ANSİAD Başkanı Akıncı: Yeni bir ekonomi programı şart

FİKRİ CİNOKUR

Antalya iş dünyası, Türkiye'nin doğrudan yabancı yatırımlar başta olmak üzere dış kaynak çekebilecek yeni bir ekonomi programını bir an önce devreye sokmasını istiyor. Antalya Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ANSİAD) Başkanı Akın Akıncı, son ekonomik gelişmeleri değerlendirdiği açıklamasında turizmdeki kayıplar nedeniyle Antalya başta olmak üzere turizm bölgelerinde işletmelerin finansman ihtiyaçlarının göz önünde bulundurulmasını ve mevcut desteklerin sürdürülmesi gerektiğine işaret etti. Pandemiyle mücadeleye önem verilerek ikinci dalga risklerinin azaltılmasının hızla gündeme alınmasını isteyen Akıncı, ''İkinci dalga durumunda önlemlerin ve ekonomik desteklerin nasıl devam edeceği konusunda hazırlık yapılmalıdır. Turizmdeki kayıplar nedeniyle Antalya başta olmak üzere turizm bölgelerinde işletmelerin finansman ihtiyaçları dikkate alınarak, mevcut destekler sürdürülmelidir.''

Döviz kuru baskısına dikkat!

ANSİAD olarak dış kaynak sağlanmadan yapılan parasal genişlemenin döviz kuru üzerinde çok önemli bir baskı oluşturacağı uyarısında bulunduklarını anımsatan Akıncı, şunları kaydetti. ''Yapılan desteklere rağmen son resmi veriler ekonomide önemli bir istihdam kaybı olduğunu, ümitsizlik nedeniyle iş aramaktan vazgeçen kişi sayısının da çok arttığını gösteriyor. Pandeminin etkisiyle ekonomide ikinci çeyrekte yüzde 8 civarı bir küçülme olduğu görülüyor, üçüncü çeyrekte de bu küçülmenin önemli ölçüde telafi edilmesini bekliyoruz. Ekonomide toparlanma üçüncü ve dördüncü çeyrekte yaşanacak büyüme performansına bağlı. Önce koronavirüs salgınının seyri, sonra da enflasyon, turizm ve ihracat döviz gelirleri, yabancı sermaye gibi temel değişkenlere bağlı olarak toparlanma sağlanabilir.''

Enflasyon tek, faiz çift hane

Turist sayısında azalmanın yüzde 80'nin üzerinde olduğunu ifade eden Akın Akıncı, şöyle konuştu: “Enflasyon çift hanedeyken TCMB ve mevduat faizlerinin tek hanelerde kalması ve rezerv düzeyine ilişkin kaygılar TL'yi zayıflatmaya devam etmektedir. Dolayısıyla ekonomide yapısal sorunlarımızın öneminin arttığını ve koronavirüs etkileriyle mücadelede ekonomi yönetiminin elini zayıflattığını görüyoruz.''

Merkez Bankası'nın örtülü faiz artışları ve likiditeyi sıkılaştırmasıyla TL'nin değerini korumaya çalışacağını anlatan Akıncı, ''Bu Türkiye ekonomisinin yapısal sorunlarını çözmekten uzak olacak. İş dünyasının beklentisi, günlük, uyumsuz ve sürdürülmesi mümkün olmayan politikalarla zaman ve enerji kaybetmek yerine yapısal problemlerin çözümüne daha fazla önem verilmesi yönünde. Türkiye doğrudan yabancı yatırımlar başta olmak üzere dış kaynak çekebilecek yeni bir ekonomi programını bir an önce devreye sokmalı.''

PANDEMİDE İKİNCİ DALGAYA HAZIRLIKLI OLMAMIZ LAZIM

AKIN AKINCI, yılın son çeyreğinde, hatta 2021 yılında ekonomik durum için koronavirüste ikinci dalga riskinin azaltılmasının yaşamsal bir önem arz ettiğini belirterek "İkinci dalga halinde, alınan ve alınacak önlemlere rağmen dünya ekonomisinde küçülmenin yüzde 5'ler düzeyinden yüzde 7'ler düzeyine çıkması öngörülüyor. Pandemide ikinci dalga durumunda Türkiye ekonomisinde canlanmanın devam etmesi güç'' dedi. Turizmde 7 ayın kaybedildiğini vurgulayan Akıncı, sözlerini şöyle tamamladı: ''Koronavirüste ikinci dalga yaşanması halinde ekonomide yüzde 5'in de üzerinde küçülme olasılığı artacak, reel sektörün yeni desteklere, işsizlerin ve düşük gelir gruplarının sosyal yardımlara ihtiyacı yüksek olacaktır. Ekonominin kaynak ihtiyacı için kapsamlı reformlar gerekiyor. Bu reformlar için toplumsal konsensüs sağlanmalı.. Gerek toplumsal konsensüs gerekse karar alma süreçlerinin etkinliğini sağlamak için Ekonomik ve Sosyal Konsey gibi kurumsal istişare mekanizmalarının işletilmesi de faydalı olacak. Ülkemiz derinleşen siyasi gündemden bir an önce uzaklaşarak ekonomi gündemine dönmeli.''