Altın ithalatına kota sinyali ihracatçıyı zorda bıraktı
İhracatın durma noktasına geldiğini belirten MİB Başkanı Burak Yakın, “Altını kim yastık altına götürüyorsa ona kota konulmalı. Biz getirdiğimiz altını işleyerek yüksek katma değerli şekilde ihraç ediyoruz. Bugünkü maliyetlerle bu iş yapılmaz. Ben bu uygulamanın uzun süreceğini düşünmüyorum, bugün yarın karar bozulur” dedi.
İmam GÜNEŞ
İSTANBUL - Altın ithalatına getirilen kota uygulaması tartışma yarattı. Ekonomi yönetiminin ihracatı destekleyecek adımlar açıklamasının ardından bu kararının alınması ihracatçılar tarafından olumlu bulunmadı. Karar alınmadan önce Ticaret Bakanlığı ve Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkilileriyle görüşme yaptıklarını söyleyen Mücevher İhracatçıları Birliği (MİB) Başkanı Burak Yakın, “Bize ihracatçıyı zor durumda bırakmayacaklarını söylediler. Ancak bu karar ülkeye katma değer sağlayan 6 bin üreticiyi zor durumda bıraktı. Karar ihracatımızı bitirdi, maliyetimizi artırdı. Ben uzun süreceğine inanmıyorum, Bu karar bugün yarın bozulur” dedi.
Merkez Bankası Başkanı ile görüşme yapılacak
Kota uygulamasında ihracatçının ayrı kefeye konulması gerektiğinin altını çizen Yakın, “19 ayda 400 ton işlenmemiş altın ithal ettik. Bunun 250 tonunu ihraç ettik. İçeride turiste satılan var, bankalara verilenler var. 2021’de Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında yapılan ihracatın toplam ihracatımızdaki oranı yüzde 34,7 iken bugün yüzde 52,7. DİR’in oranı artıkça katma değer de artıyor. Bugün katma değeri de en fazla olan sektör biziz. Altında 2 bin 500-5 bin dolar, pırlantada 50- 100 bin dolar arasında kilogram değerimiz var. Ancak kota uygulaması ihracatımızı durdurdu. Kim yastık altına götürüyorsa altını ona kota konulmalı. Merkez Bankası Başkanımızdan da randevu istedik, görüşeceğiz” diye konuştu.
Üretici zorda, bankalar kazanıyor
Altın ithalatına kota uygulanmasının, kayıt dışı işlemlerin ve kaçakçılığın artmasına yol açacağını da belirten Yakın, şöyle devam etti: “Neticede altın talebine bağlı olarak altına erişim maliyetinin artmasına neden olur. Toplamda altına erişim maliyetinin artması ihracatçı firmaların maliyetlerini de artıracağı için küresel pazarlardaki rekabet gücümüzü olumsuz etkiler. Kota uygulanmasıyla Türkiye’nin tüm sınırlarından kaçak altın girmesinin önünü açar. Bu da hem sektörümüze, hem ülkemize zarar verir. Bankaların elinde olan altını ihracatçıya kiloda 1750 dolar farkla satıyorlar. Bunun işçiliği de var. Bizim dünya standartlarda altın getirmemiz lazım. Kazanan net bir şekilde bankalar oluyor. Dünyada altın 65 bin dolarken Türkiye’de 67 bin dolar. Bu hak mıdır? Kuyumcular, üreticiler kapatma noktasına geldi. Seçim döneminde huzur içindeydik. Şimdi bir yandan ithalat azalırken, normale dönerken kota konuldu. Bu karardan vazgeçileceğini düşünüyorum.”
“Kredi kartıyla yapılan satışın ihracatımıza yansıması lazım”
Üreticileri ziyaretleri esnasında 3 dükkânda 14 milyon dolarlık kredi kartıyla satış yapıldığını gözlemlediklerine dikkat çeken MİB Başkanı Burak Yakın, “Yabancı kredi ile büyük miktarlarda alışveriş yapılıyor. Yurt dışından getirilen her ürün ithalatımıza ekleniyor. Ama buradan çıkan ürünlerimiz maalesef ihracatımıza yansımıyor. Buradaki harcama hizmet ihracatından sayılıyor. Sektörümüzün dış ticaret dengesi doğru verileri içermiyor. Mikro ihracat ve yabancı kredi kartı harcamalarının da ihracatımıza yazılması lazım. Şu an 6-7 milyar dolar ihracatımız gözüküyor. Ama aslında en az 15 milyar dolar ihracatımız var” ifadelerini kullandı.
Kotalar engel
- Nisan 2020’de 900 olan aktif ihracatçı sayımız, bugün 1321 oldu.
- Toptancımızın kapasite belgesi yok, belge olmadan DİR ile nasıl altın getirecek? ABD’den, Çin’den, Suudi Arabistan’dan, Kazakistan’dan DİR kapsamında altın getiremiyoruz.
- Deprem bölgesinde, köy evlerinde üretim yapılmaya çalışılıyor. Devlet destek verirse ihracatımızı eski seviyelerine doğru çekebiliriz.
- Miami’deki fuardan tonlarca sipariş aldık, kota sonrası hepsi iptal oluyor.
- Meksikalılar geldi. Bizdeki örneği gördü. Bu şartlarda ABD pazarı Meksika’ya geçer.