AB’ye 70 milyar dolarlık ihracat tehlikede
Avrupa Birliği’nin 2030’dan itibaren ürün ambalajında geri dönüşüm oranını yüzde 30’a yükseltme ve atığın Avrupa kaynaklı olması yönündeki kararının, Türkiye’nin bölgeye ihracatını olumsuz etkileyebileceği belirtiliyor.
Yener KARADENİZ / AMSTERDAM
Avrupa Birliği’nin 2030 yılı itibari ile ambalajda geri dönüşüm oranını yüzde 30’a yükseltme ve geri dönüştürülecek atığın da Avrupa kaynaklı olması yönündeki kararının, Türkiye’nin bölgeye ihracatını olumsuz etkileyebileceği belirtiliyor. Geçtiğimiz hafta Hollanda’nın Başkenti Amsterdam’da düzenlenen Avrupa Plastik Geri Dönüşüm Fuarı’nda açıklamalarda bulunan Yeşil Dönüşüm ve Teknoloji Derneği (PAGÇEV) Başkanı Yavuz Eroğlu, AB’nin bir taraftan böyle bir karar alırken diğer taraftan atık ihracatına engeller çıkardığını belirterek, uygulamanın Gümrük Birliği Anlaşması ve Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) kararlarına aykırı olduğunu söyledi. Eroğlu, “Gümrük Birliği’nin 9. maddesinde ‘sen bana teknik engel çıkarmayacaksın’ yazıyor. Ama bize çıkardıkları maalesef hep teknik engel” dedi. Yavuz Eroğlu, geçtiğimiz hafta bu kapsamda DTÖ’ye itiraz başvurusu yapıldığı bilgisini de yaplaştı.
Türkiye’den Avrupa’ya yıllık 100 milyar dolara yakın ihracat yapıldığını, bunun yüzde 70’inin ambalajlı ürünlerden oluştuğunu belirten Eroğlu, “Karar uygulamaya girerse kaba bir hesapla AB’ye yıllık 70 milyar dolarlık ihracat ambalajlı olduğu için yapılamayacak. Üstelik vergi ile olsa bile bu engel aşılamayacak” dedi. 2030 itibari ile uygulamaya geçmesi planlanan kararın tüm ülkelere uygulanacağına dikkat çeken Eroğlu, bu konuda AB ile bir mutabakata varılması durumunda 70 milyar dolarlık ihracatın kısa sürede 3-4 kat artabileceğini dile getirdi.
“Bizim plastiğimizi bize vermiyorlar”
Eroğlu’nun verdiği bilgilere göre Türkiye’de yıllık üretilen çöp miktarı 32 milyon ton. Bunun yüzde 8’i yani 2,6 milyon tonu plastik atık. Bu atığın 1,5 milyon tonunun geri toplanarak granül haline getirildiğini anlatan Eroğlu, Türkiye’nin toplam plastik üretiminin 11 milyon tona yaklaştığını belirterek “Peki bu kadar plastik üretilirken neden sadece 1,5 milyon tonunu geri toplayabiliyoruz? Çünkü Türkiye aynı zamanda plastik mamulünde en büyük ihracatçılardan. Bizim ihracat olarak gönderdiğimiz plastiği geri dönüştürmek için Türkiye’ye tekrar ithal etmemiz gerekiyor. Ancak burada Avrupalı şirketlerin yolu kapatma gayretleri var. Gönderdiğimiz malın hurdasını bize geri göndermemek için teknik engeller çıkarıp kapıyı kapatmaya çalışıyorlar. Çünkü artık atık altın değerinde” ifadelerini kullandı.
Eroğlu, DTÖ ve Ankara Anlaşması’nın yanı sıra bir diğer çözüm yolunun ise AB’li üreticiler ile ortak çalışarak tesislerin Türkiye’de üretime başlaması olduğunu ve bu konuda da teklifl erini ilettiklerini anlattı. Eroğlu, şöyle konuştu: “Gümrük Birliği anlaşması sırasında Avrupa’daki bütün otomotiv şirketleri ‘Türkiye gelir bizim pazarımızı alır’ diye feryat etti. Gelinen noktada hepsi Türkiye’de fabrika kurduğu için gayet mutlu. Benzer model geri dönüşüm endüstrisinde de rahatlıkla uygulanabilir. Bizi engellemeye çalışmak yerine gelin Türkiye’de bu işi ortak yapalım. Türkiye’de bunun altyapısı var, teknoloji var, üretim var, hepsi var. Geri dönüşüm için Türkiye’nin özel destek programı da var. Bizimle savaşarak bir şey elde edemezsiniz çünkü Avrupa’nın toplam ticaret hacmi 1,5 trilyon Euro ve bu ticaret hacmi ile Türkiye 5. sırada. AB’ye bu konuda tedariki bir tek Türkiye yapabilir. Avrupalılar her ne kadar ‘atıklar Türkiye’ye gitmesin, öyle olursa buradaki sektör biter’ dese de bu durum Avrupa’nın genel menfaatine de uymuyor. Türkiye’yi de kapatmaya çalışırsan sen kendi maliyetlerini yükselteceksin” açıklamasında bulundu.
AVRUPA PLASTİK GERİ DÖNÜŞÜM FUARI’NA TÜRK DAMGASI
Bu yıl Amsterdam’da yapılan Avrupa Plastik Geri Dönüşüm Fuarı’na Türkiye’den 35 firma katıldı. Toplam katılımcı firmaların yüzde 10’unu Türkiye’nin oluşturduğunu ifade eden PAGÇEV Başkanı Yavuz Eroğlu, geri dönüşüm sektöründe Türkiye’nin payının hızla arttığını ve Avrupa’da ikinci sıraya yükseldiğini söyledi. Avrupa’nın geri dönüşüm işini domine etme çabasına karşın Türkiye’de bütün plastik geri dönüşümcüleri kapsayacak şekilde PAGÇEV Yeşil Dönüşüm ve Teknoloji Derneği’ni kurduklarını kaydeden Eroğlu, “Bu tamamen yeşil dönüşüme odaklanmış bir teknoloji. 6 ay içerisinde de fuar organize ettik. Biz hemen bu fuarı yapalım dedik ki bu iş monopol olmasın, çünkü Avrupalıların niyeti çok iyi değil. Daha ilk seneden neredeyse Hollanda’daki fuarın katılımcı sayısını yakaladık. Geri dönüşüm yarışması ve konferanslar düzenledik. Bildiğimiz tüm büyük markalar bu organizasyonların içerisinde yer aldı. Türkiye ölçek olarak sadece 1 senede onların 7 senede geldiği noktaya geldi. Bizde ilk senede 8 bin 340 ziyaretçi ağırladık. Onlarda ise 7. yılda ziyaretçi sayısı 8 bin 600 idi” diye konuştu.
“Ricacı olmayı bırakalım, haklarımızı savunalım”
Türkiye’deki sanayicilerin son dönemde yaşadığı en büyük problemlerden biri haline gelen vize konusuna da değinen Eroğlu, burada ‘rica eder’ pozisyonda olmaktan çok büyük rahatsızlık duyduklarını belirtti. Eroğlu, yine Ankara anlaşmasını işaret ederek, “Vize meselesinde ‘bize niye vize verilmiyor, bize az veriliyor’ şeklinde sanki hep rica eder pozisyondayız. Halbuki bizim anlaşmamız var. Ticaret Bakanlığı’nın vize meselesinde söyleme tonu yanlış. Sen Avrupa olarak benimle anlaşma imzaladın mı? O zaman sen bunu bana yapmak zorundasın, ya da bunu iptal et... Bu anlaşmada Hollanda kraliçesinin imzası var mı, var. Sen bunu uyuyor musun, uyumuyor musun? Bizim buradaki tonumuz bence çok kibar. Bizim çok daha net olmamız lazım” diye konuştu.
Avrupa’da üretim 25 yılda yarı yarıya azaldı
Eroğlu, şu anda Avrupa Birliği’nin rekabetçiliğini kaybettiğini düşündüğüne dikkat çekerek, “2000’li yıllarda Avrupa dünyadaki polimer üretiminin yüzde 28’ine sahipti. Şimdi bu oran yüzde 14’e düştü. Dolayısıyla adam diyor ki ben artık eski Avrupa değilim gücümü kaybediyorum Doğu’ya karşı. Ben o zaman tarife dışı teknik engel çıkaracağım” ifadelerini kullandı.