sektör temsilcileri, sözleşmelerdeki bu 48 ay sınırlamasının kaldırılmasını talep ediyor. Yetkililer, 48 ay sınırlamasının kaldırılmasının, filo şirketlerinin yeni araç alma ihtiyacını önemli oranda azaltacağını belirtiyor. Bu durumun ithalatın azaltılmasına da katkı sağlayacağı vurgulanıyor. Diğer yandan, şirketlerin mevcut araçlarını kullanmaya devam ederek, bu dönemde nakitlerini kendi işlerinde kullanabileceklerine vurgu yapılıyor.

Otomotivcinin de umudu filoda

DÜNYA'ya konuşan otomotiv marka temsilcileri, filo kiralama sektöründeki müşterilerinin araç talebinin arttığını, ancak firmaların krediye erişimde büyük zorluk yaşadığının duyumunu aldıklarını belirtti. Filo satışları, daralan otomotiv pazarı için büyük önem taşıyor. Tedarik krizinin yanı sıra artan araç fiyatları ve krediye erişim zorlukları nedeniyle otomobil ve hafif ticari araç pazarında daralma hızlandı. Ağustos ayında otomobil ve hafif ticari araç satışları yüzde 17,3, otomobil pazarı yüzde 21,3 daraldı. Böylece, Türkiye otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarı, 2022 ocak-ağustos döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 8,5 daralarak 458 bin 446 adet olarak gerçekleşti. Toplam otomotiv satışlarının yüzde 40’ı son çeyrekte yapılıyor. Filo şirketlerinin araç yenileme dönemi son çeyrek. Dolayısıyla perakende satışlarında büyük kayıp yaşayan otomotivcilerin de umudu filo müşterilerine yapılacak satışlarda.

“Kısa dönem kiralama talebi 9 ayda %28 arttı”

Pandeminin etkisinin azalmasıyla Türkiye’yi ziyaret eden turist sayısının bu yılın ilk 8 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 128 artması, özellikle kısa dönem araç kiralama talebini de artırdı. Sektör kış sezonundan da umutlu. Bu firmalardan biri olan Garenta & ikinciyeni.com Genel Müdürü Şafak Savcı, 2021’in araç kiralama sektörü için normalleşmenin başladığı bir yıl olduğunu ifade ederek, talepteki artışa yönelik şu açıklamayı yaptı: “Garenta’daki verilerimize baktığımızda yılın ilk dokuz aylık döneminde kısa dönem kiralamaya olan talep bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 28 arttı. Haziran, temmuz ve ağustos aylarında gerçekleşen talep ise geçen yılın aynı aylarına göre neredeyse yüzde 10 artış gösterdi. Kiralama gün sayısında da yukarı yönlü bir ivme var. Bu yılın ilk dokuz aylık döneminde gerçekleşen kiralama gün sayısı geçen yılın aynı dönemine göre neredeyse yüzde 50 arttı. Zor geçen iki yılın ardından talebin artması memnuniyet verici. Yılın son çeyreğinde sonbahar ve kış turizmiyle birlikte pandemi öncesi dönemi yakalayacağımızı düşünüyorum.”

Ekonomi
Bu konularda ilginizi çekebilir