Alüminyumda ‘fason’ temasları hızlandı
Alüminyum üretimi 1970’li yıllardan bu yana en düşük seviyelere inen Avrupa, fason üretim için Türkiye’nin kapısında. Düsseldorf’taki fuarda yoğun ilgi gören Türk firmalarının, yakın zamanda yeni işbirlikleri duyurabileceği düşünülüyor.
Ferhat POLAT - DÜSSELDORF
Avrupalı üreticiler, yüksek enerji gerektiren alüminyumda, ayakta kalmak için fason üretime yöneldi. Türkiye’de enerji konusunda bir sıkıntı yaşanmayacağını düşünen Avrupalı firmalar Türkiye’deki üreticilerle temaslarını hızlandırdı. Almanya’da 27-29 Eylül tarihleri arasında düzenlenen Düsseldorf Alüminyum Fuarı, bu alanda yeni işbirliklerine iyice kapı araladı. Binin üzerinde katılımcı firmanın yer aldığı fuarda, Türkiye 102 firma ile ev sahibi Almanya’nın ardından ikinci olurken, fuarda Türk firmalara gösterilen ilgi dikkat çekti.
Sektördeki son gelişmeleri ve fuarın nabzını değerlendiren İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Tecdelioğlu, Türkiye’nin üretim anlamında kendini kanıtladığına dikkat çekerek, özellikle Avrupa’daki enerji sorununun ardından Türkiye’nin daha da ön plana çıkmaya başladığını kaydetti. Avrupalı firmaların, “Türkiye’deki üreticilere fason üretim yaptırabilir miyiz?” demeye başladığını ifade eden Tecdelioğlu, şöyle konuştu: “Bu düşünce Avrupa’daki enerji sorunu ve yükselen enerji fiyatları sonrasında oluşmaya başladı. Avrupa’daki firmaların Türkiye’deki üreticilere ‘Size sipariş verirsek, enerji sorununa takılmadan yerine getirebilir misiniz?’, ‘Temin noktasında sıkıntı yaşanır mı?’ şeklinde sorularla geliyor. Çünkü Avrupa’daki birçok büyük üretici enerji sorunu nedeniyle ya üretimi durdurdu ya da üretimini yavaşlattı. Bu duruma çözüm arayan Avrupalı şirketler en yakın alternatif olarak Türkiye’yi ve Türk üreticileri görmeye başladı” diye konuştu.
Hızlı teslimat ve ürün gamı en güçlü silah
Peki Türkiye, Avrupa’nın bu üretim taleplerini karşılayabilir mi? Türkiye’nin alüminyumda güçlü bir üretim kapasitesi olduğuna işaret eden Tecdelioğlu, “Bunun yanında üretilen ürünlerin dünyanın dört bir tarafına hızlı teslim edilmesi ve ürün çeşitliliğinin olması Türkiye’yi bu alanda farklı bir boyuta taşıyor. Ayrıca Türkiye kaliteli ürünleriyle de dikkat çekiyor” değerlendirmesini yaptı. Türkiye’nin coğrafi konumunun, ciddi fırsatları da beraberinde getirdiğinin altını çizen Tecdelioğlu, “Harcama kapasitesi yüksek pazarlara yakın konumdayız. Lojistik fırsatlarımız, pazar genişlemesine de pozitif etki yapıyor” dedi.
“Üretimde kalıcı olabiliriz”
Türkiye’de enerji konusunda bir sıkıntı yaşanacağını düşünmediklerini kaydeden Çetin Tecdelioğlu, “Şu anda böyle bir sıkıntı beklenmediği için Avrupalı üretimlerini bize kaydırmak istiyor. Her ne kadar fason üretim istekleri ağırlıkta olsa da süreci doğru yönetir, doğru enerji politikaları oluşturup, ilişkilerimizi en iyi şekilde kullanırsak Türkiye için çok büyük bir avantaj olur ve bu durumu kalıcı kılabiliriz. Sadece fason üretimden milyar dolarlar seviyelerine ulaşabiliriz diye tahmin ediyoruz” ifadelerini kullandı.
“LME depoları bir an önce kurulmalı”
Avrupalıların 2-3 yıl öncesine kadar daha büyük makinelerle üretim yaptığını dile getiren Tecdelioğlu, “Ancak Türkiye’de de büyük çaplı presler, makineler devreye girmeye başladı. Böylece Avrupa’daki pazarımız da büyümeye başladı. Londra Metal Market (LME) depolarının da bir an önce kurulması gerekiyor ki, dünyadaki belirli stokları Türkiye, sermayeye bağlanmadan kendi sınırları içerisinde mevcut hale getirsin. Bunları yapmazsak enerjimiz de olsa hammaddeye ulaşmakta zorluk olabilir. Bunun stratejik olarak düşünülmesi gerekiyor” dedi.